sevişin, üreyin, bize köle yetiştirin, toplumsal mevzuları boşverin, siyaset yapmayın sizin yerinize biz yaparız, etliye sütlüye karışmayın, siz bizi zengin etmek için çalışın, biz size sadece temel ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız kadar para veririz, asla bizlerle eşitlenemezsiniz, sonra da o parayı sizden geri almasını biliriz, satın alın, erken ölün,
he bir de bol bol televizyon izleyin ama bizim sizin için seçtiklerimizi, sonra da onun karşısında aptallaşın, aklınız tutulsun da bizde rahat rahat küresel sırtlanlar olarak dünyanın anasını ağlatalım demektir.
her ideolojinin kaçınılması imkansız neticesidir. zira ideolojiler belli bir devlet rejimini savunur,belli bir toplum düzenini hedefler. örneğin marksist ideoloji, komünist toplumu arzular ve bu yüzden de toplumu komünizm ekseninde şekillendirir. ya da islamcılık hareketi toplumu islam dinine göre şekillendirmek ister.
kısacası ideolojiler ve bunların savunucuları nihayetinde bir toplum mühendisi olurlar.
anarşizm gibi devrim ile devletsiz bir toplumu ve marksizm gibi de evrimsel olarak devletsiz toplumu savunan ideolojilerin ise en büyük handikapları, toplumun bu ideolojilere uymasının istenmesidir. yani bu ideolojilerin hakim olduğu toplumlarda örneğin paternalizmi benimseyenler dışlanır ve hatta yargılanır. ya da demokrasi için mücadele etmek isteyenler karşılarında "devrim muhafızları"nı bulurlar.
bu noktadan sonra ise toplum mühendisi olunmadan ya da doğurmadan, hangi düzen ile yönetileceği sorunu karşımıza çıkar. ilk akla gelen çözüm ise demokrasi ve onun taşıyıcısı olan plüralizmdir. fakat burada da yine aynı sorun çıkar: demokratik toplum mühendisliği. o mühendisler ki, demokratik olmayan tüm hareketleri sindirmek isteyebilirler eğer sivil toplum güçlü değilse ya da çoğulculuk sağlanmamış ise bir toplumda. demokrasilerde topluma çok büyük sorumlulukların yüklenmiş olması bundandır. eğer gerçek anlamda , ideal bir demokratik devlet ve demokrasiyi içselleştirmiş bir toplum varsa * , ne o devlet endoktrinasyona başvurur ne de toplum mühendisleri türer toplumda ya da bürokratlarda.
sakil bir şeydir. darbeler bağlamıdır.
iş kolu edimini toplum yaşayışına uygulama çabası.
mühendislik denince ilme dair anlaşılıyor, doğrudur. inşaat, çevre; mühendislik alanıdır. erbabına bırakılmalıdır.
toplum, toplumsal yaşayış, ilişkiler, duygular, ihtiraslar, düşünce, fikir, daha çoğaltabiliriz insani edimler. bırakalım ortalamasını insanlar bulsun. toplum mühendisliği, büyük biraderin çiftliği. çiftliğinde..........
ülkemizdeki yönüyle ele alırsak, insanoğlun'a yapılan en büyük zulümdür. özellikle medya kanalıyla yapılan iğrençlik derecesinde manipülasyonlarla apolitik, sapık, uyuşmuş, boşlukta ve muallakta kalmış, kafa kesen, tecavüz edenleri bağrına basar hale gelmiş bir nesil yaratan bilim dalıdır.
hükümetler veya özel gruplar tarafından toplumun geniş bir kesiminin tavır ve sosyal davranışları üzerinde etkide bulunacak çabalara atıfla siyaset biliminde kullanılan bir kavramdır. Toplum mühendisliğinin politika alanındaki karşı kutbu politik mühendisliktir.
Her ne kadar terim çeşitli sebeplerle olumsuz çağrışımlar yapsa da davranışları değiştirmeye yönelik hemen hemen tüm hukuki ve idari yapılar son tahlilde "toplum mühendisliği" olarak değerlendirilebilir. ingiliz ve Kanada hukuk sisteminde kanunların ana fonksiyonlarından birinin yasakladıkları davranış tarzını değiştirmeye yönelik olduğu kabul edilir. Hükümetler de ekonomi politikası, vergi politikası gibi teşvik edici ve caydırıcı unsurlarla daha az belirgin şekillerde yüzyıllardır toplum mühendisliği yapmaktadırlar. *
bu linkte gayet çakalca ve gerçek bölücü biçimde kurgulan(m)ışının ayrıntılı bir örneği görülebilir; mahallede uygulanıp 'afili adam' imajı edinilebilir.
yalnız, yazı aptallara göre değil, belirteyim. daha da paralize ve mekanize edebilir beyinlerini zîrâ... http://www.taraf.com.tr/haber.asp?id=10772#
sosyolojinin temel soru(n)larından biridir bu kavram. olumlu bir deyiş gibi gözükmekte fakat uzun vadede toplumu şekillendiren mühendisin eli ve emeli kirliyse çok tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. 2. ve 3. dünya ülkelerinde genelde bu mühendislik ithal olup,dış kaynaklıdır.
esasında bakıldığında, toplum mühendisliği kulağa iyi gelen, kağıt üstünde iyi duran temellere dayanır.
"ülkemizde şöyle şöyle şöyle olmaktadır! biz diyoruz ki bu yanlıştır, doğrusu böyle böyle böyle olmalıdır, yüce(ver gazı) toplumumuz bunu aşacak kudrete sahiptir."
şimdi esasında toplum mühendisliğine soyunanların elinde dinamo olarak kullanacakları çok faktör yoktur. onlar da en basit durumu yani ırkı düşünmüşlerdir, sakın ola toplum mühendisliğini yapanların s a d e c e ırkçı esaslardaki faşist sistemler olduğu anlaşılmasın. zira diğer rejimlerde de rastlanır.
ancak bakınca sanki devlet erkinin istedikleri mantıklı gelir. örnek verelim kalıcı olsun:
"yüce uludağ halkı! malesef düşmanlarımızın da etkisiyle yazarlarımızda geri kalan özellikler var. modern bir dünyada yüce uludağ kanını taşıyan bizim gibi üstün varlıklarda böyle küçük şeylerin bulunmaması gerekir. smiley kullanmaktan bahsediyorum. yüce ekşi ırkı smiley tarikatını aforoz etmiştir. çünkü yakışık olan smiley'siz mizah yapabilmektir. ey yüce uludağ halkı, bundan kelli her yazarın başına vereceğimiz kutsal hizmetli polisimiz sizlerin smiley kullanmanızı engelleyecek ve daha mutlu yarınlara üstün ırkımızla beraber varmamızı sağlayacaktır."
şimdi az önce götümden attığım örnekte görüyoruz ki smiley kullanmak cidden hoş olmuyor. yani benim açımdam hava hoş yalnız, ciddi ciddi "möhöm metafor" diye okunan yazının altında smiley görmek hoş olmayabiliyor. ancak bunu organik yollarla yapmak doğru olur mu?
ha ben toplumun(toplumların) tüm renklerinin korunması gerektiğine inanıyorum ve insanların içindeki şerefli, onurlu, zeki karakterle olduğu kadar puşt, düzenbaz, adi karakterle de barışmasından yanayım.
bu sebeplerden ötürü toplum mühendisliğni yanlış buluyorum.
totaliter sistemlerde doğrudan 'beş yıllık planlar' ile olmaktadır, ve bu mühendisliğin sigortası gücünü ideolojiden alan asker-gizli polistir. bu amaç uğruna eğitim sistemi yenilenir, tarihe bir refresh atılır. dil amaçlar uğrunda şekillenir (bkz: çiftdüşün)ve ulaşılmak istenen yeni toplum modeline uymayanlar elenerek hastalıklı organizmalar uzaklaştırılır.
"oleyy biz demokratik toplumda yaşıyoruz" diye sevinemeyiz malesef. zira organik yaptırımlar olmaksızın da toplum mühendisliği işleyebilmekte ve bu inorganik araçlar(medya) ile yapılan müdehaleler de daha bir kalıcı olmaktadır. daha geç, uzun vadede ancak daha kalıcı.
toplumun yeniden şekillendirilmesi, inşa edilmesi, sahip olduğu kaynaklar ile gereksinimler arasında bir dengenin sağlanması uğraşıdır. öncelikli olarak, toplumun sahip olduğu olanaklar doğru belirlenmeli buna uygun bir şekillendirme yapılmalıdır. bir başka deyişle, toplum mühendisliği, toplumun mühendisliğe açık bir yapı olarak ele alınıp buna uygun projelerin geliştirilmesi işlemidir.