doğru bir yöntem olmamakla birlikte, kişilerin kendilerini nasıl tanımladığıyla ilgilidir.
bunun ulus devletten farkı yok.' ne mutlu türk'üm diyene' diyorsun. kendi kişiliğini bir yandan kabul edip, bir yandan da kendi kimliğini bir üst kimlikle bağdaştırıyorsun. eski toplumlarda bireysellik gelişkin olmadığı için, insanlar kendilerini bulundukları kabile, babanın soyu gibi daha kapsamlı bir şekilde tanımlıyorlardı. bağlı olduğun grup için vardın o zamanlarda. ben kafam göre takılayım demek bugünkü vatandaşlıktan beni atın demekle eş değer, belki de daha kötü bir şey.
Topluca bir dine geçmek diye bişey yoktur. insanın kafatası içinde ki beyni kullanarakta bir dine veya inanışa yönelip Kabul edebilir. Bu insanın kendi iradesiyle ile oluşan bir durumdur.
önemli olan topluca geçmek değildir, zaten toplumlar bir anda din değiştirmez. yönetici kısmı dini seçer ve bunu halka empoze edecek politikalar işler. yani önemli olan halkın neyi kabul ettiğinden çok yöneticilerin neyi kabul ettiğidir.