şimdi olayımız şudur ki elinizde bir laptop çantasıdır, spor çantanızdır bir çanta var ve toplu taşıma aracında ayakta kalıyorsunuz.
önce "yavru köpek" taktiği ile yaklaşıp da "yağmurlu havada senin yatağında yatabilir miyim" bakışları kuşanmanız lazım(bunun için köpek besleyen arkadaşlarınızdan yardım alabilirsiniz). evet sonrasında çantayı tuttuğunuz eliniz sanki vücudunuzun ölü bir mekanizmasıymış gibi serbest bırakacaksınız(yere doğru sünecek böyle o kol) ve sonra suratınızda da böyle bitmiş, yorgun ve perişan bir ifade kuşanacaksınız eğer şansınız varsa hafif terlemiş veya kış ayları ise hafif yağmur yemiş olmanızda fayda var.
derken boşta kalan elinizle tutunurken o elinize de epey bir yükleniyormuş havası katacaksınız(ilk denemelerde direk yüklenin canlarım) ve sonrasında şayet işe yararsa bu durum, başında dikildiğiniz kişi size "isterseniz çantanızı tutabilirim" diye hafif de mahçup bir sesle ilk adımını atacak. ilk teklifte kabul ederseniz sadece çanta yükünden kurtulursunuz, belirteyim. bu sebepten ben hep "hayır, çok sağolun." dedikten sonra az bekleyip "idare ediyorum bir şekilde" diyerek cevap veriyorum. sonra "lütfen" ile başlayan bir cümle gelince de "peki madem" modunda(demeyecen bunu salak, mod bu) veriyorum çantamı kucağına bu hayırsever kimsenin.
sonra mutlaka "konuşmak" ihtiyacı doğuyor. çünkü karşınızdaki sizden bir parça taşıyor, size "o güvende" mesajını vermek istiyor. siz zaten yavşağın tekisiniz, maksat muhabbet olsun diye kendinizi parçalıyorsunuz, götsünüz yani siz zaten konuşursunuz sebebe gerek yok.
derken hoş, beş muhabbet kafanıza yatarsa ineceğiniz durağı geçiriyorsunuz ve karşınızdaki "ben ineceğim" dediğinde tam bir şapşal olup da "sanırım ben durağı kaçırdım" diyorsunuz ama soğukkanlı bir şekilde olacak bu. öyle komşu kadınların muhabbetlerindeki gibi "aaaa, tüh kaçırdım durağı" modunda olmayacak. çok sakin ve serinkanlı bir şekilde. sonra da muhabbetinizin boyutuna göre oturup bir yerde bi şeyler bile içebilirsiniz.
tabi aynı hatta, hep aynı taktik tutmayacaktır. bunu da söyleme gereği duymuyorum diyecektim ki söylemişim zaten.
bu taktik sayesinde misal hep demişimdir sözlükte manitacılık yapacağıma, gidip de belediye otobüsünde manitacılık yaparım diye. çok işlevsel çünkü.
