metro da yaşanılan durum.
öküzün ve aynı zamanda yobazın biri telefonun sesi sonuna kadar açık dini sohbet dinliyor.
peygamberi öyle bir anlatıyor ki; eski yunan tanrılarını anlatan (primordial deities) benzeri bir ifadeler.
neyse, metroda insanlar surat asıyor homurdanıyor ama tepki veren yok.
dayanamadım, telefonun sesini kapatmasını veya kulaklıkla dinlemesini söyledim.
lavuk dönüp "sen müslüman değil misin, burası müslüman memleket değil mi, neden rahatsız oluyorsun?" demez mi?
seninle aynı dinden değilim, senin inandığın allah ve bu dinlediğin peygamber senin inancın,, benim değil diyerek kısa kestim.
çok da kızamıyorum, hayat harbiden çok pahalı ve kozmetik inanılmaz pahalı ama iyiyken de necip milletimizin ağırlıklı çoğunluğunun kokmaları umurlarında bile değildi.
etmeyin eylemeyin ağalar, bu da burun, bu da zihin.
Geçerken çantasını çarpanlar,
Öküz gibi bağırarak telefon konuşanlar,
Nefesini yüzünüze verenler,
Suratınıza bön bön bakanlar,
"Gençlik bitmiş ya yer vermiyorlar" diye sızlanan ama gezmeden gelmiş yaşlılar (hatta bunlara facebook dayıları da dahil)
Birisi inince savaş verir gibi yerine oturmaya çalışanlar..
benim sinirim bozulmuyor ama geç kalınca stres oluyorum bir de bir keresinde cevizlibağ'dan tramvay yarım saat sonra kalkmıştı. biiri binmişti, kapanmıştı sonra bir daha biri binmişti böylelikle yarım saat beklemiştik.
Bacaklarını açarak oturanlar ve 2li koltuğun koridor tarafında oturup, oturmak istediğinizde yana kaymayip, sizin zar zor yan tarafa geçmenizi bekleyen tipler. Yazarken bile sinir oldum.
tam kapı kapanmış, araç kalkmak üzereyken bir tane tipini silktiğim suri tiplinin gelip kapı açma tuşuna basarak hem vakit kaybettirip hem de dolu araca zorla sıkışmaya çalışması. asansörlerde de geçerli bu durum. aklıma geldi şimdi yine sinirlendim...
Dibimde çak çak sakız çiğneyen tipler kadar hiçbiri rahatsız etmiyor beni.Uyarırsın umursamazlar.
Orospu gibi çiğniyorlar.Amel defterini kapatacam bir gün birinin.
zaman zaman şiddet uyguladığım tipler. mesela herif yayılarak oturuyor, değil mi? 100 kilomla beraber oturduğum yere bir yayılıyorum, o paşa gibi takılan tipler bir siniyorlar görmeyin gitsin. bir de mesela tren yavaşlayınca insanlar biraz yanındakinin üzerinde doğru hafif meyleder ya. ben o sırada herife bir de ekstra baskı yapıyorum. eğleniyorum baya. ama çetin cevizler de çıkmıyor değil. bazen sinirlenenler oluyor, "kardeşim üstüme çıktın" falan diye. o an son derece masum bir ifade bürünüp, "fren yapınca şey oldu, pardon" gibi safa yatıyorum. asdf.
Metro tıklım tıklım, herkes 'bu koltuğu boş bırakın' yazan koltuğa da oturmuş. Tabi oturacak, burası istanbul! Trafiğe çözüm bulunmamış, koronavirüse karşı ciddi bir önlem alınmamış. Sırf tedbir aldık deyip pası vatandaşa atmak için "bu koltuğu boş bırakın" yazmışlar.
Ne ayakta duracak bir yer var ne de oturulacak boş bir yer. Sonra metroya biri biniyor o arada tesadüfen 'bu koltuğu boş bırakın' yazan koltukta oturan şahıs o durakta iniyor ve onun yerine başka biri oturuyor. Diğer koltukta oturan adam da bu yolcuya "kardeşim bu koltuğu boş bırakacaksın, sizin gibiler yüzünden vaka sayısı düşmüyor" diye atarlanıyor ya hah işte o adamın duyarlılığını siksinler.