--spoiler--
okuduğuma ve duyduğuma göre new york ve paris metrolarında kimse göz teması kurmazmış. ancak ne zaman metroya binsem, kesinlikle uzun süre suratıma bakan biriyle karşılaşıyorum,
--spoiler--
tabii ki kimsenin suratına uzun süre kesintisiz bakılmaz ancak nereye bakalım yani. ben metrodayken ekrana bakıyorum. ekran yoksa belki insanların ayaklarına falan ya da telefonuma bakıyorum, dışarısı gözüküyorsa dışarıya da bakıyorum. göz teması kurmak da kötü ama genelde göz teması kurmuyorlar aslında ama dikkat çekiyorsan kurarlar yani.
okuduğuma ve duyduğuma göre new york ve paris metrolarında kimse göz teması kurmazmış. ancak ne zaman metroya binsem, kesinlikle uzun süre suratıma bakan biriyle karşılaşıyorum, istediğim şeylerin olmadığı ve istemediğim şeylerle karşılaştığım canım hayatımın getirisi, ve rahatsız oluyorum. sırf bu yüzden çok sevdiğim bir mekana gitmeyi bıraktım. rahatsız etmenin öncesinde birine dik dik bakmak görgüsüzlüktür ama kimsenin umrunda olmuyor. üstelik tüm bu saçmalıklar beni buluyor. evden çıkarken '' bakalım bu sefer nasıl bir saçmalıkla karşılaşacağım ? '' diye çıkıyor ve yanılmıyorum. alıştım artık.
bir ulaşım türü.
hastası olduğum şey. tekirdağ'ın ulaşımı da gelişiyor ama bizim yazlıktan tekirdağ merkez sırf öğrenci 15 tl ama oysaki istanbul'da tam bilet bu kadar ama şehir içi tam bilet 12 lira. herhalde istanbul dışındaki illerde şehir içi ulaşım fiyatıyla daha uzak bir mesafe fiyatı farklı oluyor.
medeniyettir. ülkemizde toplu taşıma kullananlara genellikle fakir gözüyle bakılır. oysa toplu taşıma medeniyettir, hem trafiğe hem de çevreyi korumaya katkı sağlar. ayrıca ekonomiktir. özel aracın maliyetinden daha ucuzdur. özel araç yerine toplu taşımayı tercih etmek hem trafiğe daha az araç çıkmasını, hem de daha az yakıt harcanmasını sağlar oysa.
bulunduğum semtten istanbul’un bir ilçesine gitmek için minimum bir saat yol giderim duruma göre 3 saate kadar çıkar. yıllardır harika bir gözlem alanı olarak kullanırım çünkü halkın aracıdır. her tipten insan görmek mümkündür. insanların giyinişinden bakışına, oturuşundan ses tonuna, yürüyüşünden giydiği ayakkabıya kadar eğitim seviyesi, maddi durumu, tuttuğu parti, ideolojisine kadar analiz edebilirsiniz. harika bir analiz alanıdır bence. otobüs politik bir karar, seçimlerin yaklaşması gibi durumlarda form değiştirir. örneğin darbe ve sonraki süreçte akbili olmayan askere akbil verme nezaketi azalmıştır . ayasofya ibadete açıldığında otobüste ve diğer toplu taşıma araçları benzer ideolojideki insanlar dikkat çekmiştir. benzer biçimde resmi bayramlarda toplu taşıma ücretsiz olduğu için suriyeli aileleri daha yoğun olarak görürsünüz.
toplu taşımada insanları çıldırtan tipler vardır bunların başını bağıra bağıra arkadaş grubuyla sohbet edenler ve telefonda konuşanlar çeker. ben otobüsteyken arandığımda telefonu açmam mesaj atarım hem özelimi kimse duymasın hem de insanlar rahatsı olmasın diye. onun dışında nasıl oturacağını bilmeyen erkekler ve bir başkasına bakışlarını abartan diğer erkekler de rahatsız edicidir.
istanbul'da kalabalıkta boğulmak için uygun yerdir. Ama toplu taşımada kalite denilen şeyi getirirlerse ki şayet Binali Yıldırım getireceğini söyledi. Toplu taşıma da büyük bir rahatlama olacak ve herkes huzurla seyahat edebilecek.