yanınızda oturanın kendi koltuğunda oturmayıp yarısını sizin koltuğunuza koyması. sürekli size değme durumunda olması,hareket ederek rahatsız olduğunuzu belli etmeye çalıştığınızda da sanki sorunlu olan sizmişsiniz gibi bakmaları. ben sana değmek zorunda mıyım, niye alanıma giriyorsun canım kardeşim, çek kolunu, götünü.
ilk ve en önemli olarak yaşlı,engelli ve hasta insanlara ayrılan koltukta gerile gerile oturup binen yaşlı,engelli vs şahsa pişkin pişkin ve inatla bakmak. Oysa toplu taşıma araçlarında (ankara'da) bazı koltukların hemen üzerinde yazan ibare ''beyaz koltuklar gazi,yaşlı,engelli ve hamile yolcularımız için ayrılmıştır.'', ''be insafsız bi yarım saat ayakta kalınca bi tarafın kopmuyor'' diye tepkiler verilebilecek durumdur. büyük ayıptır.
bence belediye başkanlarını sabah işe gidiş saatlerinde toplu taşıma araçlarına bindirip halk ile akraba yapmak lazım belki hoşuna gider hattaki otobüs sayısını azaltırlar daha cok fantazi icin.
kulaklıkla müzik dinlediğini sanan insanlar, hayır kulağımda olan kendi kulaklığa rağmen sizinkini duyabiliyorum. ya para verin kaliteli birşey kullanın. ya da sesini insan kulağına yetecek kadar açın.