milletin gözünde "entel ayağına yatan, hava atmaya çalışan kişi" olarak görülen insanmış.
senelerdir otobüste, trende kitap okurum (hatta ayakta dururken bile okuduğum vardır) bunu yeni öğreniyorum. milletin "aferin adam okuyor, bak biz televizyon dışında bi halt bilmiyoruz" diye tebrik etmesi gereken insan, ancak gel gelelim içten içe millet aşağılıyormuş lan.
okuyana bok atmak efendim, başka bir şey değil. senelerdir okurum, bana "sen okuyorsun, dur bi vereyim" diyen kız olmadı. hatta okulda kitap okurken beni rahatsız ettiği için kovaladığım kızlar oldu.
neden ben anormal olayım? belki de anormal olan sizsiniz.
benimdir. günde yaklaşık 1 saat yol gidiyorum haliyle insan sıkılıyor. entel olma gibi bir çabam yoktur. okuyanların öyle bir amacının olduğunu da sanmıyorum.
metrobüste otobüste yer bulamadığım için okumasam da işe gidip gelirken personel servisinde okuyorum. yalnız servisteki kızlar bak ultraviyole ne entel çocuk. her fırsatta kitap okuyor hadi gelin verelim falan demediler hiç. *
müsait olunan, adapte olunan her yerde okunabilen kitapların toplu taşıma araçlarında da okunmasıdır. yaftalama, niteleme vs için değil bir alışkanlıktan kaynaklanan durumdur.
kanımca dünyanın en güzel alışkanlığıdır kitap okumak. *
not:okumuyorsunuz okuyanlara bok atmayın arkadaşım.
toplu çalışma araçlarında forculuk mesleğini icra eden kardeşimizden daha az gelişmiş canlı türüdür. kitap okuyan arkadaşımız kafasında sorulara yanıtlar ararken nirvayı ışık hızıyla aşan forcu kardeşimiz hayata dair sorulara cevaplar bulma rahatlı içinde fordculuk yaparak toplumun ve ülkesinin gelişmesine katkılar sağlamaktadır. burada yer alan bilgilar hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır. belki de yansıtmaktadır.
bir tercihte bulunan insandır. etrafı seyretmek istemeyip kitap okumayı tercih etmiştir.
hayatında sadece bir defa göreceği insanlara hava atmak gibi bir kafa olabilir mi? diyelim ki böyle bir kafa var, şayet varsa bile hayatında iki kitap okuyan insan bile böyle bir kafaya giremez, ya hastalık boyutunda şekilcidir ya da düpedüz aptal.
ancak sorun kitap okuyanlarda değil okumayanlarda. kendi kendilerine tribe giriyor. bazı hatlar o kadar uzun oluyor ki güzel bir kitap okuma aralığı oluşturuyor ve insanlar da bunu değerlendiriyor, olan budur.
kitap okumakla hava atmak, kitap okuyanların değil;okumayanların uydurduğu bir kavramdır.
o an müzik dinleyen,etrafı seyreden ya da uyuyan insan kadar normaldir.
ankara'da iken ankaray'a binmektense bilerek yolu uzatıp otobüsle daha geç varmak için yaptığım eylemdir. sınav stresi, şu bu derken o kitap okunan 45 dk insanı rahatlatır.
Benimdir o. Yanıma kulaklığımı almamışsam özellikle. Ne yapsaydım yan tarafımda telefonuyla uğraşanın telefonuna mı baksaydım, milletin iğrençliğine mi. Etrafıma bakınıp itici bir dünya göreceğime kitap okur dünyama birşeyler katarım.
gözüme sürekli kafa yerde, elinde pek akıllı olan telefonuyla önemli işler yapan tiplerden daha normal gelen insandır. boyun fıtığı olacak millet topluca.
Beğenmediğiniz Avrupalı, ABDli godoşların neredeyse tümü.
Adamlar kitap okumayı öyle bir seviyeye çıkarmışlar ki kendi arabalarıyla işe gidip geliyorlarsa, artık audio kitaplar var onları alıyorlar takıyorlar CD PLayer'a yol boyu dinliyorlar, böylesine önem veriyorlar okumaya. Bizde özel arabayla gidip gelenler anca diğer araç şöförleriyle kavga ederler yol boyu.
olmazsa olmazim.yoksa o yol cekilir mi bee.birde kitabin icinde bir bos zarf ve kalemim olur.ilginc buldugum kelimeyi not etmek icin.kitap okuma sayesinde bir yerde beklemek de zevkdir,acelem yoksa ne kadar beklesem umurumda olmaz.firsat bu firsat der,okurum.deneyin yurdumun güzel insanlari.
dışarıdan bakılıınca; adama bak artistik yapıyor, bu kalabalıkta kitap mı okunur, kızlara hava atıyor, entel'e bak gibi saçma sapan eleştrilere maruz kalan ancak olayın genel çerçevesinden bakıldığında zamanını boşa geçirmek yerine en azından birşeyler okumayı seçen insandır. takdir edilmelidir.