otobüs, metro, metrobüs, tramvay, füniküler bunlara bindiğinizde dikkatlice insanlara bakınca görülen durumdur. ayağını bu araçlara atan çoğu kimse birden robot kesiliyor. konuşmak yok, suskunluk ileri düzeyde, sistem neyi istiyorsa ona göre davranmalar.
kapı açılınca in, kapanınca bir yerden tut, ekrana bak ve ineceğin yeri kontrol et, şoförle konuşma, ses yapma...
Yavan bir hayatın içindeyiz efendim. çoğumuz bu çağda robot olduğundan habersiz robotlaşmış kimseleriz. hayat gailesi yüzünden, koşuşturmacalar yüzünden kimse doğru düzgün insan olamıyor.
metroya biniyorum bakıyorum suratlar duvar gibi, kapı açılınca planlanmış gibi yürüyoruz. sanki sistem bizi kodluyor ve ona göre hareket ediyoruz. özellikle metronun mecidiyeköy çıkışına rastgelenler o uzun koridorda yürürken bir baksınlar insanlara. herkes tam manasıyla nasıl robot olmuş çok güzel müşahede edersiniz.
gülen, bağıran çağıran ters hareketler yapan insanları gördükçe seviniyorum vallahi. şükür diyorum, şükür herkes robot olmamış...
Bu durumun bir istisnası var o da dolmuşlar. Dolmuşlarda hâlâ insanız. şoför robot değil orada. yolcuların çoğu hâlâ insanî tepkilerini sürdürüyor. bu yüzdrn dolmuşları seviyorum. Robotlaşmamak ümidiyle...