kadınlara hayvan muamelesi yapan, hakaret eden, onları toplumdan dışlayan, sadece bir seks objesi gibi gören inanılmaz bir zihniyetin yazdığı entry başlığıdır.
kadınlar bir "mal" değildir. onlarda insandır. toplu taşıma araçlarına binen analarımıza, teyzelerime bu şekilde hakaret edemezsiniz.
at-avrat-silah üçlemesinin ikinci kısmını oluşturmaktayız. bu başlığı açanlar gibi sapık ruhlular sadece toplu taşıma araçlarında çıkmazlar karşımıza, merdivenden çıkarken boyunları kırılanlar, yolda yürürken omuz atanlar olabilir ama biz, bizi zevklerine oyuncak sanan erkeklere sadece acırız. bizlerin şerefi; tartışmaya açılmayacak kadar değerlidir.
bir yerden bie yere gitmek istediğinde yürüyecek mi acaba? diye sordurtan başlıktır.Ayrıca toplu taşıma araçlarında kadınlara taciz edenlerin anneleri aynı durumda düşünmeleri tavsiye ediyorum.
insanları hayvanlardan en büyük fark empati yapabilmeleridir.
her türk genci bakir, namuslu, kimseye yan gözle bakmayan bir melek olsaydı ve kızlarımızı gidecekleri yerlere bıraksaydı toplu taşıma aracına gerek duymayacak, dolayısıyla da bu hakarete maruz kalmayacak avrattır.
şöyle bir düşünün. bir kadın nasıl olur da insan yığının (ki bu insan yığının çok ama çok büyük bir çoğunluğu erkeklerden oluşmakta) içine girer? girdiğinde başına gelecekleri bile bile hem. fortlayan mı derin, elleyen mi dersin... yani bir kız toplu taşım aracını kullandığında zaten altı farklı bekaretten bir veya bir kaçını kaybetmeyi çoktan göze almıştır. üstelik bu müstehcen davranışları öyle sıradanlaştırmışlardır ki ebeveynler tarafından son derece hoş karşılanmaktadır. şimdi diyecekseniz ki ne yapsın? efenim ya yürüyerek gidecek ki yürümenin adabı apayrı bir olaydır. yere bakması gerekir yürüyen kadının. ya da evine oturacak kocasının ayağını yıkayacak, örgüsünü örecek, evini temizleyecek...