malumunuz dolmuştur, vapurdur, trendir, otobüstür; bunların topu toplu taşıma aracıdır. ve hepsinde de bireylerden belli bir yaşa dek para alınmaz. birinde 6, birinde 7 yaştır, vesaire. çocuklu ve otomobilsiz ailelerin hepsi de bu hakkı sonuna dek kullanır. çokça istifade ederiz yani bu durumdan milletçek. ama... işin bir de çocuk tarafı var be kardeşim. kimse düşünmez o çocuğun psikolojisini... ilerde açacağı derin yaraları... büyüyünce bedavacı, beleşçi, filippo inzaghi tarzı bir forvet olacağını kimse düşünmez.
o çocuğun kendini birey olarak hissetme hakkını ne deyü elinden alırsınız ey ebeveynler ? ne diye şoförle üç kuruş için pazarlık yapar, çocuğu rencide edersiniz. ah ulan... çeken bilir...
hele bir de fiziğiniz zayıfsa zordur işte. 7 yaşında dolmuşa biner, annenizin, babanızın kucağına oturursunuz. 9 yaşlarında otobüse annenizin önünden binersiniz, şoförün "hanfendi bu çocuk 8 gibi gösteriyor" demesine karşılık annenin "olur mu ? daha 7sini doldurmadı!" deyişine kulak asmadan arkalara doğru ilerlersiniz. "otobüs giderken ayakta durma! düşersin!" diyen annenizin kucağına oturursunuz yine.
bir gün postayı fena koydum ama :
-anneee! ben de bilet atıcaaaam!
+önüne bak oğlum, basamağa takılacaksın...