insanı, insanlığından uzaklaştırmak için insandan uzak bir yerde konuşlandırılan ölüm kampları. Ama artık toplama kampları bir alanda bulunmuyor ya da kapalı bir alandan ibaret değil. Artık güzelim ülkemin her yanı toplama kampı ve insanlar alenen katlediliyor. Buradaki "kamp"ın kendisi o katliamları görmezden gelip, kendini dar bir alana hapsedenlerden ibaret. insanlar ölüyor, yaralanıyor, sakatlanıyor ve buna susuluyor... Bu kadar uzak mı insanlık veya bu toplama kampı?
Toplama kamplarından birinde, soykırım bütün hızıyla devam ederken, yaşlı yahudi bir adam devamlı dua ediyormuş. Sonunda daha genç olan bir başka esir dayanamamış ve yaşlı amcaya sormuş:
- Seni her gün, her boş vaktinde dua ederken görüyorum. Ne için dua ediyorsun?
Yaşlı adam cevap vermiş: "Tanrı'ya teşekkür ediyorum."
Genç esir şaşırmış bu işe, anlamamış.
- Tanrı'ya neden teşekkür ediyorsun ki? Naziler senin karını ve çocuklarını öldürdüler, seni evinden çıkarıp attılar, bütün eşyalarına ve malvarlığına elkoydular, hayatını mahvettiler, yaşamını bile insanlıktan en uzak şekilde sürdürmene sebep oldular. neye teşekkür edebilirsin?
Yaşlı adamın cevabı basitmiş:
-Tanrı'ya, beni onlar gibi yapmadığı için teşekkür ediyorum.
şu son zamanlarda dinlerken hem zevk veren hem de fazlasıyla moral bozan asya sentez çalışması. gerçekten o günleri şöyle bi göz önüne getirince vah çekmekten başka bir seçenek kalmıyor dinleyiciye. sadece sagopa açısından demiyorum tabii, ceza'da dahil, dr.fuchs'da. bir hışımla gelip geçtiler, tarihe karıştılar. keşke çizgilerini korumayı başarabilselerdi.