sabah uyandım. planımı hazırlamıştım ama taraf gazetesi gözümü nasıl korkutmuşsa yuttum lan kağıdı dop edip. zaten sıralama hazırdı... mezarlık-amcam-zirve gibi bir planım vardı nihayetinde ve arınç'ın evini de yemin olsun bilmem.
velhasıl evden çıkmadan hemen önce theador aradı, yol tarifi istedi ki ta gebze'lerden geliyor adam. biraz tarif çabasından sonra "karaköy'den ben alayım seni" dedim ve bağladık orayı (sonradan anladım iyi de yapmışım, zira beşiktaş otobüsüne kıtlık girince, karaköy otobüsüne binip de akparti'nin "ispark" adı altında iki şeritli caddenin, bir buçuk şeridini kapatışına sövmenin üzerine karaköy-tophane arasını yalnız yürümemiş, biraz muhabbet etmiş olduk).
mezarlık ve akraba ziyareti için hazırlıklarımı tamamladığımda validenin de siparişleri olduğunu öğrendim(ki hep aynı şeyi yapar. gelirken ... al). bana göre bu şekilde eve çok geç kalmamı engellemeye ve bana bu durumu çaktırmamaya çalışıyor. ama biz kaçın kur'asıyız, siparişleri teslim edip öyle bakarız işimize. saat üç buçuk gibi falan theador katıldı iskelede sevgilisini terkedecek kızın banktaki hallerini gözlemlerken. orada son buldu gözlemim de ama çocuğu uyarmalıydım diye düşünüyorum hala. biraz fazla saftı... neyse yazık diyelim ve geçelim bu kısmı.
tophane'ye geldiğimizde bir işe yaraması ümidi ile moonlight sonata'yı aradım, sonra pişman oluyordum ki 146taksim1 müdahil oldu, sağolsun olaya. velhasıl güzelcene kahvemi içip de kıçımın keyfine dalmışken bir yandan da bazı önemli konular üzerine bazı önemli muhabbetlerin içinde buluyordum kendimi. izinli olduğum bir cumartesi günü, bundan daha iyi bir planım olamazdı ama adamlar yapıyorlar işte biz de anca yiyelim hazırladıklarını. son düzlüğünde zirvenin afoo ile müşerref oluyor ve bir karaborsa bilet tacirinin, bilet satma çabasına şahit oluyordum.
sonra zirvenin ikinci ayağına geçiyorduk kendimizce. nevizade'de "şerefe" olarak bildiğim, kullandığım; ingilizce "cheers" şeklinde kendisine yer bulan ve arnavutça'sının da "zuvar"* olduğunu bildiğim o nida ile ilgili çarpıcı gerçeklerden haberdar oluyordum. ki bu zirvedeki kazanımlarımdan birisi olarak ele alabiliriz bunu. muhabbeti ben anlatamıyorum, çünkü şerefe kadeh kaldırmışlığım var. içmeyen birilerine sorun, anlatsınlar.
velhasıl güzel bir zirveydi ve 146taksim1'e teşekkürler tekrar. katılan arkadaşlara da ayrıca teşekkürler.
bir de wolf'un saçları da daha bir uzamış göründüler gözüme bu zirve. bir de koca adam oldu lan... abi moduma sokuyor beni her defasında ve itiraf ediyorum wolf'un katıldığı zirvelerden sonra içmeden duramıyorum "vakit nasıl da geçiyor" diye iç geçirerek.
146taksim1 zirvenin iyi geçmesi için elinden geleni yaptı. güler yüzünü ve esprisini hiç eksik etmedi. iki de bir de yanımdan geçip, çarpmadan çurpmadan cambazlık yeteneğini kullandı, haliyle sabrımı sınamış oldu *. kendisine ve beitara teşekkür etmek isterim.
yalnız yazarların yaş ortalaması 20 civarı olmasına rağmen, kendilerinde bu yaşa haiz bir enerji görememiş ve buna üzülmüş bulunmaktayım. ortamın havasını değiştirmekten, atraksiyondan çok bir köşeye çekilme edası vardı. belki bu şehrin yorgunluğu ,bilemedim şimdi. organizasyon için ve sözlükle ilk face to face tanışma için katılan herkese teşekkür ederim.
Kartal'a dönmemin zor olacağından dolayı istediğim kadar kalamayıp; tadının damağımda kaldığı, sohbet edemesek bile gülücükler gönderen herkese teşekkürü borç bildiğim zirve.
kwidditcher : Gözlerindeki ışık eşliğinde nargileni ve hoş sohbetini eksik etmediğin için,
146taksim1 : işin en zor kısmı sana ait olup yine de fırsat buldukça yanıma geldiğin için,
mulayim : Pek fazla sohbet etme şansı bulamadığım umarım başka zirvelerde bol bol sohbet edeceğim için,
bunu ilk ben yazdim : Güzel gülücüklerin için,( burnundan duman çıkaramayan arkadaşın adı neydi bu arada )
en zayif halka : Sohbetini eksik etmediğin için,
Sohbet ettiğim fakat adını hatırlayamadığım herkese çok teşekkür ederim.
Çıkarken memnun olucam diye laf atan kimse o da çıksın ortaya ki ilerde katılacağımız zirvede unutmayıp memnun olalım.
sadece ve sadece tokalaşarak katılabildiğim zirve. ama her şeye rağmen düzenleyenlere ve katılanlara çok çok teşekkür ediyorum. en azından tanıştık olm. fethedilen sehrin lal asklari topsun biliyosun. beklemeden gittin ya. zirvedeki herkes sana benziyodu. *
seksi fotoğrafları için langdon'un keyfinin beklendiği zirve.
benim için çok güzel olan taraflarından bir kaçı;
-uzun süredir göremediğim 146taksim1, moonlight sonata, ve langdon'u görebildim. zaten zirveyi biz buluşalım diye yaptık siz de geldiniz. *
-1 yıldır kanka modunda sürekli konuştuğum bir şeyler paylaştığım adam kayıp pena ile ilk defa reelde görüştüm ve tüm o internet konuşmalarında frekansı anında yakalamış olduk. bazen internette yıllarca konuşursun da görüştüğünde 0'dan başlarsın tanışmaya yok işte öyle olmadı sanki ilk defa buluşmuyoruz da uzun süredir görüşemeyen iki dost gibi oldu. çok iyi oldu.
-bir süredir dertlerime derman olmaya çalışan dokunmayımbana reelde de dertlerime derman olmaya çalışarak bu dostluğunun sanal ile sınırlı olmadığını gösterdi.
-esasında sözlükteyken tanışmam gereken ama zirveye nasip olan adamlarla tanıştım. muhabbetleri gayet iyiydi. misal ; afoo , satanist evlat arif , otep shamaya ...
ilk fikri ortaya attığımda 146taksim1 sonsuz bir özgüven ile işi üstlenebileceğini belirtmişti. açıkçası o an şaşırmıştım. sonra bu işin üstesinden gelebilmek için çok çalıştı zirve boyunca ve bunu başardığını belirtmeden geçemeyeceğim. neticede ilk zirve organize etme denememiz başarıyla gerçekleşti. ilerde nice zirvelere işalla diyoruz.
velhasılı 3 gündür uykusuz olmam, yorgun olmam gibi nedenler dışında gayet iyi bir zirve oldu, herkesin eğlendiğini düşünüyorum. umarım öyledir.
daha öncesinde nasıl boktan bi yer olduğunu bildiğim, ancak arkadaşımı inandıramadığım, gidelim gidelim hiç gitmedim diye tutturduğu yerdir. çıktıktan sonra bi daha mı ? tövbe dediği yerdir. geldin mi benim sözüme deyip cihangir cafe firuza doğru yol almışızdır kontesle.