kastamonu yöresinden bir halk türküsü. sözlükteki "bekaret" tartışmalarına karşı not düşmek için artık bir ulu sözlük maddesi.
hikayesi ise bakaret üzerinden aklı sıra kadınları aşağılamaya çalışan herkese ders olacak türden. hikaye aşağıda ki gibi.
ozan bir kıza aşık olur ama kız onunla ilgilenmez. kızın gönlünde dağdaki bir eşkıya vardır. nitekim eşkıya kızı kaçırır. fakat bir iki gün sonra kızı gerisin geriye annesinin evine bırakır. köylüler ne kız ile ne anne ile görüşmezler onları hor görürler. ozan gider kızı ister ve evlenir. bunun üstüne köylüler ozanı dışlarlar ve selamı sabahı keserler. ozan karısını da alır ve o diyardan göç eder.
hikaye tanıdık geldimi ? bu sözlükte birileri ozan, birileri eşkıya birileri o kız. ve malesef sözlükte bir ton da "o köylü"lerden var.
--spoiler--
Dağdan dağa aşmayınan yol olmaz
Altın yere düşmeyinen pul olmaz
Bir yiğit de bir dilberi severse
Bir gececik olmayınan dul olmaz
Yiğidin başına gelmedik olmaz
iş başa gelince çekilir böyle
Ben de bildim bahtım olmadığını
Dahi çilelerim dolmadığını
Ellerin beğenip almadığını
Getirdin başına dert ettin felek
Benim Her Bir Sözüm Cevahir Değer
Eski Muhabbetler Kalmamış Meğer
Kaynak: Aşık Mümin Meyrani Yöre: Kastamonu
--spoiler--