https://youtu.be/fj-10lIrboM
Özelliklede bu parçasını çok sevdiğim şarkı sözlerinden tut müziğe kadar anlamı yoğun ve bir o kadarda kasveti hissettiren muhteşem grup.
Grammy Ödülü sahibi ABD çıkışlı alternatif metal grubu. 1990 yılında California'nın Los Angeles kentinde kuruldu. Bu tarihten beri grup üyeleri davulcu Danny Carey, gitarist Adam Jones ve vokalist Maynard James Keenan'dır. Şu anki bas gitarist 1995'ten beri grupta bulunan Justin Chancellor'dur. Tool, albüm desteğiyle çıktıkları turne programlarına uymada gösterdikleri dakiklikle bilinir, dünya çapında listelerde başarı sağladılar, sadece ABD'de yaklaşık olarak 9,25 milyon albüm satışı yakaladılar.
Tool ilk albümleri olan Undertow'da heavy metal tınısıyla ortaya çıktı, thrash metal tarzının egemen olduğu zamanlar, daha sonra 1996'da çıkardıkları ikinci albümleri Aenima ile alternatif metal akımının zirvesine ulaştılar. Gayretleri müzikal tecrübe ve görsel sanatları birleştirmekti, 2001'de kaydedilen Lateralus albümü kişisel gelişimlerinin bir işareti oldu ve 2006'da çıkan şu anki son albümleri 10,000 Days dünya çapında kayda değer beğeni kazandı. Tool'un görsel sanatları kendi bünyesine katması, karmaşık yayın izinleri sebebiyle epeyce uzun sürdü, grup çoğunlukla progresif rock ve art rock'ın tarz sınırlarını aşmış bir hareketi olarak tanımlanır. Grup ve bugünün müzik endüstrisi arasında karşıtdeğerli bir ilişki vardır, zaman zaman sansüre uğrarlar ve grup üyeleri dokunulmazlıkları konusunda diretir.
övmek ile bitirilemeyecek şarkılara sahip olan fakat spotify'da bulunmayan efsanevi grup.
her şarkısı sizi alıp götürebilecek güce sahiptir.
fakat en sevdiğim özellikleri ise, asla sabit bir ritm olmamasıdır.
birisine tool anlatırken, hayatımda duyduğun en güzel asimetrik şarkıları yapan grup olarak cümleye başlarım.
tanım:dinlenip, dinlendirilmesi gereken müthiş müzik grubu.
hic durmadan üreten grup. tabi maynard ayri bir psikopat, iskolik.
albüm maynard´in hosuna gidene kadar grubu studiodan cikartmaz.
belkide su an bu yeni albümün gelisine en cok sevinen benimdir. yasam onlari canli dinlemeye yetmeyebilir. bu yeni albüm bir dünya turnesinin habercisi gibi.
hazir konu acilmisken cocuklarin sarkilarini yapmaya baslamasi ve bu derece güzel sekilde calip söylemeleri onlarin simdiden kendilerinin ölümsüzlestiklerini ispatlar nitelikte. https://www.youtube.com/watch?v=rzGaBv-QtIY (sahsen bu verziyonu da hosuma gitti)
(bkz: #39493487) su entrymde de belirttigim gibi bir avrupa turnesi düzenlemeye basladilar.
sabahin köründe kalkip, yaklasik bir saat boyunca bileti satin alabilmek icin serveri cökerten bir cok ipne * (ben de dahil) yüzünden bilet alamadim.
nasil olduysa bir sans eseri konser biletlerine ulasabildim. gönül isterdi ayakta, sahnenin direk karsisinda konserin tadini cikartayim ama bilet oturdugum yerden kendilerini canli dinlerken, sahne şovlarina sahitlik edebilecegim sekilde denk geldi.
bu bilete sahip olmanin mutlulugunu sözlükteki tool severlerle paylasmanin kivancini yasiyorum. baya 8 ay sonraki bu konser icin; 8 ay sonra cocugum olacakmis gibi seviniyorum. tabiri caiz ise; "götümde kelebekler ucusuyor" deyimini birebir yasiyorum.
#39301818 burada da belirttigim gibi, artik gözlerimin acik gitmesi icin bir gerekce kalmiyor.
sanirim erkenden ölmemi istiyorlar. yeni albümünüzü bari dinleseydim lan.
şarkılarını dinlediğim sırada pencereden bakma isteğiyle ayaklandım. Bomboş bir dağa bakan penceremden o gün bir çoban ve sürüsünü gördüm. Reflection şarkısı başlamıştı o sırada, çobanın sürü etrafında koşturuşu, onları bir düzen içine sokma çabası ve sürekli dönen o kalabalık gürühu bu şarkı boyunca izlediğimde bende çok farklı hisler uyandırmıştır. Belki yazıya dökememek benim eksikliğimdir ancak tarifi yoktu belki benzetebilirsem, sürüyü bizlere benzettim bu çoban kimdi bilmiyorum belki devlet, din, aile ve daha bir çok otorite olabilirdi. itaat etmek için yaratıldık veya yaratılmadık ama bir çoban olmadan belki başına buyruktuk. Bu başına buyrukluk bizi biz yapan mı yoksa bizden uzaklaştıran bir mesele miydi?
Bilmiyorum...
Kendi vicdanımız bütün bu otoritelerin düşündüğünü belki daha fazlasını bize fısıldayamaz mıydı?
Bilmiyorum...
Günün doğuşu ve batışı otların rüzgarla sallanışı, yağmurlar, bulutlar ve bütün kainat bizimle bir parça mıydı? Yoksa fazlamıydık bu yere?
Bilmiyorum...
Belki de bizi fazla yapan bizdik, kibrimiz ve her nesnenin bizim için var olduğuna inanmak mı bizi bu yerin kanseri yapmıştı?
Bilmiyorum...
Bu penceremden bakarken bu boş dağlara belki yüzbinlerce yıl önce biri daha bakmıştı, benimle aynı mı bakmıştı?
Bilmiyorum...
Bilmiyorum?
“O kadar konsere gittim böylesini görmedim ve yasamadim“ diyerek övmem gereken grup.
Hicbir konser videosu gercegi yansitmiyor. Firsat bulunursa mutlaka canli olarak gidilip, görülüp, yasanmasi gereken müzik grubu.
12-13 yildir bekledigim bu grubu canli dinleme firsatina erismis sanslilardan birisi oldum. Su saatten sonra ölürsem; artik gözlerim acik gitmeyecek.
Konserde video, resim gibi cekimler yasakti. Maynard son sarki icin izin verdi. Ben de kisa bir ani videosu cekmeye calistim fakat pek olmadi. Olmamasinin sebebi ise gerceginin kat kat daha harika olmasiydi. ilk 10 saniye cep telefonundan takip ettim ve daha sonra kapatip, canli şovu takip etmeye karar verdim.
youtube´a birisi yüklemis. asla gercegi yansitmadigini tekrar belirteyim. asagidaki videoda görünenler ile konser alaninda yasananlar arasindaki farki anlatmanin imkani yok: https://www.youtube.com/watch?v=FnezOVUQ-dg