gerçekten hayyyyvanlar gibi dövüşen, aktörlüğe sonradan başlayan, fizik kurallarını filan sallamayan hastalıklı adam. sırf kareografisinin kusursuzluğu için bile ayıla bayıla izlenir filmleri, "ohahaha!" "olamaz lan şaka bu" nidalarına hakim olamazsınız.
dublörlerinin birçok yerini kırmışlığı vardır. asıl sanatı muay thai'dir. ancak aikido dahil birçok stilden esintiler taşır.
bir binanın 6 katını gerçekten (öyle maykıl dudikof gibi kolpadan değil) adam döve döve çıktığı 15 dakikalık bir sahne vardır, en kibar insana bile "eheh siktir lan" dedirtiği tecrübeyle sabittir.
asla dublör kullanmaz, ancak sahnelerinin çekiminde karşısındaki kişilerin profesyonel dublörler olması yapımcılar tarafından zorunlu kılınır.
zira kendisi gerçekten döver, darbelerden zarar görmemek dublörün görevidir.
koşmadan, gerilmeden olduğu yerde havaya zıplayıp, 2 buçuk metre tepede duran sokak lambasına ters taklayla tekme çıkaran adamdır.
Ong bak serilerini bir kere izleyip kung fu öğrenmek zor değildir. Zaten gaza gelip karşınızdakileri perişan edebilirsiniz. O ne tekmeler o ne yırmıhlar yiğidim. Bir dövüş oyuncusu.
ayakları yere sağlam basan, kırdığı her kol ve bacakta gerçekten kırdığı hissi yaratan, dizini ve dirseğini ölümcül kullanan, 3 metre yükseklğindeki şişeye tekme atan insanüstü varlık.
Ong bak ve The protector adlı filmleriyle gönüllere taht kurmuş ardından başrolünü oynadığı ong bak 2 ve ong bak 3 adlı filmlerle bekleneni tam anlamıyla verememiş oyuncudur.