ikinci yenilerin (özellikle cemal süreya, edip cansever, turgut uyar)büyük hayranlık duyduğu güzel, alımlı, zeki kadındır. son olarak her kadın biraz tomris uyar olmak ister*
'ikinci yeni'nin gelini'dir. yüreği öyle büyük ki, herkesle biraz paylaşmak istemiş bir kadın o.
ilk olarak ülkü tamer ile evlenen,
tamer ile evliyken aşık olduğu adam cemal süreya için evliliğini bitirip 'aşk dolu' üç yılı birlikte geçiren ve cemal süreya'ya kendisi için şu dizeleri söyleten;
''Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni''
bu üç yılın ardından kocası ve çocuğunun babası olacak Turgut Uyar ile evlenen ve ona şu mısraları yazdırtan;
''bir bozuk saattir yüreğim,hep sende durur.''
ve aralarında en çok etkilendiği kişinin o olduğunu söyleyeceği, her doğum gününde kendisi için şiir yazıp yollayan edip cansever'e de şu mısraları düşürten;
''Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki''
bir kadın o. dedim ya 'ikinci yeni'nin gelini'dir o.
öykücülüğü veya edebi kimliğinden ziyade yaşamı ile tanınan sıkı yazar. kaç kişi tanımlama yaparken en az bir kitabını okumuştur, asıl sorgulanması gereken budur.
ikinci yenici gelini diye geçen muhteşem yazar. cemal süreya'nın sevdiceği turgut uyarın karısı edip canseverin platonik aşığı. çok güzel değil ama zehir gibi düşüncelere sahip kendine hayran bırakan kadındır.
gündökümü'nde paylaştığı bir anısıyla insanı durdurup düşündüren ve biraz da hüzünlendiren yazar ama insan... Ve çoklukla özlenen...
''...içimdeki bildik tatlı ürpertiyi canlandıracak çocuk binde bir çıkıyor. Bir tanesi, kapıcımızın oğlu. Sekiz yaşında. Kestirebileceğiniz gibi apartmanın günışığı görmeyen bodrumunda, koşulları son derece ilkel bir ortamda büyüdü. (...)
- Büyüyünce ne olacaksın? Gibi saçma bir soru sordum yine.
- Polis olacağım. Onların üniformaları var.
Herhalde içerlediği kişilerin başında, ödevinde yanlış yaptı mı tokadı yapıştıran öğretmeni geliyor.
- Peki ya ben bir suç işlersem? O zaman beni de tutuklamak zorundasın.
- Sen suç işlemezsin ki.
- Belli olmaz. Ya işlersem?
- O zaman ben de polis olmam.''
peşinde üç şair değil, nice şairler vardı. onun gönlü dördüne düştü. en çok turgut'u sevdi, en çok edip'in şiirlerine hayranlık duydu, en çabuk cemal'i unuttu ve yaşlılık günleri ülkü ile geçti. kadındı, dolu dolu bir kadındı; gönlünde kuşlar şakıyan her erkeği kendisine hayran bırakabilirdi. artık öyle kadınlar yok, onları seven öyle adamlar da.
Hiçbir şey biriktirmese de gün boyu atacak bir şeyler bulan bir kadın: lavanta çiçeği torbaları, eski çoraplar, eski aşkları, mektuplar Bir boşluk yaratarak sığınıyor içine. Kendine kapanıyor.
-Tomris Uyar
ilk evliliğini ülkü tamerle yapmış. o sırada hayatına üç yıl süren dolu dolu bir birliktelik yaşatacak cemal süreya girmiş. en güzel şiirlerini yazmış onun için;
"ay ışığında oturuyorduk
bileğinden öptüm seni
sonra ayakta öptüm
dudağından öptüm seni
kapı aralığında öptüm
soluğundan öptüm seni
sonra kalbini turgut uyara kaptırmış. en uzun aşkı, kocası. yeniden şiire döndürmüş turgutu.
"senin için alışılmış şeyler söyleyemem sana yaraşmaz
kış gecesi amcamızdır, bahar yakından kardeşimiz
alır başımı erzincana giderim seni düşünmek için
dörtlükleri bozarım çünkü dağlar ne güne duruyor
kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için
bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
edip canseveri ise hep bir dost, iyi bir şair olarak görmüş. yine de edip, her doğum gününde bir şiir hediye etmiş ona. tomris rakıyı çok severdi, bense onu demiş ardından.
"seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
hani etilerden hisara insek bile
bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
çok yaşında her zamanki çocuksun gene
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
mart ayında patlıcan, ağustosta karnıbahar
mutfağın mutfak olalı böyle
bir adın vardı senin, tomris uyardı
adını yenile bu yıl, ama bak tomris uyar olsun gene
ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
oysa güneş pek batmadı senin evinde
söyle
ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.
ve bir röportajında sormuşlar;
şairlerin yollarının kesiştiği bir kadınsınız. bu bir rastlantı olamaz. sizde çok ayırıcı özellikler bulmuş olmalılar
tomris uyar: şöyle diyebiliriz. her sanatçı kendi yankısını gördüğü bir aynaya daha kolay bağlanabilir. o kadar ki, aradaki aşk bitse bile o aynayla yaşanmış duygudaşlık anları, kıyasıya yapılmış edebiyat tartışmaları, ortak bir geçmiş kalır geriye yaratıcılığı körükleyen ilişkilerdi bunlar.tiryakilik gibi bir şeydi. iki taraf da karşısındaki için esin perisiydi
Şüphesiz türk edebiyatına çok katkısı olan kadın yazar. Ülkü tamer, cemal süreya son olarak turgut uyar... Sen hepsini aşık et kendine, şiirler yazdır...
Ülkü Tamer'in eski eşiymiş. Sonra Ülkü Tamer bunu Cemal Süreya'yla tanıştırmış. Üç yıl aşk yaşayıp ayrılmışlar Cemal Süreya'yla. Sonra Turgut Uyar aşık olmuş buna, evlenmişler. Karı bütün ikinci yeniyi kendine aşık etmiş. Kimilerine göre dünyanın en şanslı kadını.
Bana kalırsa Türkiye tarihinin çiçeğidir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/632519/+
kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için. -Turgut Uyar