Atletico Madrid Kulübü'nün takımım Galatasaray'a verdiği transfer dersinin figuranıdır. 2 milyon euro bonservis karşılığında sattığı 33 yaşındaki Tomas Ujfalusi'nin boşluğunu 23 yaşındaki braga'lı yıldız Silvio Manuel'le kapatmıştır. hem de aynı bonservis bedeli karşılığında...
Bonservisine 2 milyon euro ödenen genç futbolcu ile yıllığı 1 milyon 250 bin eurodan 4 senelik sözleşme yapıldı. böylece Tomas Ujfalusi için Galatasaray'dan aldığı 2 milyon euroyu Silvio'ya karşılık Braga'ya ödeyip, kasasından hiç para çıkarmadan adeta transfer dersi vermiştir.
ismi, kendisini nüfusa geçiren memurun daktilosunun* tuşlarına random olarak basmasıyla şekillenmiş gibi duran* çek stoper.
şaka bir yana, yaş faktörü göz ardı edildiğinde türkiye liginde acayip iş yapabilecek meziyetlere sahiptir. güçlüdür ve rakibine karşı acımasızdır. hızlı olmamasına rağmen yakın markaj konusunda çok başarılıdır. kademe anlayışı gelişmiştir. hava toplarında etkilidir. ve bu özellikleriyle her ne kadar "al sana kasap gibi santrafor." dedirtse de ayaklarına da hakimdir...
ancak 33 yaşında olması kendisi için en büyük handikap. zaten 2008 yılında atletico madrid'e imza atarkenki hali bugün ile karşılaştırıldığında (siz yorulmayın diye ben aşağıda karşılaştırdım.) fiziksel olarak yıprandığı ve eskisi kadar fit olmadığı net bir şekilde ortaya çıkmakta.
ha rakip santraforlar karşısında hala eskisi gibi diri durabilirse acayip iş yapar, orası ayrı...
ispanya'da yapılan bir röportajında aşırı derecede metallica ve slayer hayranı olduğunu belirtmiş futbolcu. bu iddayı, zamanında messi'nin ayağını kopardığını hatırlayarak kuvvetlendirebilirsiniz. *
dünkü inter maçındaki performansı ile göz doldurmuştur. messi' ye yaptığı hareketi hepimiz hatırlıyoruz sanırım rakip takımların forvetleri bu sene çok çekecek.
ilk geldiğinde pek umutlu olmadığım, kamptaki saç sakal karışık halini görünce ''abi tamam kızma oynarsın(tırs tırs tırs)'' dediğim, inter maçındaki performansını sürdürmesini dilediğim messisavar.
"kötü bir oyuncu, iyi bir seyirciden daha iyidir" anlayışıyla neill yollanıp galatasarayımıza getirilmiş futbolcudur. top tekniği vasat olsa da, herzaman sahada olduğunu belli eden sert futboluyla rakibin ataklarını diğer kanattan yapmasını sağlar. bundan bir tane daha olsa, sol beke koysak süper olurdu.
dün ki maçta 28 yaşındaki hakan balta en fazla 2 kere bindirme yaparken bu 33 yaşındaki abimiz 8-9 kere bindirme yapmıştır.ayrıca inter in maçtaki tek pozisyonu da yine hakan balta nın kanadından gelmiştir. ulan balta yatacak yerin yok senin.
inter maçında avazı çıktığı kadar 'ben sağ bekim arkadaş' diye bağırmnıştır. o kadar doğru zamanlamalarla çıktı ki hücuma inter önlem almak zorunda kaldı.
liverpool maçında çıplak gözle izlediğim kadarıyla agresif futbolu çok güzel oynayan futbolcu.
agresifliği rakibine falan değil ama; oyuna ve topa.. sağ kanattan çıkıp takımı hareketlendiriyor..
twitter'da
"Gunaydin..Nasilsiniz...?..Good Morning..how you doing everyone...?." yazan aslan.
cevaplar da bir o kadar güzel:
-"hamd olsun panpa, seni sormalı."
-"takılıyoruz kafamıza göre sıcak ve oruç biraz kasıyor ama bugünlerimize de şükür bunların karşılığını alacağımıza inanıyoruz..."*
bugün istinye park'ta gerçekten adam olduğunu göstermiştir. mağazada kasanın önünde sıra beklerken telefonda konuşuyordu ,yanımdaki iki arkadaşım telefonda konuştuğunu farketmeden fotoğraf çektirmek için yanına yaklaştı, telefonu göstererek kibarca "one second" dedi. daha sonra telefonda konuşarak eşiyle beraber mağazadan çıktı. "olum adam gitti lan yalan oldu sizin fotoğraf" dedim. aradan 3-4 dakika geçti benim "yalnız şimdi telefonu kapattıktan sonra benimle fotoğraf çektirmek isteyen birileri vardı diye geri dönerse harbiden adamdır" dememle beraber ellerini bize doğru kaldırmış bi şekilde kapıda göründü.
bütün galatasaraylıların, yatıp kalkıp dua edecekleri, çok başarılı bir savunma oyuncusu. eğer o olmasaydı, galatasaray şu anda ligin
dibindeydi. adam kendi görevi dışında, bir de savunma arkadaşlarının açıklarını kapatıyor.
