sesi, şarkılarının ritmi beni bambaşka alemlere zerk eden, karşılıklı oturup memleket meseleleri üzerine sohbet etmek istediğim * yeryüzünün mucizelerinden biri.
ilk dinlediğinizde "ne ses la bu da müzik midir şimdi" dersiniz ama sonra bir daha bir daha dinlemek istersiniz. sonra anlarsınız onu ve dersiniz ki "adamın tarzı bu, tarz da tarz hani". yeni dinleyenler için:
alice
blue valentines
time (mutlaka dinlemişsinizdir tori amos'tan)
rain dogs
jockey full of bourbon
yer yer keyifli yer yer hüzünlü dinlemeler dilerim.
jim jarmusch'un kısa filmlerden oluşan coffee and cigarettes filminde ıggy pop ile güzel diyaloglarla bezeli müthiş bir sahnesi olan fevkalbeşer sese sahip herif.
Gece oldu mu dünyanın tüm hayaletleri, gölgeleri ve yankıları çökermiş üstüne. Üşüttüğünü düşünürmüş Tom, cinlere karıştığını sanırmış. Parçalarıyla sizi alıp götürür uçarsınız birlikte, öyle güzeldir ki bu adam birlikte Green Grass da dans edersiniz öyle güzeldir ki bu adam kulağınıza şunu fısıldar; Lay down in the green grass, Remember when you loved me...
Dünyanın eşsiz bir heykelisin sen şu an yanımdasın ve bana ölümün güzelliklerini anlatıyorsun, beni batırıyor ve geri çıkartıyorsun, elimden tutup uçuruyorsun.
Neleri merak ediyorsunuz? Tom Waits: Jokeyler atlarına ne söyler? Otoyol kenarında bir ağaç olmak nasıl bir duygu? Dünya insanoğlunu ne zaman sırtından silkeleyip atacak? Bir gazete kesekağıdı olduğundan ne hisseder? Bazen keman siyam kedisi gibi ses çıkarır; ilk keman telleri kedi bağırsağından yapılmış, arada bir bağlantı var mı? Günün birinde insanoğlu robotlarla evlenecek mi? Elmas, sadece sabırlı bir kömür parçası mı? Ella Fitzgerald hakikaten bir şarap kadehini sesiyle kırdı mı?
yıllar ilerledikçe, melodiler ve sözler demlendikçe daha çok seviyor, saygı duyuyor insan. bu arada joshua james' e green grass ile el vermen ne harika olmuş.
--spoiler--
they hung a sign up in out town
"if you live it up, you won't
live it down"
so, she left monte rio, son
just like a bullet leaves a gun
with charcoal eyes and monroe hips
she went and took that california trip
well, the moon was gold, her
hair like wind
she said don't look back just
come on jim
oh you got to
hold on, hold on
you got to hold on
take my hand, i'm standing right here
you gotta hold on
well, he gave her a dimestore watch
and a ring made from a spoon
everyone is looking for someone to blame
but you share my bed, you share my name
well, go ahead and call the cops
you don't meet nice girls in coffee shops
she said baby, i still love you
sometimes there's nothin left to do
oh you got to
hold on, hold on
you got to hold on
take my hand, i'm standing right here, you got to
just hold on.
well, god bless your crooked little heart st. louis got the best of me
i miss your broken-china voice
how i wish you were still here with me
well, you build it up, you wreck it down
you burn your mansion to the ground
when there's nothing left to keep you here, when
you're falling behind in this
big blue world
oh you go to
hold on, hold on
you got to hold on
take my hand, i'm standing right here
you got to hold on
down by the riverside motel,
it's 10 below and falling
by a 99 cent store she closed her eyes
and started swaying
but it's so hard to dance that way
when it's cold and there's no music
well your old hometown is so far away
but, inside your head there's a record
that's playing, a song called
hold on, hold on
you really got to hold on
take my hand, i'm standing right here
and just hold on.
--spoiler--