yüzüğü tom bombadil'e emanet edelim düşüncesi ortaya atılınca gandalf karşı çıkar. çünkü bombadil böyle şeylere önem vermez ve yüzüğün de ne işlevi olduğunu unutup ormanda gezinirken çıkarıp atabilir. ha, güçlüdür, yaşı bilinmez, bir ulu erendir ama kafası iyidir anlaşılan.. frodo ve arkadaşlarını yörüklerden kurtararak yolculuğa müthiş bir katkı sağlar ama filmde nasıl bir dangalıklıksa artık, yer verilmemiştir.. peter jackson'a ve senaryo yazarlarına burdan bir kez daha "yuh" demek istiyorum*...
harbiden de orjinal metinde de isim aynıymış (baktım valla) eh ulan çok sayın ustalar ustası tolkien dede sen türkçe de mi biliyordun yoksa diye düşünmeden edemiyor insan. yada (bkz: rastlantının böylesi)
bu arada kitabı ilk çıktığı zamanlarda bir solukta okumuştum ve tabii ki ülkemizde çok fazla bilinen bir yazar değildi, gerçi tüm dünyada 20.000'den fazla kişi arasında yapılan bir ankette tüm zamanların en çok okunan kitabı olduğunu, insanların yüzüklerin efendisi'ni okumuş olanlar ve okuyacak olanlar olarak ikiye ayrıldığını, hippi lerin ve beat lerin bir ellerinde herman hesse'nin siddartha sı diğer ellerinde yüzüklerin efendisi ile dolaştıklarını, duvarlara cumhurbaşkanı adayımız gandalf yada 'yaşasın frodo' yazdıklarını (grafitilediklerini) duymuşluğumuz, okumuşluğumuz vardı ama olayın çapı hususunda çok net de bir fikre sahip değildik. kitaplar çevrilir çevrilmez hobbit ten başlayarak bir büyük merak içersinde yumulduk. işte o zamanlarda bile sayın cumhurbaşkanı gandalf ve elf cemiyetiyle birlikte en çok (hatta belki gizemli konumu ve sürekli şarkılar söyleyen hiçbir şeyi iplemez tavırlarıyla) tom amcayı çok ama çok sevmiştim. gandalf'ın tabiriyle 'kendisinin efendisi' olan ve en güçlü yüzükle bile dalga geçen ve dolayısıyla onun efendisi, karanlıkların lordu sauron a da taşak oğlanı muamelesi yapan bu en yaşlı şahsiyeti (hiçbir şey yokken ben buradaydım) büyük bir sevgiyle gülümseyerek anıyorum.
hızır aleyhisselam'ın orta dünya'daki yansıması olma ihtimali yüksek şahsiyet. herkesin peşinden koştuğu, gandalf'da dahil olmak üzere tüm yaratıklara dehşet salmış tek yüzük ile adeta dalga geçmiş, eline aldıktan sonra parmağına geçirmiş ama görünmez olmamış bir müddet oynadıktan sonra frodo'ya hiç de yüksünmeden geri teslim etmiştir.
şu sözler söylenir söylenmez pat diye ortaya çıkmaktadır:
hey! tom bombadil, tom bombadillo!
su, orman, tepe, saz ve sogut adina,
ateş, guneş, ay adina, dinle şimdi, duy bizi!
gel tom bombadil, ihtiyacimiz var sana!
sanıldığının aksine maia ya da vala değildir. öyle bir dedemizdir ki, valalardan bile yaşlıdır! "Eldest, that's what I am... Tom remembers the first raindrop and the first acorn... He knew the dark under the stars when it was fearless - before the Dark Lord came from Outside" sözlerinden daha arda bile yaratılmamışken, hatta melkor'un m'si bile ortada yokken, onun çoktandır orada olduğu çıkarılabilir. büyük ihtimal iluvatar'ın daha hiç bir şeyi yaratmadan deneme amaçlı yarattığı prototip bir ruhtur. o yüzden hafif kafadan sakat, buglı bir amcadır.
kendisinin bir valar olmadığını kesinlikle söyleyebiliriz. çünkü valarların sayısı belli ve tüm isimler bilinmekte. Silmarillion dan valarların ve maiarların hepsinin aynı anda ea ya inmediğini biliyoruz bazıları daha erken bazıları ise çok daha geç yeryüzüne ayak basmıştır. ayrıca tom bombadil in yüzükten etkilenmemesi de onun tıpkı gandalf gibi bir maia olduğuna işarettir. bilindiği üzere valarlar ve maiarlar direk olarak kendileriyle ilgili konularda ilgilidirler ve ucu kendilerine dokunmayacaksa yahut valar yada Iluvatar emir vermedikçe de başkalarının meseleleri onları hiç alakadar etmez. onun içindir ki Elrond yüzüğün ne yapılması gerektiği konusunda karar vermek üzere divanı topladığında tom bombadilden de konu açılır ve elrond şöyle der; "lakin Bombadil'i unutmuşum, tabii eğer o zamanlar ormanlarda ve dağlarda dolaşan kişiyle aynı zat ise; o zaman bile yaşlılardan yaşlıydı. Eskiden ismi bu değildi. Ona iarwain Ben adar diyorduk; yani en yaşlı ve babasız olan...." söze gandalf devam eder; "... Yüzük'ün onun üzerinde hükmü yok demek daha doğru olur. O kendi kendinin efendisidir. Fakat Yüzük'ü ne değiştirebilir, ne de diğerleri üzerindeki gücünü kırabilir..." bilindiği üzere tom bombadil kendi sınırlarını çizmiş (bkz: fangorn) eşi altınyemiş ile fargorn ormanında yaşaması ve sınırları dışında gelişen olaylara kayıtsız kalmasıda onun bir maia olduğunun önemli göstergesidir. fakat çok çeşitli fikirlerde vardır kesin olarak tom bombadil için şu yada bu demek elimizdeki bilgilerle imkansızdır. belkide tom un daha ne olduğuna karar verememişti john ronald reuel tolkien belki de verdi ama bunu açık açık söylemek istemiyordu eğer istemiyorsa nedenleri neydi? belki de yüzüklerin efendisi serisinde bir gizlilik bir gizem bırakmak istiyordu belki de bunu başardı bugün bile tam olarak tom bombadil in ne olduğunu bilen yok. yazının sonuna frodo ile tom bombadil arasında geçen ufak bir konuşmayı eklemek istiyorum.
-frodo: siz kimsiniz efendim?
-tom: Daha benim adımı öğrenmedin mi? Tek cevap o. Sen bana söyle, sen kimsin, böyle tek başına sen olarak, isimsiz? Ama sen gençsin, ben ise yaşlıyım. Ben neyim biliyor musun, en yaşlı olanım. Lafıma mim koyun dostlarım: Tom, nehir ile ağaçlar henüz yokken buradaydı; Tom ilk yağmur damlasıyla ilk meşe palamudunu hatırlıyor. O Büyük Ahali'den önce patikalar açtı ve Küçük Ahali'nin gelişini gördü. O, Krallardan, mezarlardan ve Höyüklü Kişiler'den önce de buradaydı. Denizler eğrilmeden elfler batıya geçtiklerinde, Tom çoktan burada vardı. Yıldızlar altındaki karanlığı, korkunun bilinmediği zamanları gördü o Karanlıklar Efendisi Dışarı'dan gelmeden önceki zamanları.
"yüzüklerin efendisi - yüzük kardeşliği" kitabında geniş yer tutan; ancak filmde bir kere bile adı geçmeyen, oyunda ise deli dana gibi sağa sola zıplayan yüzüklerin efendisi karakteri.
hobbit serisinde bahsedilen ormanda yaşayan büyücügillerden.
en büyük silahı şarkılarıdır. bir badireden sonra evine konuk olan frodo'ya tom'un eşi(altınyemiş) onun için; ormanın, tepenin ve suyun efendisidir demiştir.
yuzuklerin efendisi kitabinda adi gecen, hicbir seye kafayi takmayan, ilginc sarkilari olan lakayt tiptir. kitabi okuduktan sonra, iyiki filminde kendisine yer verilmemis dedirten sahistir.
