genelde yaptığı röportajlarda bu konsepti çalıp çalmadığı soruluyor tabi daha nazik bir dille. bu röportajları yapan bir allahın kulu da demiyor ki; tamam konsepti geç o olur okan bayülgen'den öncede vardı falan filan da sen burada en ufak mimiklerine kadar engin günaydın'dan araklamışsın be arkadaş. konsepti araklamayı geçtim sen her şeyi araklamışsın. adeta yeni ve gereksiz bir engin günaydın olmuşsun. anlamadığım nokta bu.
hayır engin günaydın'ın skeçlerini genç kitlenin dışında aileler pek bilmiyordu. bu kadar çok tutmasında en büyük payda bu zaten. yayına verildiği saat falan. ulan o değilde millet ne kadar kolay kazanıyor şu parayı helal olsun.
komedi dükkanı'nda aynı mimikleri aynı anda aynı şekilde kullanmasıyla kendisini tekrarlamıştır. aynı aynı aynılar çoğalmıştır. aynı espriler yalnız karşısındaki kikirdeyen tip farklıdır o kadar. ama hak vermek lazım çünkü 2 saate ordan gelen komutla yapılan iş anca böyle olur.
-aha şimdi o bakışı atacak. şaşıran smiley modunda
-hah şimdi nasıl yani diyecek
-efettt şimdi sonuna geldik ben burada olayı bitirmek istiyorum bu durumdan hoşnut değilim diyecek. ürkekim ürkek güvercinimmmmm
atv'de yayınlanan bir dizide karşımıza çıkmış akabinde organize işler,avrupa yakası ve komedi dükkanı ile şöhreti yakalamış aslen tiyatrocu kimlikli oyuncu.
bu adamın komik olmadığını ispatlamak için benim mi bir program yapmam gerekiyor? neyse pes ettim zaten. insanların bu kadar mal olabileceği gerçeği ürpertti beni. ben de ilk defa izledim. inanın komik buldum, güldüm. hatta bildiğin eğlendim. ulan dur koşup bir şeyler yazayım dedim. sonra unuttum, yazmaya fırsat olmadı ya da bilemiyorum. derken bir daha izledim. baktım ki gidişat aynı. sürekli o dışsesteki adamın lafını kesip gereksiz şaklabanlıklar, bütünlüğü bozmalar hep hepsi aynı.
neden sonra anladım ki bu adam ve komedi dükkanı denen program prezervatifmiş. yani bir kerelik, tek kullanımlık. sonra atılmalı. ıslak mendil gibi düşünün. her hafta aynı şeylere güleceksek yaşamayalım.
aslında çok yetenekli bir tiyatrocu iken son yıllarda kendisini bir allahım ne yapacağım kafam karıştı afalladım saçma hareketler yapayım dış sesi dinleyeyim karakterine büründürdüğü ve bunu aşamadığı için gerileme döneminde bulduğum oyuncu.