Almusa içgüveysi giden Rahmetli dayım. Erbaalı asker arkadaşım muhittin. Zile pazarı asma yaprağı ve Çemen. Sarıkız tepesi ve hüzünlü hikayesi. Niksar ayvaz suyu ve tabiki Atlar gelir.
Bir keresinde Nevşehir gezisine gitmiştik belediyenin organizasyonuyla. Eve dönüşte babannemld beraber birkaç atıştırmalık ve kola falan almıştık yolda yeriz diye. Sonra bunlar bizim aldığımız abur cuburu, gezide bizi misafir edenlerin domates peynirini saha ne araklayabildilerse arakladılar. Her tokatlı böyle mi değil elbette. Cok iyilerini de gördük o gezide. Ama bize rastlayani bunlardi ne yazik ki... Tokat diyince aklıma o aile gelir.
Yaklaşık 5 yıl yaşadım ama ısınamadım yok ya olmuyor insanını sevemiyorum he iyisi yok mu var çok iyi arkadaşlarım tanıdıklarım var ama tokatta iyi insan bulmak samanlıkta bit bulmak gibi ama güzel şehir hakkını yiyemem.
Bat ulan bat. Illaki kalabalikla yenecek o. Yalnız tadı çıkmıyor. Cemeni ayrı yaprağı ayrı güzel. Bir de efsanesi var ki ruyalarima giriyor. (bkz: Tokat kebabi)