ben de ankara sakarya caddesine eşine rastladım bu olayın
bir süre hararetli bir şekilde tartışan çiftimizde erken en sonunda dayanadı ve kıza tokat attı
kız ciyakladı daha da bağırdı erkek gururlu ama mağrur bir edayla çömelip ellerini başının arasına aldı bu 3.bir arkadaşları olayı izliyordu kız 3.kişiye "seviyorum o hayvanı seviyorumm" diye bağırdı sonra sarıldılar falan filan
önemli bir hayat dersi vermiştir bana bu olay .
erkekler, kadınlar, hayaller, bastırılmış duygular, kompleksler ve daha neler neler.bu memlekette psikiyatristler neden çok kazanıyor?ve gittikçe gelişen hayvan terbiyecileri.işte güzel ve yalnız memleketimden insan manzaraları.
Zaten acı çekmiş o an kendini rezil hissetmiş kadının; yine ondan başka o an kimseye tutunamayacak kadar çökmüş, mahvolmuş olmasından kaynaklanır. Mesele sevgi değildir artık, tutunacak dal aramak ve anı kurtarmaktır.
demek adam buna kafa atsa oracikta sevismeye baslayacaklarmis.
vay be sozluk.. ben bir hatuna tokat atmaya kalksam hatun agzimi burnumu kirar o elimi de koparip diger elime verir diye dusunuyorum.. ben mi cok malim aciba?
dayak (kötek) azı karar, çoğu zarar olmak üzere yarar bir ameldir. toplumun menfaati, icabında ise analitik çözüm olarak tavsiyye olunur. Burada da hanım kızımız dayağın faziletini anlamıştır. neticede bu durumlarda yımrık iyi niyet ve kalben vurulursa sakatlanma hadisesi görülmez. eşler birbirine kaynaşır, faidelidir.
tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştur. Kadına el kaldırmak gibi bi zihniyeti içinde barındıran bir erkekla ancak bu tarz bir kadın birlikte olabilir. uzak durulması gereken kadındır.
sadece filmlerde gördügüm enterasan sahnelerden biridir,özellikle yeşil çam klasiklerin de sıklıkla karşilaşilan zamansız duygu karişikli olarak nitelendirdigim ama bir tülü mantık yürütemedigim olaydır.