500 yıl sonra bulunduğunda inceleyecek heyetin aklına takılacak bazı efsaneleşmiş sorular olacaktır.
1. insanlar buna nasıl 8 kişi bindi?
2. bu arabaya binen neden rallici oluyor?
3. abart egzoz ve hayvan sesleri çıkaran korna ne amaçla kullanılmıştır?
onlar daha zeki olacakları için sorular daha fazla ve daha zeki olacaktır sanırım.
şahsımın ise; 2002-2003 ve 2009 yıllarında yapmış olduğum stajlara vesile olan fabrikadır.
Gelelim sadede... insan kaynakları departmanındaki saygı değer kardeşim sana sesleniyorum..
uludağ ünide önlisans kalıp bitirdim, gazi ünide makine öğretmenliği bitirdim, askerliği yaptım, Kariyer.netten açık pozisyonlarına başvurdum.. Nadir olsa da özgeçmişimi görüntülüyorsunuz fakat aramıyor, sormuyor, geri dönüş yapmıyorsunuz.
yahu arkadaş sülalem senelerdir emrine amade olmuş keza benim de bir senelik bir geçmişim var.. üzüyorsunuz beni, yapmayın.
türk milletine köklü bir kazık atmıştır. italya'da 1970'de üretimi bitip hurdaya çıkan araba** kalıplarını türkiye'ye 1990'da getirip türk milletine kakalamıştır.
koç grubunun türkiye'ye attığı koca koca kazıklardan sadece biri.
italya'da 70'li yılların sonunda tasarlanan ve 80'li yılların başlarında alt-orta gelir grubuna ucuz araba olarak satılan, konforsuz, güvenliksiz, kalitesiz, uyduruk fiat regata modelini kuş serisi adı altında 2001'e kadar türkiye insanına fahiş fiyatlara, aylarca sıra bekleterek, sıraya girişte parasını peşin almasına rağmen aylar sonra gelen ilave zamları da ödeterek, üstelik içinde kauçuk paspas, radyo, anten ve hatta bazen karter koruma sacı, sağ dikiz aynası olmadan satan rezil kuruluş. o kadar ki, kuş serisi olarak üretilen otomobillerde normalde asla kabul edilemeyecek olan üretim hataları, kaynak problemleri, kabul edilebilir toleransların çok dışında üretim sorunları mevcuttur.
1990'lı yıllarda yönetim içinden yükselen "kuş serisi"nin üretimini durdurma talepleri üst yönetimce sürekli olarak red edilmiştir. fiat'ın italya'da hurdaya çıkardığı eski tezgahlarla, neredeyse sıfır yatırım maliyeti ve çok düşük işçilik ücretleriyle üretilen bu berbat araçlar sayesinde fiat resmen ihya edilmiştir.
buraya kadar her şey basit bir monopol sömürüsü gibi dursa da asıl mide bulandıran kısım tofaş'ın monopol olarak kalabilmek için koç grubu eliyle giriştiği politik oyunlar, hükümetlerle dirsek temasları, aldığı hibeler, özel olarak çıkarılan yasalar vb rekabet engelleyici hamlelerdir.
üretilen kuş serisi yerli arabalardan sonra asla güvenmeyeceğim firma.
hayır anlamadığım şey yıllarca adamlar olmayan teknolojide ki araçları uçuk fiyatlarla millete sattılar ve millet de yerli araba sevdasına aldı bu arabaları ama ne bir teknolojide ilerleme ne de konforunda artma oldu bu araçların. hayır arkadaş bir klima koymaktanda mı acizdin anlamıyorum ki. hidrolik direksiyonun standart olduğu zamanlarda yeni teknoloji diye yutturdular millete. şimdi kalkmış devlet yerli araba için yine bu adamların kapısını çalıyor. yahu geçmişe dönüp bir bakın. bu adamların nasıl araba yapacağı belli.
valla haberi ilk okuduğumda "şimdi yandık." dedim. yapmayın etmeyin sayın devlet büyükleri. bizi bu adamların eline mahkum etmeyin. ya güzelim saab dururken orada bu adamlara vereceğiniz maddi destekle gidin satın alın zaten batmış olan şirketi, eski arabalarını saab'ın sıfır diye karşımıza çıkarın almayan ne olsun. ama bu adamların eline vermeyin bu işi. millet önceden pişman oldu siz de pişman olursunuz. etmeyin!