tobin 1958 de keynesin likidite tercihi teorisini geliştirerek yeni bir model oluşturmuştur.bu modelin varsayımları:
a) kişiler faizlerin yükseleceğini (tahvil fiyatlarının düşeceğini) tahmin ettikleri zaman para tutarlar.
b)kişiler arasında faiz oranı ile ilgili beklentiler farklıdır.bu nedenle herhangi bir faiz oranında faizlerin yükseleceğini tahmin ederek elinde para tutanlar olacaktır.ancak modelde faiz oranıyla ilgili kritik minimum-kritik maximum düzeyleri de öngörülmüştür.kritik maximumun üstünde kimsenin para tutmayacağı,kritik minimumun altında herkesin tüm likit servetini para olarak tutacağı iddia edilmiştir.bu varsayım nedeniyle para talebi eğrisi negatif eğimlidir.kişilere ait para talebi eğrilerinin yatay toplamı,toplam para talebi eğrisini vermektedir.
kişiler likit servetlerini ya hep tahvil ya da hep para şeklinde tutarlar.
model gerçekçi olmaktan uzaktır ,çünkü kişilerin sadece para ve tahvil şeklinde iki seçeneği olduğu,servetlerinin bir kısmını tahvil bir kısmını da para şeklinde tutamayacağı varsayılmıştır.
gerçekte faiz oranı düştüğünde kişilerin portföylerindeki eski tahvillerin piyasa fiyatları yükselir.böylece tahvil cinsinden servet değerinde bir artış olur.para talebinde piyasa faiz oranındaki düşüş nedeniyle oluşan artışın bir kısmı bu servet etkisinden kaynaklanmaktadır.
faiz oranındaki düşma sonucu ortaya çıkan servet artışı,para talebi eğrisini sağa kaydırır.reel para arzı da ms1 den ms2 ye (sağa) arttırıldığında ,faiz oranı i4 ten i1 e düşer,bu düşüş tahvil-servet etkisi ile para talebi eğrisinin md1 den md2 ye(sağa)kaymasına yol açar,yeni dengenin oluştuğu bu noktada faizler i3 seviyesindedir( i4 ten düşük,i1 den yüksek).ilk denge naktasının a,ikinci denge noktasının e olduğunu düşürürsek ve yatay eksende bu noktaların koordinatlarının a',e' olduğunu düşünürsek; a-e miktarındaki toplam artışın a-b kadarı faiz etkisine,b-e kadarı servet etkisine bağlıdır.bu modelde para talebi eğrisi üzerinde aşağı inildikçe,para talebinin faiz esnekliği artmakta ve kritik minimumda sonsuz olduğu belirtilmekte ancak bunun doğruluğu emprik olarak kanıtlanamamaktadır.