lake of tears'ın forever autumn albümünün son şarkısı. grubun en melankolik, yıpratan, ağlatan şarkısıdır.*mad world'den hemen sonra dinlenmesi tavsiye edilmez.
sözler
I'm bleeding in ways of the tire burned
I'm crying in ways of the nightbird
No more is there one to lay by my side
I'm straying in nightmares all the time
A little something I know
A little somewhere I go reminds me of you
To blossom blue is to blossom without you
I'm breaking but I cannot bear to
I'm staring but I cannot see you
For no more are you to lay by my side
I'm weeping no more then this second time
A little something I know
A little somewhere I go
Where the sweet waters flow reminds me of you
A little something I know
A little somewhere I go
Where the sweet waters flow
Where the mistletoes grow reminds me of you
yok yere bir köpek ağlamaya başlar da ne yapacağını şaşırırsın ya, hiç okumamış bir çocuk hayat kitabını bitirir ya, ana mı kalır avratla bacı dans mı eder bilmiyorum ama sikip atar bu şarkı, birden, hiç anlamadan, anlam veremeden..
yazın ortasında sonbahara geçer hava, kışı bırakır sokaklar, aniden sararır dünya.. anlayın ki o zaman birisi to blossom blue çalmaya başlamıştır dünyada bir yerde, herhangi bir yerde..
en mutlu anınızda bile sizi hüzne boğmayı başarabilecek bir şarkı. sözleri, vokalin o buğulu sesi/tonlaması, parçada kullanılan estrumanların eşsiz uyumu/kalitesi ve parçanın sonundaki keman kısmı... mükemmeldir.
lake of tears grubunun 1999 yılındaki forever autumn albümünün bir parçası. hatta lake of tears'ın en güzel parçası denilebilir, buna benzer bir parça daha yapabileceklerini sanmıyorum. dinlerken insanı kendinden geçirir, yapılan iş bırakılıp sadece şarkıya odaklanılır. insanı ağlatabilecek şarkıların başında yer alması muhtemeldir ki şarkının son bölümü zaten resmen ağlamaktadır. dinlenmeden ölmemeniz tavsiye edilir, yoksa büyük bir eksikliktir ölen kişi için.
Yolda falan, hele ki kafanız farkında olmadan otobüsün camına yaslanmışsa. Umarım denk gelmez mp3 çalarınızda. Çünkü inmek istemeyeceksiniz o otobüsten. "O' nu hatırlatan küçük bir yer" e gitmek isteyeceksiniz durmadan.
kanıyorum, alevin yandığı gibi
ağlıyorum, gece kuşunun ağladığı gibi
artık yok uzanacak biri, yanımda
dolaşıyorum başıboş, kabuslarda her zaman
bildiğim ufak bir şey
küçük bir yer, gidince bana seni hatırlatan
Mavi çiçeğin açması, sensiz açması
kırılıyorum fakat kaldıramıyorum
bakıyorum fakat seni göremiyorum
artık yanımda uzanmayacaksın
bu ikinci seferden sonra ağlamıyorum
bildiğim ufak bir şey
küçük bir yer
tatlı suların aktığı, gidince bana seni hatırlatan
küçük birşey biliyorum
küçük bir yer
tatlı suların aktığı
ökseotlarının yetiştiği gidince bana seni hatırlatan
Hani biri paçalarınızdan çekiyor gibi.. biri göğsünüzün üstüne oturmuş gibi.. bir klostrofobik mekanda günler geçirmek zorunda kalmışsınız gibi.. derin derin iç çekseniz yetmiyormuş gibi.. en sevdiğiniz birden kaybolmuş, eksik bir şeyler kalmış gibi.. eksiklik dışında bir his kalmamış gibi.. öyle bir his veren şarkı işte.
