Hayat olmak ya da olmamaktan ibaret değildi hiç bir zaman! Ya da tam da bundan ibaretti. Ya da sadece varlıktan... Yokluk hiç yoktu. Kimsenin yokluğu, umrunda değildi hiçbir kimse için. Tek önemsenen nasıl varolduğunuzdu. Varoluşunuzun büyüsüydü önemli olan. Başka şeyleri nasıl var ettiğiniz ya da nasıl yok ettiğiniz önemliydi. Yani hayat yaptıklarınız ya da yapmadıklarınızdı sadece... Ne yazık ki...
Dikkat! Bu yazıda bolca "ne yazık ki" kelimelerini okumak sizi rahatsız edecektir ama üzülmeyin hemen, aslında hiç de o kadar ajite değil durum. Sadece gez-göz-arpacık kadar detaylı bir durum.. Yani nerden baktığınız, nasıl gördüğünüz ve gördüklerinizi nasıl ele aldığınızın durumu.
Shakespeare, Hamlet'in girişinde diyordu bu sözleri...
Dertler denizinden bir silahla kurtulmak, ölmek, uyumak... Kim istemez ki ölmeyi, uyumayı diyordu sonra...
Herkes ister böyle kolaycılığı, herkes ister kolay çıkış yollarını...
Kimse uğraşmaz savaşıp başarmayla.
Ünlü ingiliz şairi ve dram yazarı William Shakespeare' in ünlü Hamlet isimli eserinde kullandığı bir sözdür. Zamanla pek çok dile deyim olarak girmiştir.
mel gibsonun, "tekrar doğsam ve seçme hakkı verilse, yerine geçmeyi bir saniye bile düşünemeyeceğim kadar akıllı ve yalnız bir karakter" dediği zavallı prensin sorguladığı iç aktarımlı cümle. sorunun cevabını bilip, manasını bilmediği için korkmaktadır.
orhan veli kanık'ın 'kitabe-i seng-i mezar' şiirinin bir bölümündede geçer bu cümle;
işte o bölüm;
mesele falan değildi öyle,
'to be or not to be' kendisi için;
bir akşam uyudu;
uyanmayıverdi.
aldılar, götürdüler.
yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
haklarını helal ederler elbet.
alacağına gelince...
alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
+ büyük tiyatro oyuncusu joseph tura'yı tanıyorsunuz değil mi?
- evet tabii. onun bir zamanlar shakespeare'e yaptığını biz şimdi polonyalılara yapıyoruz.
mel brooksun cok makara yeniden bir cevrim bir filmi olmakla beraber orjinali ernst lubitsch'in fimidir. filmde konu olarak ikinci dunya harbinde alman isgaline ugrayan varsovada bir tiyatro kumpanyasinda gecen olaylari anlatiyor. esata drama olan bu filmde firlama kara mizahin örneklerini görebiliriz.
anlamsız mack reklamındaki kopma noktası. alttan da mesaj veriyor nasıl yavşanır diye, bak bak empatiye bak; kız shakespeare sevdalısı, çocukta hamlet repliği... bi git ya..
nadide bir felesefe hocasının shakespeare yanlış söylemiş ''to be and not to be diyecekmiş'' demesiyle o durağan ama huzurlu edebiyat akıllarda nasıl bir mixere dönüşmüştür buradan tebrikler*
hamlet'in intihar edip etmeme düşüncesi arasında gelip gittiği anlardaki söylediği replik.
to be or not to be
&
to suicide or not to suicide...diye de açıklar dersin hocası bu repliği.
"hamlet de olmasaydı kim değinecekti bu hayat sorunsalına, sağolasın varolasın hamlet abi ve Shakespeare sen bizim herşeyimizsin!, I love you Shakespeareee, I love you Shakespeareeee!" dedirten replik.