Bugünkü hali "doğmak" olan türkçe kelime. Birincil anlamı "ortaya çıkmak" ve bugün anladığımız doğmak ortaya çıkmak anlamından gelişir.
Toğmak, doğmak; toğurmak, doğurmak; toğuru ise doğ(u)rudur. Yani doğru dediğimiz kelime, doğmak kelimesinden gelir. Doğru, doğrularak ortaya çıkmış olan demektir.
Aynı şekilde doğa kelimesi de doğmak kelimesinden gelir.
Türkçenin varlık ve düşünce üzerine deneyimlerini göz önüne alırsak ciddi anlamda bir ilerilik, yetkinlik görürüz. Çünkü doğruluğu ve doğayı, ortaya çıkma temelinden türetmek tam anlamıyla bir dilin verebileceği en asli anlamı vermektir.
Eski yunancada aletheia, yani doğruluk üzerini örtme anlamındaki lethe kelimesinin olumsuzlanması ile aletheia olarak ortaya çıkan demektir. Latinceye Veritas olarak geçince özsel anlamını yitirerek tahrif oldu.
eski yunanca phusis kelimesi ortaya çıkma anlamına gelir. phuseos yani Latinceye natura olarak geçen "doğa" ortaya çıkan, doğrulan olarak ortaya çıkanlar demektir.
Diğer diller bu en temel felsefi kelimeleri asıl anlamlarıyla çevirmeye uğraşıp çoğunlukla bu kelimelerin mana bakımından sapmasına neden olurken türkçe bu kelimeleri çevirmeye ihtiyaç duymadan kendi özünde asıl anlamlarıyla bulundurmakta.
"Türkçe yetersizdir, türkçe ile bir yola çıkılmaz ya da bir yere varılmaz." diyenlere aldırmayın.Yeter ki dili Türkçe olan insanlar olarak o yapılmaz denilen felsefe, bilim, sanat gibi faaliyetlerde bulunulsun. Bu, bu etkinlikler içerisinde bulunmak dili size, sizi dile yetirecektir.