imkansıza yakın hayal.. başlıkta tkp isminin kullanılması tamamiyle uç bir parti olmasından kaynaklanmaktadır yoksa herhangi bir alıp veremediğim yoktur bu partiyle *.. konuya girelim artık müsadenizle. bu ülke yıllarını gelişmeye değil, dışa bağımlılığa adamıştır ki bu kimi zaman bilerek kimi zaman bilmeyerek yani aptallıkla olmuştur. özellikle tansu çiller ve mesut yılmaz dönemlerinde öyle anlaşmalar yapılmıştır ki, ülke durumunu belini doğrultamayacak duruma yani diğer ülkelerle yarışamayacak hale, 1 e alacağımız şeyin 10 a alınmasına yani ekonomi alanında diplerde sürünmemize neden olmuştur. aynı zamanda avrupa birliği hayaliyle vermediğimiz taviz kalmamıştır. düşünün ki avrupa birliğine girmeden gümrük birliğine giren ilk ülke biziz.. gelmeye çalıştığım nokta ise şu.. acaba çok uç bir parti iktidara geldiği zaman biz bu anlaşmalardan vazgeçiyoruz, biz avrupa birliği hayaline kanmayacağız diyerek bütün bağları koparabilecek mi? iktidara gelemeyeceğini bildiği halde yaptığı açıklamaları gerçekleştirebilecek mi? ya da muhalefet olduğu iktidardan ne kadar farklı birşey yapacak? yaşamadan bilemeyiz tabi ki bu soruların cevablarını ancak ben zannetmiyorum ki sağ veya sol bir uç partinin bu kötü durumdan çıkmaya yönelik sağlıklı bir alternatifi olsun.
gerçek bir çizgi yakalayamamaları ve ülke gerçekleriyle bağdaşmaycak durum, ama en azından şimdilik. yoksa uç bir parti olması sorun teşkil etmiyor, sorun teşkil eden durum bunu nasıl yapmak istedikleridir.
görünmez bir ortakla koalisyon yapmadan parti ya da partilerin iktidara gelmeleri mümkün olmadığı için tkp ya da başka herhangi bir parti için imkansız olan şey.
Avrupa devrimlerinin "Aydınlanma ,sanayi ve endüstri devrimi " sonucu ortaya çıkan işçi ve geniş tabanlı halk örgütlenmelerince gerçekleştirildiğini görüyoruz.Türkiye'de kurtuluş savaşı yıllarında Rusya'nın bize verdiği lojistik ve cephane desteği hürmetine Atatürk tarafından ileride ayıp olmasın bari kursunlar diye izin verdiği " TKP " zaten Atatürk'ün bile Cumhuriyet rejimini seçerken komunizmi bir araç olarak kullandığını göstermektedir.(En mantıklı olanı da yapmıştır.)Sermaye ve işçi sınıfından yoksun , sosyal hak - sosyal hukuk nedir bilmeyen , sivil toplum örgütlerinin totaliter sisteme hizmet ettiği bir kurumda ne devrimden ne de komünizmden bahsedilebilir.Varsa bile zamanında çoktan eşekler pislemiştir. Hele ki fethullahçı karşı-devrimcileri bile iktidar yapan bir ulustan TKP yi iktidar yapmalarını beklemek; bırakın bunu kendi Cumhuriyet'ine bile sahip çıkamayan ,Atatürk devrimlerini gayet kaşarlı bir şekilde yoksayabilecek kadar beyni yıkanmış ,şahsiyetsizler topluluğundan herhangi sol görüşlü bir partiyi iktidara getirmelerini beklemek salaklıktır.
