milyar dolarlık şirketleri olan patronların üye olmadığı bir parti olarak tkp'nin gelirleri üyelerinin aidatlarından sağlanmaktadır.
mhp gibi militan faşist partilerin finansmanlarının büyük kısmı 80 öncesinde olduğu gibi komünizmle mücadele derneklerine üye patron ve sanayicilerden karşılandığı için, onların "gariban" üyelerine sadece solculara, işçilere filan saldırı "işi" olduğunda ihtiyaç duyulmaktadır.
kenar mahallede yada gecekondu muhitinde parti merkezi biraz komik olacağından merkezi bir yerde genel merkez binası olması gayet doğaldır.eh merkezi yerin de kirası haliyle 20 bin lira kadar olur.
parayı kim ödüyor mesele budur. bir siyasi parti kendi içinde bu parayı toplayıp ödüyorsa o partiye denecek bişey yoktur.asıl hazineden trilyonları alıp milletin parasıyla particilik oynayanlara eleştiri getirmek lazımdır.
insanların 700 lira gibi asgari ücretle çalıştığı ülkede bir beton yığınına 20 bin lira ödeyen merkezdir. sorsanız, bu merkezdeki işçi abimiz bile asgari ücret alıyordur.
bunu argüman olarak sunmak aptallıktır olsa olsa. merkezi bir yerde kiralar astronomik boyutlardaysa eğer bu durum, piyasa ekonomisinin arz-talep kanununun ve kapitalist devletin vergi yükünün ortak sonucudur. sisteme alternatif olana kadar; '' içleri kan ağlarken anıtkabirlerde saygı duruşunda durmak zorunda kalanlar '', yetim hakkı, kul hakkı dinin kırmızı çizgileriyken, devlet bütçesinin denetlenebilirliğine son verenler, yine kul hakkı yiyierek devletin ihalelerini peşkeş çekenler bunu ne yüzle ağzına alıp, eleştiriyor anlamak güç.
"sanayici"nin tekini germiş galiba?
bir de sözlüğün faşisti, dincisi, liberali yine bir araya gelmiş, komünistlere karşı mücadele gibi "kutsal" bir amaçla "anti tkp" timi oluşturmuşlar burada.
tkp'nin bu kadar para ödediği bir genel merkezi yok. olursa bu bizi sevindirir. çünkü bu, çok daha fazla üyeye, dolayısıyla üye aidatına ve bağışa ulaşılabildiğini gösterir.
ama bu ülkenin halk düşmanı iktidar partileri ve onların tarihsel dostu olan partilerin bırakalım genel merkezlerini, il teşkılat binaları dahi milyon dolarlık harcamalarla yapılıyor.
dolayısıyla bırakın komünistlere "zenginlik" edebiyatı üzerinden bok atmayı da, kendi partilerinizin kasalarını bir dökün bakalım şuraya. her seçim döneminde devletten alınan trilyonlardan başlayın bakalım.
akp genel merkezinin kaça malolduğu veya davutoğlu'nun dışişleri konutunda kalmaması nedeniyle gereksiz yere kiralanan lüks binaya ayda kaç para kira ödendiği soruları sorulmadığı veya onların bin katıyla yaptıklarının hesabı sorulmadığı ve hatta tuhaf bir kanıksamayla normal karşılandığı halde, sırf meclise yürüyeceğini açıkladı diye bir parti hakkında gündeme getirilen konudur. bir parti, sırf adı komünist diye onun genel merkezi çadırda mı faaliyet göstermelidir ? üstelik, 20000 tl kira yıllık mıdır, aylık mıdır ?
o kadar parayı tkp bulabilse, genel merkeze kira ödemektense, örneğin anayasa mahkemesi başkanının makamına uygun hareket etmek için kullanmayı tercih edeceğinden, gerçekte olmayan bir genel merkezdir.
anayasa mahkemesi başkanı nereden mi çıktı?
malum, iktidar aylık bu paraya kendisine kiralık araç tahsis ediyor ya... demek ki bu ülkede mahkeme başkanlarının makamına değerini verecek bir miktar bu-ve dolayısıyla, tkp için stratejik hamle yaptırabilecek bir meblağ olurdu... ne de olsa devir parayı bastıranın itibarlı olduğu devir...
