Geçenlerde Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde toplanmış ve eylem tarzı bir şey yapmış öğrencilerdir. TKP'li olduklarından anlaşıldığı üzere, komunizm ile kafayı yemiş olabilirler...
ytü ve itü de oldukça etkindirler, kolektifler olarak bilinirler.
kampüsün her yerinde afişler asarlar, bildiri yayınlarlar ve böylece ülke kurtulur!
paraya ve kapitalizme karşıdırlar eyvallah lakin ''sizdeki bu değirmenin suyu'' nerden gelir diye sormayın bu piyoncuklar hemen taş atarlar,anarşi dediğimiz tam olarak bu olmakta, ülkede %1 oy bile alamayan partinin üniversitelerle başlayarak ülkeyi karıştırma çabasıdır, nafiledir. okumakla,eğitimle ilgileri yoktur bunların içlerinde birde pkk yanlısı çıktımı siktir edin gitsin.
sistemle de hükumetle de sıkıntıları olan devrimci gençlerdir.
akp'nin sıradan bir hukumet değil, tam anlamıyla bir "iktidar" gücü olduğunu bilirler, yıllar önce bu yüzden, bağlı bulundukları parti akp'yi istemiyoruz sloganını bir siyasi kampanyaya dönüştürmüştür.
ama bu demek değildir ki akp gidince herşey düzelecek.
akp'yi iktidara taşıyan nedenlere (amerikancılık, gericilik, piyasacılık) tuttarlı bir biçimde karşı olan ve alternatifini sosyalist bir perspektifle ortaya koyabilecek programa sahip olan partilerine güvenirler bu gençler.
ek: ayrıca aylık komünist dergisinden alınan bilgiye göre, yalnız bu kayıt döneminden beri 200 kadar üniversiteli genç tkp'li öğrencilerin saflarına girmiş bulunuyor. dosta güven, düşmana korku veren bu bilgiden sonra, yüce sözlüğe saygılarımı sunarım.
9 Kasım Cuma günü Türkiyenin dört bir yanından gelen ankara'ya gelip, büyük öğrenci mitingine katılacak devrimci öğrenci örgütü.
ve sadece YÖKü protesto etmek için değil, AKPnin savaş politikalarına, gericiliğine, hukuksuzluğuna karşı Padişahlığın gençliğe sökmez! de demek için düzenleniyor bu miting. Bu çağrı hepimize, tüm üniversite gençliğine, işsiz gençliğe, işçi gençliğe, ülkenin akıbeti ile ilgili sözünü söylemek isteyen herkese.
ayrıca odtü'deki üyeleri 9 kasım'da ankara'da yök'ün kuruluş yıldönümü vesilesiyle yapılacak öğrenci mitingi için otobüs kaldıracak:
13:30 hazırlık
14:00 yemekhane
14:15 kkm önü
odtülüler'in bir de şöyle bir çağrı vidyosu var: http://video.uludagsozluk...54446/+&feature=share
beyinleri kimler tarafından yıkandığı bilinmeyen gençlik. madem siyaset yapacaksın o zaman üniversiteye neden geldin; üniversiteye okuyup, ülke yönetiminde yer alıp, fikir ve düşüncelerini uygulamaya çalışmak bunun içinde derslere girip üç,beş birşey öğrenmek gereklidir ama sen derse girmeden siyaset yapmak istiyorsan üniversitede ne işin var. yürü git parti kollarına üye ol, zaman kaybetme.
peki neden böyle bir grup içinde kendilerini buluyorlar, cevabı basit; birileri*, onlar istediği kadar eylem, protesto yapsa kimse dikkate almayacak ama öğrenci kimliği olduğunda nasıl ki aylık akbil normalde 140 tl, öğrenciye 70 tl olması gibi öğrenci olduğunda daha çok ses getirmesi. yıllarca yapmak istediklerini, üniversiteye yeni gelen çömezin üzerine yıkıp, kiralık eylemci tutarak, uzaktan etliye , sütlüye karışmadan izlerler. o garibanda derslere girip ilerde vali, başbakan olmak varken, tkp'li öğrenci olur gider. sonra eylemler, eylemler.
bunlar üniversiteler bizimdir diye avazı çıktıkları kadar bağırırlar dersteki öğrenciler camlardan çıkıp sessiz olmalarını isterler ama nafile üniversite ''eylem yapanlarındır ders dinleyenlerin'' değil...
PKK'ya giydirdikçe dayak yiyen öğrencilerdir. TKP'li öğrencilerin PKK'dan tamamen sol geyiklerini umursamadan kopmasını istemeyen AKP'nin rektörleri de TKPlilere PKKlılar yaptıklarına devamlı olarak göz yummaktadır. e sonuçta dayak yiyen solcu korkan ve sözde sol paktan itilmiş solcudur. korkan ve itilmiş solcu özgür düşünemeyen solcudur. Haliyle kürt meselesinde körlüğüne devam eden solcudur da.
Adı üzerinde "öğrenci" olan insanlardan da çalışma bekleyenleri de çok komiktir. Lan oğlum abisi işçi, babası işçi, annesi işçi, amcası işçi, sınıfsal olarak onun yerleşeceği yer de ya işçi ya memur okul bitince yarram neyin çalışmasından bahsediyorsun. Öğrencinin işçinin yanında olmaması asıl abestir. Keza işçinin de öğrencinin yanında. sömürenler ve işçisini, öğrencisini sömürtenler bellidir. Bütün bu sınıfların sömürücü sınıfa karşı bir olmasından rahatsızlık duymak olsa olsa kendini işçi sınıfından farklı yere konumlandırmayla olur ki bu da rahatsızlık duyanların 1000de 1 ine ancak denk gelir.
Ha TKPli öğrencilerin veya kollektiflerin vs işçilerin yanında normal öğrencilerin durmamasıyla alakalı suçları yok mu? var. bundan yıllar önce okulumda yemekhane protestosu başlatmışlardı sol görüşlü öğrenciler (tkpliler miydi hatırlamıyorum). Ama tamamen siyasi şekilcilikten uzak bir şekilde. güzel de olmuştu başlangıçta. Sağcısı solcusu ortacısı sadece üç-beş cemaatçi salak harici tek bir çatı altında toplanmış "öğrencilik" paydasında buluşup geri adım attıracaklardı zamlara. Lakin ne oldu? aradan yarrak kafalı bir kollektif çıkıp siyasi şekilciliğe girip protestonun, boykotun ağzına sıçtı. (ortalığı karıştıranlar başka solculardı TKPli değildi ha birey olarak TKPLi kesin vardır solculuk! kardeşliği) sonuçta da öğrenci desteği giderek azalan bu boykotta rektör masum öğrenciler çoğunlukta olmak üzere bu azgınlara ceza kesiyorum bahanesine cezaları kesti, diğer öğrenciler de masumları değil azgınları gördü ve boykot nalları dikti. Uzun lafın kısası bu ülkede işçi hareketi bir yere gelecekse kürtçülere mesafeli olacaksın, kürt meselesinde fikirlerini ortaya koyup siyasetini yaparsın ama Kürtçü akımlara karşı duracaksın, bugün ertuğrul kürkçü denen adamdan milyonlarca 80 öncesinin solcusu Türk soğumuştur örneğin, soğumayanlar da ya Türk değildir ya da neyin ne olduğunun farkında olmayan saftiriklerdir.
Solcular toplandık protesto yaptık geyiklerin de olmayacak, sallıyorum TKP ile bdpnin elemanları herhangi bir protestoda da yanyana gelmeyecek, Senin davan haklı dava! öğrenci, işçi davası. haklı davanda yanlış adamlarla yanyana gelirsen çoğunluğu kendinden uzaklaştırırsın. ha dersen ki ben solcuyum arkadaş! faşiklerle, yok bilmem nelerle ne yanyana gelecem! Kürtçü de olsa onlar solcudur dersen işçi sınıfının çoğunu o faşik dediğin bilmem ne dediğin adamların oluşturduğunu görmezden gelir ve milletin tamamını ilgilendiren, çıkarını gözeten temel protestolarında bile "ne bu amunagodumun kürtçü, dinsiz gomanistleri" yaftasını yersin polisten dayak yerken, tayyip seni basit bir protesto yüzünden okuldan atarken, içerde katledilirken, dışarda lokumcu gibi öldürülürken kimsenin de sesi çıkmaz. Ben bile ses çıkardığımda bana da solcu yaftası vururlar sözlükteki örnekleri veya gerçek yaşamda yaşadıklarım gibi. ki ben yani. (sağcı da değilim ha kafanız siyah beyaz çalışmasın) sonra angutun teki çıkar fikirlerinizi yarıştırsanıza bik bik diye aklı sıra akıl verir. Fikirmiş, ulan parti liderleri yarıştıramıyor, adaletli mücadeleye girişemiyor bütün devlet imkanlarıyla yapılan şerefsizce propagandalarla üç-beş öğrenciden fikirlerini milyarlarca dolarlık sermaye köpeği hükümete karşı yarıştırmalarını isterler.
bugün istanbul üniversitesi'ni ziyaret (işgal) için gelen "yeni osmanlı" padişahının üniversite alanı içerisinde ve çevresinde yarattığı terörü görmezden gelip ülkenin aydınlık gençlerini "tartışmadan kaçmak"la, şiddet fetişistliğiyle suçlamak eğer bilinçli akp yandaşlığı değilse eğer, ancak bir akıl tutulmasının ürünü olabilir. şu görüntüleri bir izleyin hele, sonra "aa çok ayıp" dersiniz: http://www.facebook.com/photo.php?v=304145582934379
görüntülerde tkp'li öğrenciler yok, ama diğer solcu gençlik gruplarının bir araya gelebildikleri oranda seslerini çıkarma iradeleri ve buna karşı polisin hunharca baskısı var.
tkp'li öğrenciler nerde miydi? anakapıda yukarıda içeriğinden bir kısmı verili bulunan bildiriyi dağıtıyordu.
peki genel olarak tkp'li öğrenciler hep bildiri mi dağıtıyor, slogan mı atıyor? elbette buna çocuklar bile güler. tkp'li öğrenciler, düşünmeyi tartışmayı ve nihayet üretmeyi bilimsel sosyalizmin kendilerine yükledikleri bir sorumluluk olarak algılar ve neredeyse yaşamlarını buna göre kurgularlar.
sadece protesto yöntemini kullanan öğrencilerdir. oysa ki demokratik tartışma zemininin oluşabilmesi için önce karşıt düşüncede olduğun insanları dinlemen gerekir. onun fikirlerine karşı argümanlar geliştirmen gerekir. tabii elbette ki ona tahammül göstermen gerekir. bunu yapmayıp şiddet yöntemine başvurursan, örnekse yumurta atmak gibi, haklı olabilecekken haksız duruma düşersin. zira bence en güçlü silah ve en iyi protesto yöntemi bilgidir, bilginin desteklediği fikirler ve düşüncelerdir. kuru kuru atılan sloganlar değil.
komiktirler. ciddi ciddi komiktirler. çalışmazlar. ama senin için halk için işçiler için barikat kurarlar.
not: eski iş yerimin karşısında il başkanlık binası vardı. bu gençler her cuma parti yaparlardı. ne güzel günlerdi. fuhuş ve içkinin su gibi aktığı günlerde memleketi kurtarıp demokrasi yayıyorlardı... sizin ben... neyse tamam sakinim...
Erdoğan'ın istanbul Üniversitesi'ne gelişi ile ilgili bir bildiri kaleme alan Türkiye Komünist Partili Öğrenciler, söz konusu olanın bir ziyaret değil işgal olduğunu ifade ettiler. Bildiride şu ifadelere yer verildi:
"Tablo, okulumuzda ziyaretten öte bir işgalin yaşandığını gösteriyor. Recep Tayyip Erdoğan, üniversitemize, zırhlı cipleri, sinyal bozucu araçları, Hollywood'tan bozma sayısız koruması ve bir polis ordusuyla geliyor. Bu görüntü AKP'yi sahiplenen bir üniversitenin değil, AKP
tarafından susturulmuş, esir edilmiş bir üniversitenin görüntüsüdür.
Bu görüntü gençliğin sevgi ve takdirini kazanmış bir liderinkinden çok, işgal ettiği topraklarda zafer turuna çıkmış bir işgalcinin görüntüsüdür.
yarın "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül himayesinde" gerçekleştirilecek YÖK Kongresi'ni protesto edeceklerini duyurarak saat 10.00'da Dolmabahçe meydanında gerçekleştirilecek buluşmaya üniversitenin bitirilmesine karşı çıkan herkesi davet etmiştirler:
Cumhurbaşkanı tarafından atanan YÖK'ten "onaylı" rektörler... Eğitimin tam olarak paralı hale getirilmesi... AKP karşıtı akademisyenlerin susturulması... Üniversitelerin şirketler tarafından yönetilir hale getirilmesi... Eğitimin gericileştirilmesi... Üniversite öğrencilerinin provokatör olarak suçlanması...
Yukarıda sayılanlar AKP'nin dokuz yıllık iktidarında üniversitelerde yaptığı dönüşümün yalnızca satır başlarını oluşturuyor. AKP, iktidarda olduğu dokuz yılda üniversiteleri dönüştürmek için büyük bir mesafe kat etti. Şimdi son noktasını koymak istiyor.
27- 29 Mayıs tarihlerinde yapılacak "Uluslararası Yükseköğretim Kongresi: Yeni Yönelişler ve Sorunlar" başlıklı kongre, seçimler sonrasında AKP'nin "yeni üniversite modelinin" köşe taşlarının belirleneceği bir kongre olacak. Bu yanıyla kongreye AKP'nin "üniversiteleri bitirmek" için attığı son adım yakıştırması rahatlıkla yapılabilir.
Onlar üniversiteyi bitirmek istiyor, biz boyun eğmiyoruz!
TKP'li Öğrenciler olarak, tüm üniversite bileşenlerinin ortak sesine Gençlik Muhalefeti ve Öğrenci Kolektifleri'nden arkadaşlarımızla güç vereceğiz. 27 Mayıs 2011 Cuma saat 10.00'da Dolmabahçe meydanında gerçekleştirilecek buluşmaya üniversitenin bitirilmesine karşı çıkan herkesi davet ediyoruz.