eğer kuru kalabalıksanız boşuna gitmeyin adamların hayatıyla oynamayın diyeceğim çağrı. Buraya gidecek arkadaşlar işten çıkarılan kişilerin geçimlerini bundan sonra siz sağlamak ister misiniz? Ya da THY uğradığı zararı bunlardan talep ederse kefil olarak senet verir misiniz? iş kanunu, toplu sözleşme kanunu kaç kere okudunuz, bu konuda ne tecrübeniz var? Neyse kuru kalabalık olduğunuzu varsayaraktan diyelim ki havaalanı çalışanı arkadaşlarınşu anda aklıselim ve tecrübeli avukat arkadaşlara ihtiyacı vardır, gaz vermeye gelen kuru kalabalığın faydadan çok zararı olur. Zira mahkemede tezahürat bir boka yaramaz, grev prosedüründen bir milim şaştıysan geçmiş olsun, mahkeme tezahüratçıları pek skine takmaz. Vaktiyle işveren temsilcisi bir işçi olarak bizim arkadaşları uyarmıştım yapacaksınız düzgün yapın diye ama yol yordam bilmemekten hepsi perişan oldu. O zaman da etraflarında Türkiyenin en taşaklı sendikası, marjinal gazeteler, bilmem ne partileri toplandı ama bu kişiler yılların tazminatını da yakıp kapıda kaldılar ve bildiğim kadarı ile şakşakşılar da yavaş yavaş dağıldı ve bu insanlara bir faydası olmadı. Grev kanunda nasıl yazıyorsa o şekilde uygulanmalıdır. Aksi halde bir çuval incir bok oluyor maalesef.
şimdi olayın hakkını-hukukunu, partisini vs. bir kenara bırakıyorum da;
bir taraf thy'deki işçi haklarından, dayanışmadan, boyun eğmemekten, bilimum naif konudan bahsediyor ve bunu ifade ederken cümlesinde "amcık" lafı geçiyor,
karşıt taraf da yüksek maaşlara çalışan thy işçilerinin eylem-grev yapmasını, memlekette bu kadar çok asgari ücretli çalışan varken çok hoş bulmuyor ve bunu ifade ederken cümlesinde "sik, sok, göt" lafları geçiyor.
sizi bilmem ama ben bu entryleri görünce esas konuyu unutup boşaldım.
toplumun uzlaşmasından, haklardan bahsetmeyi çok seviyoruz ama bu konuda çok başarısızız.
karşıdakiler anlama kapasiteleri kısıtlı gomonistler olduğundan mütevellit kısa ve öz yazılması gereken durum.
yıllardır eylemlere katıldınız, bağırdınız, çağırdınız, pankart taşıdınız, polisle çatıştınız, esnafın başına bela oldunuz da ne oldu; ne değişti ?
hangi işçinin maaşını artırdınız ?
hangi işçinin hangi hakkını savundunuz ?
hangi işçinin sosyal haklarına katkınız oldu ?
hangi işçinin durumunu düzelttiniz ?
bir işçi olarak sizin yaptığınız hiç bir eylemin bana bir yararı olmadı. hatta yaptığınız eylemlerle gaza gelen pek çok işçi kitle psikolojiyle coşarak pişman olacağı pek çok talihsiz eylemde bulundu.
ailesi, çocuğu olan ve ağır çalışan bir işçi olarak kendi durumumu anlatınca ağlamak oluyor öyle mi ? işte eziliyorum lan ibneler, hadi benim de yanımda dursanıza. sizin kafadan olmayınca ajitasyon yapıyorum değil mi ? sizin mantığınıza eşekler işesin emi.
köşe başındaki gariban bakkala bile "burjuva" diyen siz leyleklerin 15 bin lira maaş alan pilotların kıçını yalamasını anlamak hiç kolay değil. işte siz busunuz; hayatınız çelişki. size yeterki eylem olsun, yeterki bağırılsın, yeterki caddelerde gaz bombaları patlasın, polis birilerini coplasın; özetle anarşi çıksın size yeter değil mi ? sizin yandan yemiş ideolojinizin mantığı bu değil mi; eylem, eylem, eylem...
tuzu kurulara destek ve gaz vermek adına yapılan kanunsuzluğa davettir. daveti yapan da kimsenin siklemediği bir party**. dur bi daha bakayım. hımmm evet, hiç sikimde değil.
Bu çağrıya keşke Onur Akın'da katılsa beyaz Range Rover'i ile. Moral olurdu emekçi kardeşlerimize.
Geçin kardeşim iş hukuku avukatı falan değilseniz sakın kimsenin geleceği ile ilgili kimseye gaz verip hata yaptırtmayın. Şaka değil bu işler. Öyle her emek, hak, hukuk diyenin gazına da gelmeyin. Sendika patronları senin patronundan daha az zengin ya da derebeyi değil. Onlar birbirinin dilinden anlar, sen arada karambole gitme emi güzel kardeşim.
