tkp den kemal kılıçdaroğlu na mektup

entry9 galeri0
    ?.
  1. ?.
  2. ?.
  3. mektubun özeti şudurki;
    --spoiler--
    türkiye'nin çileli yoksullarını bu uğursuz yola bu kez "sol"dan sokmak için size yüklenen misyonun size yalnızca onursuzluk getireceğini bilmenizi ve başka herşeyden önce bundan korkmanızı diliyoruz.
    --spoiler--
    mektubun hepsini detaylıca okumadım, ancak sondaki uyarı herşeye yetmiş. tkp'den, gelecek günlerde türkiye'nin çileli yoksullarını solla kurtaracak olan kemal kılıçdaroğlu'na sonsuz destek vermesini beklemekteyim. tkp seçmen arayışına girerse, chp'den aldığı her oy sola ve memlekete hainlik olacaktır.
    0 ...
  4. ?.
  5. tkp'den kemal gandi'ye çok uzun mektup olarak düzeltilmesi gerekir. kemal bu mektubu okumaya kalksa seçimleri kaçırır.
    2 ...
  6. ?.
  7. aslı şu şekilde olması gereken mektup:

    sevgili kemal bey;

    biz yıllardır üniversitelerde, okula yeni başlamış hazırlık öğrencilerini, birkaç tane sakallı solcu gibi görünen, tarikat abilerinin postmodernize edilmiş hâli, winston, malbora içen, konvers, nayk giyen genç kardeşlerimiz ile avlamaya, onlardan finanse olmaya çalıştık.

    ortamlarımızı genelde hep öğrenciler oluşturdu. malum, öğrenciler, bu ezberci sistem yüzünden, biyoloji, kimya, fizik, matematik dışında hiçbir şey bilmeden buralara gelen, ne verirsen alan, inanan bir kitleden ibaret olduğu için, onları kandırmak zor olmadı. üstüne üstlük, kendilerini bir akımın içindeymişçesine, bir devrimin yolcusuymuşçasına, hatta 68 kuşağı babalarının çektiklerini çekip, onları fiilen anlayabildiklerini düşünmelerini sağladık. şimdi bu beyni boş, birçoğu solculuğu "gülünün solduğu akşam" ve "darağacında üç fidan"dan ibaret sanan kuru kalabalık, üniversitede belki de hiç sosyalleşmemenin de verdiği buruklukla, içinde karşı cinslerinin de bulunduğu bu düzmece topluluğa öyle bir bağlandılar ki, bir anda birer devrimci kesiliverdiler başımıza. nasıl olduysa, geceleri rock barlara girmeye çalışan gömlekli, pantolonlu kürt vatandaşlarına keko derken, gündüzleri kampüste bu kürtlerin hak savunucusu oluverdi.

    velhasıl, bizler halkı, çiftçiyi, işçiyi, ezileni düşünüyormuşuz gibi görünsek de, aslında emperyalist devletlerin yegane gayesi olan, "sömürülecek ülkenin milletini, ulusal kimliğinden vaz geçir, kültürünü elinden al, vatan sevgisini baltala, ütopyalarla uyut." mantalitesini telkin ederek, yurt gençliğinin atatürk sevgisini, vatanperveliğini, ulusuna olan saygısını, ecdadına olan vefa duygusunu, elinden almaya gayret gösterdik. zira, bu ülkede amerika, ingiltere, rusya, çin gibi ülkelerin üzerimizde etkisini arttırmak için izlediği politika da bu şekilde idi. çoğu komünist sistemin bir ekonomi biçiminden ziyade, bir siyasi fikir ya da ideoloji olduğunu sanan, das kapital'in özetini okumaya çalışıp, "abi adam süper şeyler yazmış yhaaa" diyen bir kalabalıktan oluşan partimiz, sizin türkiye'ye sosyal demokrat anlayışı geri getirmesinden, rahmetli ecevit'in 74'te, bugüne kadar hiç kimsenin yapamadığı şeyi yapıp amerika'ya rest çektiği o günlerde, halkın açlıktan kıvranmasına rağmen, boyun eğmediği, ecevit'in arkasında durduğu o ruhu geri getireceğinizden dolayı götümüz atıyor. zira gençler eğer sizin safınıza geçer ve üniversiteleri ele geçirirseniz, aykırı oluşumsular toplayıp, başlarda 1-2 lira, sonraları 5-10 lira ve lineer olarak artan bir şekilde, kendi kendimizi üniversite öğrencilerinden finanse edişimiz büyük tehlike altına gelecektir.

    atatürk devrimlerini burjuva devrimi sanan, kürekle, sabanla ingilizleri, fransızları yenen bir milletin kurduğu bu cumhruriyeti gereksiz olarak gören bir oluşumumuz var. ne olur yapmayın. biz ki, sikimsonik bir manifestoyla bir sürü andavalı arkamıza çeken bir partiyiz. olur da, dersten kaçıp, denize gül atmayı ve chp belediyesi önünde sabahlamayı eylem sanan ve devrimci mücadele sanan sığ beyinli gençlik uyanırsa, yenimlen aç kalırız.

    günümüz insanın en zayıf noktası olan, etnisiteye dayalı milliyetçilik, din ve şövanizme alternatif olarak bir de "kişiliğin yerleştirilecek bir yerinin olmaması" noktasından tutunduk gidiyoruz yıllardır boş gençler üzerinden. gelin etmeyin, bizim de ekmeğimiz bu... bugüne kadar, türkiye'ye kattığımız hiçbir şey yok. koskoca bir sıfır. hiçbir icraatımız yok. tek yaptığımız, deniz gezmiş, hüseyin inan, taylan özgür, sinan cemgil gibi yürekli yiğitlerin yaptıklarını sahiplenip, onların üzerinden insan kandırmak, demogoji yapmak... biz başka bir iş yapamayız bu saatten sonra. mitinglerdeki dövizleri, pankartları bile öğrencilerin parasıyla hazırlıyoruz... ya bize bir maaş bağlayın, ya da gençlerin aklını başına getirmeyin...
    4 ...
  8. ?.
  9. ?.
  10. (bkz: aydemir güler/#8119467)
    -

    (bkz: aydemir güler/#8119600)

    görüleceği üzere önceki iki yazıda değindiğim eleştirilerimi sanki okumuşlarcasına bu eleştirilerimde değindiğim hatalarını düzelterek kaleme aldıkları mektup.

    önceki görüşleri ile taban tabana zıt detaylar olsa da, değişimi sıcakkanlı yönde yorumlamalarına sevindim. sol'daki heyecanı olumlu karşılayıp bu heyecanı sol adına yapılacak olumsuz veya işbirlikçi hamlelerle kullandırmayacaklarına dair söylemlerini, takipçi olacakları yönünde olumlu buldum. Lakin kılıçdaroğlu'nun yapacağı iyi şeylerden sol adına mutlu olmayacakları gibi bir kıskançlığa sahip olduklarını görerek de üzüldüm. bahsini ettikleri şu ortamda olumlu değişimleri dillendiren kılıçdaroğlu'na en azından bu olumlu değişikleri yaptıkları sürece destek, kaçındıkları sürece köstek olacaklarını dillendiren bir konuşma metni hazırlasalar daha başarılı bir yaklaşım olarak görürdüm.

    doğru olan şeyleri dillendiren kişinin sosyalist olmaması, bu hamleleri başardığı takdirde eğer bizleri rahatsız edecekse; müreffeh ülke düşümüz için mi yoksa kendimiz için mi sosyalistiz bunun algısında çalkantı yaşarız diye düşünüyorum. bu anlamda hazımsızlığı da kabullenmem mümkün değil. tkp'nin, chp'nin, sol'un en büyük eksikliği olan halka halkın dilinde yaklaşma becerisini yıllar sonra kılıçdaroğlu gösterebilmişse, söylemleri de müsbet ise, bu aşamada tam destek olmak hepimizin görevidir. elbette takipçi olmak da.

    bu aşamada statükonun tüm dünya düzeninde local olarak her yerde ayrı ayrı değiştiği süreçte türkiye de değişime uğradı. iddia edildiği üzere kılıçdaroğlu'nun abd ile taban tabana zıtlaşmaktan kaçınması, düşünülmekte haksız olunmayan bir noktadır. diğer yandan kılıçdaroğlu'nun söylemleri icraate döndüğü sürece bunun sadece bir taktik olarak algılanması da yanlış bir hareket sayılmaz. o halde söylemlere olan desteğin artması, bunların gerçekleşmesi üzerinde baskıları arttıracağından ve sol'un bu tip aşamalarda daha sorgucu ve dirençli olmasından dolayı daha makbul bir tercih olmalıdır. aksi halde tkp'nin tutumu, sol'a olan güvençsizliğinin de dışa vurumundan başka şey olmayacaktır.
    1 ...
  11. ?.
  12. 16777214.
  13. Geçen hafta Tkpli arkadaşlarla tartışıyorduk: kendilerinin seçimlerden önce Chpye neden destek verdiklerini sorduğum da biz öle bişey yapmamışızdır dediler. Daha ne yaptıklarını bilmiyorlar demek istemiyorum çünkü arkadaşlarda, genel olarak tkplilerde kitap okuma ve araştırma alışkanlıkları yaygındır lakin gelin görün ki bu arkadaşlar parti Mk'sının fikirlerinden farklı fikirler ortaya atmayı bırakın bu fikirlerin eleştirisini yapmaya bile gelemiyorlar partinin yüksek organlarının ortaya attığı düşünceleri kendi ürettikleri düşüncelermiş gibi benimseyip eleştirilere saldırır biçimde karşılık veriyorlar. kendilerine yapmayın arkadaşlar parti ortamında ifade özgürlüğü kavramını yaygınlaştırın diyemiyorum çünkü ne tepki alacağımı ölçemiyorum, dayak yemekten korkuyor da olabilirim. Velhasıl konumuza gelelim;
    bir Tkp tezatlığı daha ortadadır. Kemal Kılıçdaroğlu'na seçimlerden bu kadar kısa bir süre önce üstü örtülü destek verip neden seçimlere girdikleri seçmenlerine neden bu çelişkiyi yaşattıklarını sormak istiyorum. Yok mu soruma yanıt verecek bir "Tkpli" arkadaş?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük