Ankarada öyle bir tiyatro oynanıyor ki o çok sevgili millet vekilleri Tiyatrolarını bitirmek için elinden geleni yapıyor. Benim anladığım kadarıyla, sahne bir tek onlara kalsın istiyorlar, perde onlarla açılacak onlarla kapanacak. Oynan oyunsa, öyle eğitici öğretici ki akıllara zarar. Ve yıllarını sanata vermiş yüzlerce tiyatrocuya ACIYORUZ SiZE ZAVALLILAR diyerek oyunun ilk sahnesini oynadılar.Ayakta alkışlamakla, ayakkabımı çıkarıp fırlatmak arasındaki kararsızlığımı anlatamam. Bu kadarına pes denir.Bu ne cüret, bu ne cesaret?
en politik sanat tiyatrodur der hannah arendt. bunu ilkçağdan bugüne gelen bir tiyatro anlayışı çerçevesinde dile getirir. dolayısıyla
malum bir iktidarın tiyatronun dilini susturmak istemesi, bir de bunu kendi ideolojisini yerleştirerek yapması çok ta sürpriz değil. ama bunun mümkün olmadığı görülecek. kimse ebedi bir saltanat süremedi, hiç bir iktidar. ama tiyatro insan varoldukça olacak . böyle olmalı varoluş amacını inkar etmeden yaşamalı.
türk halkı asla tiyatro salonlarını boş bırakmazdır çünkü. halkla bütünleşik halkın değerlerine son derece saygılı halktan kopuk olmayan batı tarzı tiyatro halkımızı bir hayli coşturur. size bir şey diyeceğim, ortalama türk halkı tiyatroya gitmeye başlasın ve yeterince alkışlamasın tiyatrocular bundan epey rahatsız olur. uçaklara ortalama türk tipi diyebileceğimiz insanların binmesi nasıl rahatsız etmişse bazı kesimleri (öyle aleni dillendiren az o ayrı tabi de) tiyatrocu elit insanlarımız da böyle rahatsız olur.
tiyatro sanatını halkı dönüştürmeye dayalı bir ideolojinin devamı gibi görüp o şekilde hareket ederseniz, siyasallaşırsanız elbet halk ya da halkın seçtiği iktidarla problem yaşarsınız.