hata yapan başbakandır. yakışmamıştır.
sanatı hele ki tiyatro sanatını küçümsemiştir.
sen yokken tiyatro vardı sen gittiğinde de tiyatro olacak sayın başbakan.
hayatında tiyatro nedir bilmeyen herkesin başbakana salladığı konu. eğer sen tiyatrodan anlamış olsaydın, eğer yurtdışında da biraz tiyatro görmüş olsaydın, türkiyede bu devlete sırtını dayamış, ayda yılda bir beş para etmez oyunu sergileyip mis gibi maaş alan bu beyni fosilleşmiş insanlara hükümetin az bile yaptığını görmüş olurdun, körü körüne başbakana sallayacağına, acaba bu tiyatrocularda hiç mi kabahat yok diye düşün.
sen kpss.ye girip bi taraflarını yırtıp devlete girmeye çalışırken bu adamlar ayda yılda bi oyun sergileyip, kalite vs gözetmeden (nasılsa maaş her türlü geliyor) milletin önüne neler koyuyorlar bilmem farkında mısın. yıllık belediyeye maliyeti ise trilyonlarca lira. ayıptır.
ağzında sakızla ve korumalarıyla tiyatro izlemeye (!!!) giden bir kız yetiştirmiş bir boşbakandır. sanata verdiğiniz değere melih gökçekvari bir tavır sergilemekten geri durmak isterdim.
bu ülkede sanatçı siyasete karışmayacak, memur siyasete karışmayacak, normal vatandaş siyasete karışmayacak, öğrenci siyasete karışmayacak, havada ki kuş siyasete karışmayacak, yerdeki çiçek siyasete karışmayacak. bu insanlar fikirlerini söylemeyecek mi? herkes bu ülkede akp' nin yaptıklarını desteklemek zorunda mı? akp' nin yaptıklarını desteklemeyince ''siyasete karışma'' demek nasıl bir zihniyettir? Sanat gibi tamamen özgür fikir ve görüşlerin somutlaştırıldığı bir alan ile polislik mesleğini aynı kefeye koymak ve karşılaştırmak nasıl bir kafanın ürünüdür? size cevap vereyim dostlarım; akp ve onun mutlak yalakalarının hastalıklı zihinlerinin kusmuklarıdır.
atatürk'ün hitap ettiği tiyatrocular belki sanatçı olabilir fakat şimdiki beleşçi yiyici yancılar kesinlikle ne sanatçıdır ne de tiyatrocu. dayamışlar sırtlarını devletin kapısına, hem dizide oyna tatlı para kazan, hem de maaşı cebine indir, oh ne ala memleket.
öte yandan gerçek tiyatrocular da özel tiyatrolarında zilyon tane giderle başedecez, oyuncuya yevmiye ödeyecez, dekordü, kostümdü vs. vs. oluk gibi para akıtıp tiyatroyu ayakta tutmaya çalışacaklar. o zaman bu adamların günahı ne? onlar bilmiyor mu sırtlarını devlete yaslayıp maaş almasını? ferhan şensoy belediyeden para mı alıyor ortaoyuncular için?
devletin tiyatrosu eskidenmiş arkadaş. başbakan haklı. bu kerameti kendinden menkul tiplere bi ayar çekilmesi lazımdı, sağolsun başbakan bu işe de el attı. sanatçı geçinen yeteneksizlerin yaldızını dökmek, kral çıplak demek de marifettir.
türkiyede sanatçı değil militan solcu (!) olduğundan mütevellit yaşanan bir olaydır. solcu deyince hemen şişmeyin dünyada kabul gören solu kastetmiyorum, bu başka bi sol, yasakçı, şekilci, baskıcı, inançlara saygısız bir sol. aslında sol değil de bunlar kendilerine öyle diyorlar, o yüzden bunlara sanatçı diye kutsallık atfetmenin alemi yoktur, halktan kopuk sanatçı mı olur, o gösteride yürüyen dövmeli, uzun saçlı tipi kayık bi sürü adamın bu halkla ne ilgisi var, türkiyenin hangi köyüne gitse yadırganır tipler kendilerini halkın sözcüsü zannediyor ya.
trakya'yı görmemiş kekoların yurtdışında bööle değil bi kerem diye gerdan kıra kıra başbakanceğizlerini savunmaya çalışmaları da güzel... eğleniyoz en azından bir burhan altıntop havası, makbule janrı yakalamışlar ve biraz acınası ama komik farslar sergiliyorlar.
bak mantafoncuğum şincik bizde adına dövlet buba denen şey gavur illerinde public services oleyo. tiyatro da itfaiye gibi, ambulans gibi (ambulan ce çaktın köfteyi? eki eki) bu public services kavramı altında ve devletten bütçe (eyalet yönetimleri, belediye, özerk yönetimler artık neyse) alarak varoluyor ayrıca sanatsever insanların bağışları ve vakıfların desteklerini de iş yaptıkça topluyorlar.
mesela barrack obama kentucky'de tiyatro yapan adamlara "ne diyonuz len siz?" diye atarlansa da iş bütçeye el etmeye geldi mi kentucky'yi götüne sokarlar şoparın. ingilterede de yerel belediyelere bağlı benzer bir sistem var. kıta avrupasında ise almanya, hollanda ve hele fransa gibi ülkelerde devlet tiyatro yanında kestane satana bile teşvik/destek veriyor. çünkü sanat batının "medeniyet" olmasını sağlayan şey flash tv'de evlendirme programı bakıp sanatsal iştahlarını doyurmuyor orada insanlar.
ha bir de özel tiyatrolar var onlar da devletten destek alırlar repertuarlarına ve yetkinliklerine göre ama cumhurbaşkanı veya başbakana köpek olmak zorunda değildirler.
bu tiyatro denen şey bi salonda oynanıyor canlı felan bişi. başka şeylerle karıştırmadığınıza emin misiniz koçum?
hadi git de anan sana salçalı ekbek yapsın sonra halı sahada maç edersiniz...
bir heykele ucube diyebilecek kadar sanattan anlamayan, soyut düşünemeyen dindar başbakandır. sanata ve sanatçıya değer vermeyendir,kimsenin dur demediğidir.
tiyatrocu olmak sanatçı olmak mıdır diye düşündürür adama. dürzüye bak tiyatroyu bırakmış darbe için orduya gaz veriyor. ben de diycem ki sanatçı el öpmez sanatçının eli öpülür öyle mi? hassiktirsin ordan öyle sanatçı. ayağımı öptürürsem şerefsizim. ona bile layık görmem.
kendilerine tiyatrocu deyip boş sandalyelere oynayıp, kendini sorgulamayan, salla başını al maaşını zihniyetiyle tam da yurdumuz insanı profili çizen bu insanlarla avrupanın kaliteli sorumlu tiyatro dünyasını karıştırmaktır asıl ahmaklık.
tanıma gelecek olursak başbakanın yukarıdaki devlete sırtını dayamış asalak zihniyete verdiği ayardır. rahatları bozuldu adamların tabi sokağa döküldüler. benim anlamadığım sabah ayık kalkıp nasıl yürüyüşe katılabildiler, g...t korkusu adama neler yaptırıyor.
Aman dikkat,başbakan,sevgili ve saygılı denilirdi bir zamanlar. hatta birçok sanatçı veya sanatçı diye kendini atfedenler tarafından alkışlanır halka entelektüel birikimleri doğrultusunda yön gösterirlerdi,bitti mi? sonra ne oldu tüm sınıflar tarafından sevildiği anlaşıldı sevgili başbakanın, savunulduğu sonra ne oldu sıra sıra insanların elleri yanmaya başladı parmakları acıdı, insanlar ah nerde sosyal demokratlar derken siyaset yapmaya başladı onca kabullenmişliğin içinde. ruhları çözüldü insanların yavaş yavaş o kadar insancıl olduk ki ölüm ile yıllardır mücadele eden afrikaya yardımlar yağdırdık,şimdilerde bombalar yağdırmaya hazırlanırken sonra van depremi oldu kürt ama neyse dedik yardım ettik yine en merhametinden sonra ne oldu sevgili başbakanımız eğitime,işçiye,yoksul halka tırnağını kenetlerken birde sevgili sanatçılarımıza haykırdı 'yok olun dermişçesine'. eylem yapıldı özgür tiyatro için,güzeldi her şey gibi ama içinde siyaset yoktu, o kadar boşluk yarattıki bu iktidara karşı tek ses çıkmadı,ve bu yüzden iktidar da siz kimsiniz diyebildi. bu yüzden eğlence gibi gözüktü her şey oysa ne kadar önemli özgürlüğün elden gidiyor olması, ama siyasi iktidarın yaptığı bu kötülüğü entellikle kurtarmak hiç olmaktan başka sonuç doğurmaz. yapılan bu müdahalenin altında siyaset aranmalı,sloganlar ise mücadele içinde olunduğu için atılmalı.
sanattan bi haber, kafası sadece çarpma bölmeye ve dine çalışan kişi söylemidir, ''bakın ben ne biçim de cahilim'' diye bağırsa bundan daha rezil bi duruma düşemezdi kesinlikle.
