sinemadan bir adım önde olan sanatsal aktivitedir gözümde. imkan ve zaman olsa sık sık gitmek isterim. keşke daha fazla vaktimiz olsa da işten güçten gidebilsek izlemeye.
Modası geçmiş, çağın gerisinde kalmış bir ortaçağ eğlencesi. Tiyatro sahnesinde haluk bilginer dahi olsa, oyunculuğu yeterince gerçekçi gelmiyor, izleyiciyi inandıramıyor.
Ama sinema öyle değil, çekim teknikleri ve montajlar sayesinde inandırıcılık yükseliyor.
tiyatro sahnesinde bu yok. oyuncu bir taraflarınıda yırtsa, inandırıcılık yeterince olmuyor. çiğ kalıyor.
ortaçağdan beri günümüzde hala icra edilen, çağdışı bir eğlence etkinliği.
Geçenlerde googleda araştırma yaparken, Bana göre türk edebiyatının en önemli şairi attilâ ilhan'ın da bu düşüncede olduğunu bilmek (üstelik kardeşi çolpan ilhan tiyatrocu)
benim gibi düşünen insanların olduğunu farketmemi sağladı.
gereksiz bir çaba var, sinema gibi çağa uygun, gelişmiş bir versiyonu varken ne diye tiyatroda ısrar edildiği hayret konusu.
Biz insanlığın gerçek kültürünün, sanat sınırından başladığına inanıyoruz. Ruh kalkınması olmadıkça adamı hayvandan ayırt edemezsiniz. Gerçek medeniyet, edebiyat ve sanattan doğar. Tarih, tiyatrosuz yükselmiş bir millet gösteremez.
Muhsin Ertuğrul
insanı insana insanca insanla insanlı insanlığa insan... bu tanımı ilk kim yaptıysa çıksın ortaya, ben böyle salak tanımlama görmedim ömrü hayatımda. insana insanı insanca anlatmak nedir? Oyuncusun sen, hayvanca da anlatırsın, insanca da... çok sıkıldım artık, insana insanı insanca anlatmayın çok rica ediyorum.
rol almaktan ve izlemekten keyif aldığım aktivite. sinemaya göre kitlesi daha kalitelidir. canlı birşeyler görürsünüz. bir anın tekrarı yoktur bu gösteride.
Bilmiyorum en keyif aldığım aktivite. Izleyici olarak tabi. Sinema da seven biriyim fakat ikisini kıyaslayınca tiyatro hep çok daha ağır basıyor. Bence böyle de olmalı zaten.
'' bu abi de oyundan sonra izmir'e gitmeyi planlıyor. lakin patavatsız bir teyzesi var. nasıl olsa haber vermişlerdir diye, babanı kaybettik falan diyor. abi yıkılıyor tabi. fakat sahneye çıkmak zorunda. o halde nasıl oynamış, ne yapmış kendisi de tam hatırlamıyor. kendisi oğul rolünde, finalde babayla sarılma sahneleri var. arkadaşına tam sarıldığı an, dizlerinin bağının çözüldüğünü hissediyor. gözlerinden akan yaşları artık tutamıyor ve bırakıyor kendini. baba rolündeki arkadaşı tam zamanında durumu kavrıyor ve bizim abiyi sıkıca tutuyor. kollarından kaymasına fırsat vermiyor, destek oluyor koltuk altlarından. güçlü olmasını söylüyor. abi toparlanana kadar çaktırmadan uzatıyorlar sahneyi. zaten diğer oyuncuların da vefattan haberi var. oyun bitiyor, abiyi tutamıyorlar artık eskişehir sokaklarında bağıra ağlaya koşuyor... haberdar olduğu oyunları kaçırmamaya çalışan bir seyirci, tiyatro hakkında doğru dürüst bir şey bilmeyen, ilkokulda bir oyunda ağaç dahi olmamış bir insan olarak, hayatta en çok imrendiğim hatta kıskandığım insanlar bir şekilde tiyatroyla iç içe yaşayanlar. sanki sadece yaşayanın hissedebileceği ama asla uygun kelimelerle anlatamayacağı bir mucizenin, rüyanın, gizemin işte adı her neyse bir şeyin içinde gibiler. biz de böyle ot gibi yaşıyoruz işte. ''
Sanatın en güzel halinden biri. Kardeşlerim çok seviyor, her fırsatta götürmeye çalışıyorum. Her ebeveyn çocuklarına tiyatroyu anlatmalı ve bir kez de olsa götürmeli bence.
tiyatroların sahne arkalarında çalışan biri olarak söylemeliyim ki, turneleri organize edenler açısından en önemli kriterler arasında koltukların rahat olmaması izleyiciyi oyun sırasında çokça hareket etmek zorunda bırakıyor. bu da oyuncuların dikkatini hayli bozuyor. bu arada evet sahneden veya arkasında biz de sizi izliyoruz.
teknolojinin gelilmesi ile icra edenleri tarafından kezbanca savunulan sanat. sinema, tv ve sosyal medyanın gelişmesine direnemeyen tiyatro zamanla yok olacaktır da.
gittiğim tiyatro oyunlarında gördüğüm kadarı ile göz dolduran bir oyunculuk pek yoktu. ayrıca seslerini duyurmak için sebepsiz bağırmaları ise daha da irrite ediyor. bilmiyorum ben zorla ayakta durmaya çalışan bir yaşlıya benzetiyorum tiyatroyu. ve tiyatroya olan ilgi az diye insanlara kezbanca trip atılmasına da karşıyım. ne var yani artık gazeteler eskisi kadar satılmıyor mesela. neden ? çünkü onun yerini internet aldı. gazete sahipleri trip mi atıyor ?
Görsel sanatların en güzidesi. Sinemadan çıktığınızda kendinizi eğlenmiş veya etkilenmiş hisedersiniz ama Tiyatrodan çıktığınızda tiyatronun sizde bıraktığı lezzeti fiziksel olarak hissedersiniz. Evet çok abarttım Ama öyle.
Bir oyunda oynamak ayrı bir dünya.
hem zevkle izlediğim hem de yarı profesyonel olarak yaptığım sanat dalı. uzun bir yaz arasından sonra tiyatro sezonunu 40 dakika sonra sahnelenecek oyun ile açıcam.