tiyatro, yaşadığımız dünyada yapamadığımız yaptığımız zaman da hapse gireceğimiz hareketlerin,davranışların güldürürken düşündürmece adı altında rahatça oynayabildiğimiz bi yaşama türüdür.
william shakespeare de bizim sütçü zaten. gariban, öyle arada esiyor mani falan söylüyor. sus da diyemiyorum ki, yazıktır, söylesin tek eğlencesi o.
ulan ya da william shakespeare aslında yoğmuş. bizim süper egomuz falanmış. ne atraksiyon olur ama. zira 400 küsur sene önce yazdıklarının günümüze ulaşması ve aynı değeri görmesi mümkün değil, ingilizce konuşuyo herif çünkü. biz bilmiyoruz ingilizce, anlayamıyoruz dediklerini. hiç evrensel değil, o zaten mahalle kahvesinde okuyomuş şiirlerini arkadaşlar arasında, geyik olsun diye.
doğrudur... sanat değil kanattır tiyatro, hem de tavuk kanadı. mangalda güzel olur... hey allahım ya! şaka bir yana 'bu gudik önermeler hiç bitmeyecek anlaşıldı' dedirten cümle.
ingiliz dili ve edebiyatı bölümünde okuyup da shakespeare dersinde " hocam shakespeare ile ilgili ders almamıza ne gerek var, kaldırsak ya bu dersi" diyebilen, sırf formasyon alıp öğretmenlik yapabilmek için böyle bölümleri işgal eden insanların kurduğu cümlelerden biridir bu da.
eğer olayı oyuncularla kısıtlarsak böyle bir düşünce çıkar ortaya, evet. türkiyede ki bir oyunu başka bir ülkenin insanı anlamaz. kapalı gişe oynamış, ciddi anlamda iyi olan oyunlar diğer ülkenin oyuncuları tarafından oynanırsa anlamda da bir kargaşa yaşanmaz. çünkü oyuncular oyunun bir parçasıdır, tamamı değildir.
mesela "waiting for godot" absürd tiyatroda dünyaca ünlü bir oyundur ve bu oyun zamanında ankara sanat tiyatrosunda da oynanmıştır.
ya da kibarlık budalası... bu oyunun yazarı moliere'dir. ve oyunun anadili fransızcadır ama bu oyun tiyatro kedi tarafından yeni bi uyarlama ile sahnelenmektedir ve oyunda haldun dormen gibi birçok ünlü isim yer almaktadır.
tiyatro sanatın en güzel dalıdır ve izleyiciyken bile o alkışların verdiği heyecan hiçbir şeye değişilmez.
görsellik anlamında, yedinci sanat diye nitelendirilen sinema ile benzerlik göstermesine rağmen tiyatronun neden sanat sayılmadığına anlam verilemeyen önermedir. ayrıca sanat değilse nedir sorusuyla karşılık verilebilitesi yüksektir!
hayatında hiç tiyatroya gitmemiş, hiç bir tiyatro oyununu okuyup anlamaya çalışmamış, hiç sahne üzerinde bulunmamış, tiyatronun ne tür duyguları ifade edeceğini anlamamış insan * önermesi. en iyisi tiyatro bize kalsın da böyle düşünenlerde küçülmesin.
az evvel herhangi bir büyüğüm ile tekrar tekrar tartıstığım konu. fakat yine cahille yaptığım her tartışmayı kaybettim.
kişi inanmak istemiyorsa, ne yaparsan yap nafile. yahudiler gibi, iki gün boşlukta, ineğe tapmaya başlayan insanlar gibi dolu ortalık. (son cümle genel kültür ile alakalı)
velasıl konuya geleyim.
öncelikle şunu soruyorum, kültür alışverişi nasıl olur? şöyle olur. açarsın televizyonunu izlersin afrikalıları, izlersin japonları, arapları şunları bunları bir şekilde kültürlerini öğrenmeye çalışırsın, oralara gitmesende, kültürleri hakkında fikir sahibi olursun.
şimdiki zaman için böyle. peki televizyonun icadından evveli için?
işte tiyatro burada devreye giriyor. tiyatro kültür alışverişi için kullanılan bir iş. meşgale. öğretici bir program. oradaki kültürün anlatıldığı olgunun genel adı. bunun neresi sanat azizim?
"yok efendim tiyatro beni alıp başka diyarlara, şuralara buralara götürüyor". de yürü git ulan. benim asabımı bozma.
entel olacam diye insan neden kendini kasar. saatlerce saçma sapan hareketleri izler?
netice itibari ile bu açıklayıcı tezime bile "dalga geçiyor lavuk" diyecekler ya. yanarım ona yanarım. gelişemeyen bir toplum, farklı düşüncelere imkan vermeyen, kıtmar kafalı toplum olup çıkmışız..
he güzelim he.. dalga geçiyorum... tovbeestafurullah.
zevzekliğin daniskasıdır. tiyatro'nun insanlığın doğuşundan bu yana süregelen bir kültür olduğunu bilmeyen, pokemon'u tiyatro zanneden, hayatında bir kez olsun adam akıllı bir tiyatro'ya gitmemiş olan melih gökçek kafalı boş bir insanın önermesidir. muhtemelen provake amaçlı yazılmıştır. ve şuan her yazılan entry'de orgazm serinliği yaşamaktadır.
dip not : "kolay" yoldan para kazanma olarak nitelendirenler varsa da, buyrun verelim bi görev çıkılsın sahneye görelim kolay tarafını bizde rahatlıyalım. yerse.
(bkz: tiyatrocu)
takla atmak sanat değildir. takla atarken başın yere değmemesi sanatın bozulmasına yol açar. sanat yaparken sessiz olmak gerekir, uyuyanlar uyanırsa sanat sanat olmaz, tonat olur. sözsüz bir klasik müzük eserini çalgıyla değil de ağzınla mır mırı mırı diye söylersen sanat ortadan ikiye bölünür. sol yarısı yapana, sağ yarısı dinleyene kaçar. uzatılır aslında ama çok uzatılırsa sanat erir, o yüzden susulur.
-tiyatro sanat değildir.
+evet sanat değildir.
-abi itiraz etmeyecek misin? ayar üstüne ayar vermeyecek misin?
+hayır.
-abi kurbanın olayım, benim bünye alıştı. nolur ayar ver!
