Başbakanımızın kızı Sümeyye Erdoğan 8 Nisan'da Devlet Tiyatroları'nda oyunu izlemeye gider. "Genç Osman" adlı bir oyundur bu. Oyun sırasında yeniçeriyi canlandıran oyuncu Tolga Tuncer kendisine bakarak "Bu nedir? Biz Osmanlı'da böyle şey bilmeyiz" diyerek tuluat yapınca Sümeyye Erdoğan bu tavrın sakız çiğnemesine yönelik olduğunu algılamayıp başörtüsü taktığı için söylendi şeklinde algılayarak yanındaki korumalarla birlikte salonu terk etmiştir. Ağır topa denk gelen oyuncu Tolga Tuncer hakkında inceleme başlatılırken kendisini "177 kez oynanan oyunun içeriğinin seyirciyle sürekli temas kurarak onları oyuna dahil etmek" olduğunu söyleyerek savunmuş "interaktif sahnenin akışında seyircinin sakız çiğnemesini kulanarak yapmış olduğum nüktenin kıyafetle bağdaştırılması benim için ayrıca bir üzüntü kaynağı olmuştur. Anladığım kadarı ile böyle bir oynayış biçiminin yarattığı algılama, amacından farklı biçimlerde değerlendirilmiştir. Ama eğer oyunun birinci perde finali seyredilmiş olsaydı benim de içinde bulunduğum yeniçeri ve sipahilerin askere yakışmayan şımarık tavırlarının padişah genç Osman tarafından şiddetle cezalandırıldığı görülecekti." diye eklemiştir.
Bu olay bana dün gelen bir maili ve sonrasında gelişen sohbeti getirdi hemen aklıma. Gelen mail itiraf.com'dan alıntı. Gayet saf, terbiyeli, iyi niyetli(!) bir kızla yine aynı derecede saf, terbiyeli, iyi niyetli, mülayım bir erkek ortak arkadaşları olan bir bayan tarafından MSN'de tanıştırılır. Bunlar bir süre konuştuktan sonra buluşmaya karar verirler. Tanıştıran kız olay akşamı heyecanla kız arkadaşını ararönce. "Ee nasıl geçti?" diye sorar. Buluşmaya giden kız ise son derece sinirli cevap verir. "Erkek milleti değil mi, hepsi aynı. Daha bir saat geçmeden, tuttu bana 'Sekse düşkün müsün?' diye sordu. Bastım tokadı, gittim yanından!" diye cevap verir . Şaşkın bir vaziyette kapatır telefonu ayarlayan kız ve bu sefer diğer arkadaşı arar. "Hayrola, kavga etmişsiniz sanırım? Ne iş?" diye sorar ve gülmekten elindeki telefonu düşürten cevap gelir karşıdan: "Valla hiçbir bok anlamadım! Kadınlara yaşı sorulmaz falan derler ama bu kadarı fazlaydı. 'Seksen üçlü müsün?' diye sordum, bastı tokadı, ardına bile bakmadan gitti yaa..."
Bunu okuyunca çok güldük... Ama kız olsun erkek olsun hepimiz kız için "Dervişin fikri neyse zikri de o olur" diye düşündük. Başbakanımızın kızı içinde aynı düşünceleri paylaşıyorum. işin acı tarafı olay sonrası başka işi gücü kalmamış gibi Kültür ve Turizm Bakanı'nın başka işi gücü kalmamış gibi TV ekranlarında oyuncuyu paylaması oldu. Bu gazla devam eden Ertuğrul Günay sanırım kültür bakanı olduğunu unutarak devlet tiyatrolarının kaldırılması gerektiğini söylemeye kadar vardırmıştır işi.