son zamanlarda basında çok güzel bir şekilde insanlarda tiyatro bilincinin arttırılması yönünde bir çalışma var. haklılar çünkü sanat insanın, toplumun gelişmesi için çok öenmli bir unsurdur. tiyatro da sanatın en baba dallarındandır.
bu konuda en büyük çalışmalardan birini de okan bayülgen yapmaktadır. takdire şayan bir destek içindedir.
fakat,
okan bayülgen ve onun gibi tiyatro gitmeyenleri eleştirmek bir yana onları aşağılayanlara hatırlatılması gereken bir konu var:
türkiye'deki gelmiş geçmiş seçim sonuçları incelenirse her solcunun veya her sağcının kabul etmesi gereken bir konu var. bu ülkede ağırlıklı görüş sağ görüştür.
ve tiyatrocuların siyasi görüşü düşünlürse neredeyse %100 ü solcu.
burda tiyatrocuların solcu oluşunu veya halkın sağcı oluşunu eleştirmiyorum. lütfen hepsini okuyun.
tiyatro sonuçta parasal, ekonomik bir faaliyettir. ve arz talep dengesi önemlidir. arz talebi karşılayacak yönde değilse burda talep edenlerin seçimlerini eleştirmek de pek doğru değildir bence.
çünkü oynanan oyunlar düşünülürse 1/3 ü klasik oyunlardan oluşmaktadır. tiyatro ile zaten çok içli olmayan bir toplumun bu klasik oyunlara gitmesi beklense de gitmemesine kızmak yanlış değildir.
kalan oyunların ise 2/3'ü sol görüşü savunan oyunlardır.
kalan küçük kısım ise ya komedi ya aşk ya da o tür tarafsız oyunlardan oluşmaktadır.
ülkede sol görüş az iken ve tiyatro oyunlarında ya sol ya da tarafsız oyunların oynanması tiyatroya az ilgi olmasının sebebidir. şimdi mutlaka o zaman sağcılar da tarafsız oyunlara gitsin diyenler olacaktır. ama sol oyunlara sol görüşlü kişiler nasıl talep ediyorsa onlar da kendi görüşlerine talep edebilirler.
bence her görüşten insan her görüşten oyuna gidip o fikirleri de öğrenmeli, orası ayrı bir olay. ama sonuç olarak tiyatroya az ilgi gösterilmesinin nedenlerinden biri de budur kanımca.
tiyatro konusunda insanlara keşke baskı yapılsadır. Baskıyla bir gider, iki gider, üçüncü de ayağı alışır sorgulamadan gider de yaşamsal bir gerekliliğe dönüşür.
yanlış olduğunu düşündüğüm tespittir. baskı diziler konusundadır. zira televizyonlara bakarsak, yılların kaliteli tiyatro oyuncularının ticari kaygı güderek basit ve giderek seviyesizleşen televizyon dizilerinde oynadığını görebiliriz. bunda halkın tamamiyle suçlu olduğunu da söyleyemeyiz. çünkü bu kadar yoksulluk ve açlık sınırında insanın barındığı, gittikçe fakirleşen bir ülkede insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak yerine tiyatroya gitmesini beklemek mantıksızlıktır. beğeniler eğitimle orantılı olarak da gelişir. türkiye'de eğitim seviyesi ilkokul üç, dört seviyesindeyken tiyatronun rağbet görmesini beklemek ne kadar doğrudur tartışılır. ** insanların bu durumda tiyatrodan beklentisi birilerinin şaklabanlık yapıp skeç tarzında onları eğlendirmesidir. düşünmeye, öğrenmeye üşeniyoruz.
hep söylenir ilginçtir: dünya'da halk yoğunlukla sol görüşe oy verirken bizde tam tersidir ve sağ görüşe oy verilmektedir. sol nedense * elit kesimin temsilcisi durumunda gözükmektedir . yani dünyanın tam tersi. oysa ki savunduğu değerler insana, eşitliğe, halka dairdir. tabi tercihtir, saygı duyulmalıdır. burdan gelmek istediğim nokta şu: eğer tiyatro oyununun yazarı yabancı ise, yukarda bahsettiğim nedenle sol görüşe kayması doğaldır diye düşünüyorum. bu ise bir dönem hobi olarak tiyatro ile ilgilenmemden seyrettiğim, okuduğum oyunlardan vardığım bir sonuçtur.
ekonomik sebeplerle tiyatroya gidemediğini söyleyen ama her nasılsa futbol maçlarına 100'lü 200'lü rakamları bayılmakta zerre tereddüt etmeyen ''sağcı'' halk oldukça bitmeyecek baskıdır.
tiyatro muhaliftir. hani yandaş yazar olur, yandaş karikatürist de olur fakat yandaş tiyatro olmaz. o insanın ayakkabısının içindeki taş gibi rahatsız etmelidir insanları. uyarmalıdır. bir şeylere dikkat çekmelidir. özü budur.
kimse biletler çok pahalı diye ortalığı ayağa kaldırmasın. gitmek isteyen bir şekilde gidiyor.
öncelikle gerek devlet tiyatroları olsun gerek üniversitelerin tiyatroları olsun neredeyse bedava denebilecek fiyatlara oyun oynuyorlar.
sonra oyunlar sol içerikli buyurmuşlar. bir brecht ne bileyim dario fo oyununu izleyen kaç orta halli veya fakir insan bu oyundaki kişileri kendine yakın bulmaz merak ediyorum. galiba yazar burda hiç sol içerikli oyun izlemediğini belirtmek istiyor.
Tiyatro tarihine bakıldığında kendi kendine sıçacak önermedir.
tiyatro antik yunan döneminde insanları eğlendirmiyordu.
tiyatro rönesans döneminde insanları eğlendirmiyordu.
tiyatro ikinci dünya savaşının öncesinde ve sonrasında insanları eğlendirmiyordu.
ilgi gören -ve zaten görmesi gereken- oyunlar hep muhalif idi. sahneye koyulduğu dönemin ve şartların eleştirilerine yer vermekteydi.
şu dönemde sadece türkiye baz alınarak "tiyatro için baskı var" demek yanlıştır zirâ bu ülkede insanlara tiyatronun ve buna bağlı olarak eleştiri denilen şeyin bir ihtiyaç olduğunun empoze edilmesi, bu durumun kabul ettirilmesi gerekir.