bir milletin ilerlemesi konusunda en büyük etkenlerden birinin sanat ve sanatın en önemli dalının da tiyatro olduğunu düşünürsek, hatta devrimlerin en sağlamının tiyatro sahnelerinde başladığını hesaba katarsak, bunun üzerine her daim çoğunluğuyla övündüğümüz ama bir sike derman olmayan genç nüfusu da eklersek.
küfürlü tezahürat sorunu, sahaya yabancı cisim atma gibi taraftar taşkınlıklarının yerine bol alkış ve insan gibi insandan oluşan seyirci profili oluşturabilecek olaylar olurdu.
futbol eskisi kadar ilgi görmezdi. artık insanlar kendileri açken, takımı 20 yaşındaki bir sabiye milyon dolarlar akıttığında, sevinç naraları atmazdı. takımların milyon dolarları yekten yaratmadığını, kendisiyle aynı para havuzunu kullandığını bilirdi. kafası çalışırdı işte. simgeler evreni genişlerdi, olaylara çok yönlü bakabilirdi vs.
tiyatrocuların milyon dolarlarla ölçülen transfer haberlerini gazetelerde okumamız. hatta gazeteyi elimizde ilk aldığımızda açıp onları okumamız. haftanın hemen hemen her gecesi tiyatro eleştirilerinin yapıldığı programlar izlememiz. sokakta herkesin shakespeare'den, bertolt brecht'ten vs. bahsetmeye başlaması. bambaşka bir ülkeye dönüşmemiz. evet bunlar gerçekleşebilir.
Eski Galatasaraylı, şimdiki (bkz: i.B.B) yardımcı antrenörü Arif Erdem tarzındaki futbolcular önem kazanırdı. Zira Arif tiyatrocuları aratmazdı maçlar esnasında, kimi hakemlerin kendini oyunun gerçekliğine kaptırdığı da olurdu. (bkz: penaltı vermek)
Ayrıca ilk yarı/devre demek yerine belki de ilk 45 dakikaya ilk perde denirdi.
düşünüyorum, tiyatroya karşı değilim ama burda sanatın ve sanatçının dostu olarak görüneceğim, olgun kültürlü pozu vereceğim hevesiyle dökülen boşalan kişilerin düşündüğü kadar da bir şey olmazdı. Aynı farksızlık eğrisi üzerinde bir mal sepetinden başka bir mal sepetine geçilmiş olurdu.
insanlar düsünürlerdi, düsündükce elestirirlerdi, elestirdikce birilerinin "vakvaklarini ürkütürlerdi", ürken vakvaklar birtakim girisimler yapmaya baslarlardi.
dünyadaki "egemen gücler" isteseler tiyatro, futbol kadar ilgi görür. eger futbol bu kadar cok, tiyatro bu kadar az ilgi görüyorsa, bu, insanlar o sekilde kosullandirildigindandir. dünya da klasik müzik bitsin, tiyatro bitsin, onun yerine "fast food" kültür yerlessin diye büyük girisimler yapilmaktadir.bunun elbette ki bir sebebi vardir.
....egemen gücler icin düsünen adamdan daha tehlikeli bir varlik yoktur. egemen olanin egemenligini sürdürebilmesi icin insanlarin uyumasi, sacmasapan diziler seyredip, sacmasapan gazeteler okumasi....sarttir. yoksa allah muhafaza, shakespeare´in bütün oyunlarini taniyan adamlar milyonlarca kisi olsa, o zaman, o adam ne hürriyet gazetesi gibi gazete okur, ne topcuya o kadar alaka gösterir, ne de bugünkü politikacilar gibi adamlara oy verir...
...yani öyle bir sey olursa, egemen gücler "egemen" olmaya devam edemez.