haşa allaha meydan okudu bu gemiyi inşaa edenler. muhtemel ki yüce allah da hodri meydan dedi.
1912 Yılının 14 Nisan günü , üzerinde güneş batmayan Britanya imparatorluğunun övünç kaynağı , asrın teknoloji harikası Titanic gemisinin Amerika’ya ilk seferini yapacağı gündür. ingiltere’nin Southampton limanında hareketli bir gün yaşanmaktadır. Avrupanın en zengin aileleri gemide yerlerini alırken rıhtımda yapımcı firma White Star’ın bandosu valsler çalmaktadır.Gazeteciler şirket yetkilisinden geminin o zamana kadar görülmemiş harika özelliklerini dinlerken gemi kaptanı Edward Smith bir gazetecinin “ Bu gemi için batmaz diyorlar ; doğru mu ? “ sorusu üzerine birden coşarak “ Bu gemiyi Tanrı bile batıramaz “ cevabını verir.
titanic vapuru bir buz adası ile müsademe ederek (çarpışarak) gark olmuştur (batmıştır). ilkbaharda artan hararetin tesiriyle bahr-i müncemid-i şimali (kuzey buz denizi)'den çözülen cesim (büyük) buz parçaları akıntıların sevkiyle grönland sevahilinden (sahillerinden) cenuba (güneye) doğru inerler ve bu esnada avrupa ile amerika arasındaki tarik-i seyr ü seferde (izledikleri yolda) sefain (gemiler) için bir tehlike teşkil ederler. buz adalarının tahminen yedide biri su üstünde olur. asıl cesim kısmı da denizin içindedir. otuz seneden beri deniz üstünde dolaşan titanic’in altmışlık kaptanı (edward john smith), müddet-i seyahati taksir (yolculuk süresini kısaltmak) için bu mevsimde takip edilmesi lazım gelen yoldan daha başka bir yol takip etmiş ve bu sebeple yüz elli kilometre tulünde (uzunluğunda), 60 metre arzındaki (genişliğindeki) sabih (yüzen) bir buz adasına çarpmıştır.