titanic enkazına turist taşıyan bir denizaltı'nın kaybolduğu bildiriliyor.
turistleri taşıyan şirketin (ocean gate expeditions), gezi için konuklardan talep ettiği ücret: 250.000 dolar. gezi, kanada'dan, enkaza 400 deniz mili uzaklıktan başlıyor, ve sekiz gün sürüyormuş.
kaybolan denizaltıda bir pilot (kaptan), bir "içerik uzmanı" ve üç ücretli yolcu olduğu söyleniyor. bir dalış için 96 saatlik hava stoğu varmış. arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
1. kayıp yolculardan biri "hamish harding" isimli milyader bir ingiliz işadamı. havacı, gezgin, ve uzay turisti olarakta tanımlanıyor. 4 haziran 2022'de blue origin adlı araçla uzaya da gitmiş.
2. taşıyıcı şirketin kurucu ve ceo'su "stockton rush" ve kendisine "mr. titanic" diye hitap edilen "paul henry nargeolet".
3. gezi kanada'dan gemi ile başlıyor: 4 gün varış, normal dalış ve çıkış (8 saat), ve 4 gün dönüş. 6.7 m uzunluğunda, ve 10.432 kg ağırlığındaymış. titanic civarında bir yere "takılmış" olduğu hipotezi üzerinde duruluyor.
4. bu saate kadar bulunamamış olması kötü haber. bulunmuş olsalar bile, o derinliğe kadar inebilecek başka bir aracın bölgeye intikali en az bir gün daha alacak. dip dondurucu soğuk, kapkaranlık, ve oksijen azalıyor. Kaybolan kişiler şunlar: 1. hamish harding, ingiliz işadamı, 2. shahzada dawood (pakistan asıllı yönetici), 3. oğlu suleman (19 yaşında), 4. paul-henri nargeolet (titanic'e 35'ten fazla dalış yapmış), ve 5. stockton rush (oceangate ceo, 1984 princeton mezunu).
o mürettebat ölüme terkedildi, artık bulunacaklarını açıkçası pek sanmıyorum. trajik bir durum. acaba ne kadar oksijenleri kaldı, ve psikolojileri ne halde?
Kurtuluşun olmadığı bilinerek alınan o son nefesler ölmekten daha da berbat bir duruma düşürmüştür.
Ne şekilde ölüneceği, keşkeler, pişmanlıklar ve daha birçok şey zihinlerini doldurmuştur.
Büyük cesaret.
ne zaman bir denizaltı kazası haberi okusam, 8 yaşında kötü bir kaza olduğunu anladığım, radyodan okunan Dumlupınar heberlerini anımsarım:
Dumlupınar denizaltısı, 68 yıl önce 81 denizcimize çelikten mezar oldu. 4 Nisan 1953'te Çanakkale'nin Nara Burnu açıklarında isveç bandıralı yük gemisinin çarpması sonucu 87 metre derinliğe batan Dumlupınar, Türk Deniz Kuvvetleri'nin Ertuğrul faciasından sonra en çok kayıp verdiği kaza oldu. Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyen Dumlupınar şehitleri her yıl 4 Nisan'da törenlerle anılıyor.
kovanın başında muhabbet yapanlardan birinin sırası geldi.
tam alacakken, ''ben dalınca onların hepini görüyorum. hepsi bizim gibi o biçim takılıyolar orda'' dedi ama, hunharca güldüler ona.
kan şekeri fazla düşen eleman gülme krizine girdi.
sonra kova tezgahı devrilecek gibi oldu da, hepsi panikle toparladı kendini.
saatler sonra hepsi bayıldı...
mesele çözülmeyen bir muamma olarak kaldı o ortamda.