clive cussler'ın 1976 yılında kaleme almış olduğu kitap. orijinal adı "raise the titanic!"tir, bizde remzi kitabevi tarafından bu adla yayımlanmıştır.
yazar bu kitabında dünyanın kurtuluşu için gerekli olan bizanyumu elde etmek için titanic batığının numa ajanı dirk pitt tarafından su yüzüne çıkarılmasını kurgulamıştır. sürükleyici bir konusu vardır. ama filme uyarlanmaya kalkışılarak mahvedilmiştir konusu.
Geminin gerçek batma sebebi buz dağına çarpması değildir. Çoğu kazada olduğu gibi yine insan hataları bu gemiyi batırmıştır. Geminin ön beş bölmesi inşa edilirken perçin makinesi çok büyük olup bu kısımlara sığmadığı için elle perçin atılmıştır. Titanik'de kullanılan perçinler yüksek mukavemete sahiptir yani dirençlidir. Bunları insan gücüyle dövmek zordur. Bu sebeple geminin ön beş bölmesinde daha yumuşak perçinler kullanılmıştır. Bu perçinlere nüve diye bir madde katılmıştır. Kompozit malzeme elde etmek ve daha sağlam perçinler oluşturmak için. Bu maddenin miktarı çok iyi ayarlanmalıdır. Oranı yanlış yapan Titanik mühendisleri geminin batmasında büyük rol oynamışlardır. Buz dağına çarpması sırasında bu beş bölmenin perçinleri yuvalarından çıkmış. Su alan gemi okyanusun dibini boylamış.
titaniğin asıl batma sebebi ne buz dağıdır nede yanlış madde eklenmesidir, asıl batma sebebi kullanılan sade karbonlu çeliktir(Fe-C karışımı). yeni icat edilen sade karbonlu çelikle yapılmış olan gemi çeliğin özelliğinden dolayı normal koşullarda mukavemeti çok yüksek fakat çok düşük sıcaklıklarda tokluk özelliğini kaybeder ve cam gibi kırılganlaşır. mühendislerin normal koşullarda yaptıkları muayeneler çok iyi olup bu nedenle hiçbir koşulda batmaz denilmiştir. tokluğunu kaybedip sertliği yüksek olan malzemede buz dağına çarptığında büyük hasar almıştır. hatta geminin ortadan ikiye ayrılmasıda ne kadar kırılgan olduğunun kanıtıdır.
son sahnelerini gozlerimin bugusundan izleyemedigim film. ve ayni zamanda da hic bikmadigim. iki gun ustuste izledigim bile olmustur. her izleyisimde ise sonunu dusunmeyerek jack'in kurtulmasini umuyorum.
her izlediğimde jack e hayran kaldığım film.
bi insan birini bu kadar sevebilir mi ya.
o son kısmında jackin gemide rose u karşılamasını her gordugumde icim parcalanir.
Gemi batiyor,
Rose jacki tahtaya almadigindan jack ölüyor,
rose madalyonu okyanusa atiyor, -mal-
Rose, jackin gebermeden once dedigi gibi sicak yataginda yasli pis bir surtuk olarak oluyor.
gemi batıyor ve tam leonardo donmak üzereyken bir anda gözü açılıyor. Halbuki rüya görüyormuş ve geminin kalkacağı günün önceki gecesi poker masasında uyuyakalmış. final destination havasında olacakları önceden görüyor. koşarak limana gidiyor ve gemi kaptanını kalkmaması için ikna etmeye çalışıyor fakat kaptan dinlemiyor. tabi ki kaçınılmaz son. gemi gerçekten de buz dağına çarpıyor. tam herkes hüzünlenmişken ve herkesin öleceği düşünülüyorken o da ne ? bu sefer de kaptan rüya görüyormuş. bu şekilde filmde ki tüm karakterlerin rüyalarından oluşan bir film aslında. gerçek bir başyapıt.
Gemi batıyordu kız ağlıyordu adam ortada yok gemi zaten batmış ama kız hala adamı istiyordu sonra eve dönünce dolmuşta karşılaştılar ve mutlu oldular sonra ayrıldılar.
Sünek gevrek geçiş sıcaklığı ile ilgili bir sebepten batmıştır. Normal şartlarda çok sağlam, gevrek değil ve darbelere karşı dirençli bir malzemeden yapılmıştır. Ancak buz dağının mevcut olduğu düşük sıcaklıklarda fazlasıyla gevrek bir hal sergiler. Bu sebeple buz dağının oluşturduğu çatlak ilerler, ilerledikçe titanik ortadan ikiye ayrılır. Spoiler : kız ölmüyor