1- gemiyi yapanların çok büyük konuşmuş olmaları. ne o öyle tanrı bile batıramaz filan.
2- kaptanın acemi olması.
3- hava muhalefeti
4- gözlemcilerin kocaman buzdağını görmemesi. gibi nedenlerdir.
.Geminin asıl batış sebebi uyarı aldığı halde hız limitini aşmış olması ve tork seviyesinin yeterli olmamasıydı.Tork nedir diye soracaksınız belki geminin maximum hıza kısa sürede ulaşabilmesini sağlayan bir sistemdir.Gemi motorları aşırı hıza dayanamayarak parçalanmaya başlamış ve gemi su almaya başlamıştır .
1. içindekilerin bu gemi batmaz diye büyük konuşması.
2. kaptanın uyuması, dümenin tayfanın kontrolünde olması.
3. gözcülerin dürbünlerinin olmaması.
4. buzdağı uyarısına rağmen kaptanın tam yol emri verip saatte 100 km'ye kadar çıkması.
5. pervanenin gemiye oranla çok küçük kalması, bu sebeple geminin hareket kabileyitini kısıtlaması ve buzdağından zamanında kaçılamamasıdır.
-necmi kamaranda dergi buldum
+ne var la bunda
-dergi yapış yapıştı
+yani olabilir
-abdest aldın mı lan?
+olm nolacak
-onu şurdaki buzdağına anlat
+hassiktir
-yaktın lan bizi
+abi napcaz
-suya battığın an 3 defa ağza üç defa burna al bari
+abi
-bi siktir
bir efsaneye göre de lanetli olmasıdır;
geminin inşaa edildiği şehir olan Kuzey irlanda'daki Belfast tarikatçı bir şehir olarak bilinmektedir. Buna işaret olarak, gemiye verilen "390904" numarasının suya yansımasındaki tersten okunuşunda "po Pope" (Papa ölsün) ifadesi gösterilmektedir. Çünkü bu aşırı protestan tarikatçıların Romalı katoliklere saldırmak ve onları provoke etmek için kullandıkları bir slogandır.
yeniden araştırılması gereken sebeplerdir. belki bize buzdağı gibi gösterilmiştir lakin arkasında başka sebepler vardır. tarafsız bir kurul araştırsa iyi olur.
bir efsaneye göre;
Titanic'in sahibi The White Star Line diye bir şirketmiş Bu firmanın ortaklarından olan Sir James Cole'un babası, vakti zamanında, Mısır'da Ramses mumyasının kazılarına katılan 70 kişiden biriymiş Bu yüzden ailesiyle birlikte sonsuza dek lanetlenmiş Mister Cole, kazılardan kısa bir süre sonra diğer arkadaşları gibi esrarengiz bir şekilde hastalanıp ölmüş Üstelik cenazesini taşıyan gemi de Akdeniz'de kaybolmuş
Oğlu James ise hayatı boyunca bu lanetten nasibini almış Annesi ve kız kardeşini evlerinde çıkan bir yangında kaybetmiş 18 yaşına kadar yetiştirme yurdunda yaşamak zorunda kalmış Yine de başarılı bir iş adamı olup, The White Star Line adlı bir deniz taşımacılığı şirketine ortak olmuş Ancak babasının katıldığı kazının 20'inci yılında şirketin gemileri tek tek talihsiz kazalar geçirmeye ve batmaya başlamış
Şirket bi türlü kazaların önünü alamamış Üstelik basın da üzerine geliyor, her gün boy boy eleştiri yazıları çıkıyomuş Şirketin zararı feci boyutlara ulaşmış The White Star Line son kozunu oynamaya karar vermiş Tüm mal varlığını üç büyük, süper lüks gemiye yatırmış Bu gemilerin adları Olympic, Titanic ve Britannic'miş
Bu üç geminin de üzerinde bir lanet varmış ilk gemi Olympic, 1911'de, Atlantik Okyanusu'nda bir buzdağına çarpmış Tamir için getirildiği tersanede çıkan bir yangında da tamamen yanmış Titanic illegal bir şekilde mumya taşıdığı söylentilerine rağmen 1912 yılında ilk seferine çıkmış Titanic'in trajik hikayesini herkes bilir; onun da yoluna bir buzdağı çıkmış Britannic ise 1 Dünya Savaşı sırasında Atina açıklarında, 1916 yılında meydana gelen bir patlamada batmış Kısa süre sonra The White Starline şirketi denizcilikten çekildiğini açıklamış
James Cole'un babasının katıldığı kazıda mumyası çıkartılan Ramses'in laneti ise şöyleymiş: "Beni yerimden oynatan herkesi sulara gömeceğim"
son iddialara göre gemide türk de varmış. "tanrı bile batıramaz" iddialarına kızan bir türkün gemiyi batırabileceğini düşünüyorum. buz dağı falan saçma geliyor.
bir çok söylentinin olduğu olaydır.ingiltere den amerika ya gidiyordur. bu konuya karşı oldukça ilgiliyim ve bazen araştırırım. bir sürü şey var açıkcası. öncelikle "tanrı bile batıramaz" lafını geçiyorum. buzdağı hikayesi doğru bir hikaye. gemi sabah erkenden limana varsın diye son gaz ilerliyorlar ve buzdağı nı görmeleri hayli geç oluyor. eğer gemi dönmeye çalışmayıp dikine çarpsa bir şey olmayacak. ama gemi yandan yarılıyor ve su almaya başlıyor.
bu hikayeden öncesi var. gemi batmadan 40-50 yıl önce bir roman yazılıyor. şimdi yazanın ismini unuttum. romanda geminin adı titan. kalktığı gittiği yer aynı.gemide ki yolcu sayısı aynı. ölen sayısı aynı. filika sayısı aynı. geminin batma şeklinden tutun içindeki ayrıntılara kadar. sonrasında bu roman kimse tarafından okunmuyor. romanı yazanda bir zaman sonra deliriyor ve akıl hastanesinde hayatını kaybediyor. yıllar sonra bu olay aynen gerçekleşiyor. ancak bu roman 1970 lerde falan keşfediliyor.
geminin dikleşmesi sonrasında ortadan ikiye bölünmesi olayında ise gemiyi yapan mühendisler sulanmamalıdır. çünkü kullandıkları metal in o şekilde parçalanabileceği yani ona uygun olmayacağı gemi battıktan 30-40 yıl sonra keşfedildi. geminin pervanelerinin küçük olmasıda ayrı bir konu. gemi batarken ilerden bir geminin geçtiği ama sinyal gönderilmesine rağmen yardıma gelmediğide söylentiler arasında.
sayfalar sayfaalrca yazılacak bir trajedidir bu. daha bir çok insanı dehşete düşüren ayrıntı var. bu konu dünyanın en gizemli olaylarından biri olarak yine kalacak. o gün ne olduğunu tam olarak kimse bilemeyecek.