"bu gemiyi allah bile batıramaz" diyen bruce ismay kişisine yetkili birisi "haşa de la deyyus" der, adam jet hızıyla görevden alınır, gemi yine batardı.
- yolculuk sırasında martılara simit atılırdı.
- güverteden balık tutulurdu.
- kokudan helaların yakınından geçilmezdi.
- gemi görevlileri rüşvetsiz, bahşişsiz çarşaf felan değiştirmezdi.
- bakım kesinlikle yapılmazdı.
- kaptanın bileğinde muhakkak bir tespih olurdu.
- her yerde "kanun gereği burada sigara içmenin çezası bilmem kaç zilyon liradır." türünden levhalar olurdu.
- kimse bu levhaları ziklemezdi.
- geminin kıç tarafına alabildiğince büyük puntolarla "maaşallah" yazılır, yanına bir nazar boncuğu iliştirilirdi.
- gemi batarken dahi odalardan havlu, şampuan, bardak veya çerçeve araklamaya çalışan teyzelerimiz, ablalarımız, bacılarımız olurdu.
- geminin batışından kısa bir süre sonra herkes bu olayı çoktan unutmuş olurdu.
geminin battigi inkar edilir. buzdagina carpma olayinin falan turkleri kotu gostermek isteyen avrupalilarin uydurmasi oldugu aciklanir. harun yahya ya, titanic yalani adinda 12 ciltlik ansiklopedi seti yazdirilir. burada belgeleriyle titanik in aslinda batmadigi, seyh ucmaz murid ucurur denizi aciklarinda demirledigi ortaya konur. etc...
-gemi batıyooooooooor!
+batsın lan ne olacak? ne yaygara yapıyorsun?
-kendinde misin lan sen? su kaç derece haberin var mı? buz denizindeyiz oğlum.
+ya bırak ben askerde eksi 273 dereceyi gördüm.