batan geminin malları cidden büyük olmuştur.aynı isimli süperhiperdandirik filmse birtakım insanların onlarca kez gitmesi yüzünden gişe rekortmeni olmuş ve yine akademinin mallığı yüzünden 11 de oscar almıştır.
çekimlerinde leonardo dicaprio'nun kate winslet'ı her öptüğünde dişlerini fırçaladığı film. "insanın en pis yeri ağzı olduğu için her öpüşme sahnesinden sonra dişlerimi fırçaladım" demişti.
ortalama 3 saat süren filmin her karesi güzel ve heyecanlıdır. Özellikle gemi battıktan sonra ki yaşananlar anlatılırken yaşlı bayanın belirip gözyaşlarının dolması ile başlayan sahneden sonra sizinde gözyaşlarınız akar. ağlamaklı olursunuz. Aşık olduğunuz kişi aklınıza gelir hep ve onu kaybetme duygusu içinize işler. Dayanamazsınız...
farkli bi açıdan bakarsak titanik, eski adiyla commercial union yeni adıylada aviva tarafından sigortalanmıştır. battiktan sonra sigorta şirketinin de battiği düşünülse de öyle olmamış şirket günümüze kadar gelmiştir.
iki arkadasin (a ve b) titanic kaptaniyla konusmalari:
a: bu gemi batmaz diyorlar kaptan abi?
k: kim diyormus, istesem bi dakikalik isi var.
a: din kardesiyiz be abi, atma. bunca insan var gemide.
b: hem tanri bile batiramaz demisler.
k: durun o zaman.
b: abi napıyorsun, dursana...
a: buz dagi degil mi o?
b: hazziktir!
k: hadi bakalim. simdi batiyor mu batmiyor mu?
Yapı olarak parça parça oluşturulmuş ve birşeye çarptığında sadece çarptığı parçası zarar göreceği, diğer parçalar etkilenmeyeceği için Tanrı bile batıramaz denmiş talihsiz gemidir. Enteresan olan şu ki gemi buzdağına çarpmamıştır, tüm yan tarafı boyunca buzdağına feci şekilde çizdirmiştir kendini ve böylece mefta olmuştur. *
1912 yılında dünyanın batmaz denilen gemisi Titanic, uzun bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta çok zengin tabakadan insanlar olduğu gibi, diğer sınıflardan da yolcular vardır. Jack(leonardo dicaprio), gemiye son anda binen ve özgürlüğüne düşkün bir gençtir. Gemide tanıştığı Rose'la arasında büyük bir aşk başlar.
yönetmen James Cameron bu filmle ününe ün katmıştır. film gişe rekorları kırmış, yıllarca hatırlanan bir klasik film olma özelliğinde olmuştur. peki cidden bu kadar anılması gereken bir film miydi?
evet , kesinlikle öyleydi. kostumler, iç gıcıklayıcı müziği ve hiç bir masraftan kaçınmayarak yapılmış kesinlikle yeri doldurulamaz bir filmdi. tabi hatalar vardı her filmde olduğu gibi...
diyelim ki konunun özünde bir aşk hikayesi vardı belki, ama iyice irdelenirse aslında aşk hikayesinin dışında tematik konular da bulunmaktaydı. sınıf ayırımı, bir insanın hayallerini gerçekleştirmek için çabası, yaşam tarzları, seçimler , ölüm korkusu , insanların çaresiz kaldığı anlar...
(bkz: 11 dalda oscar alması bir tesadüf olmayan filmler)
1976 tarihli bir clive cussler kitabı.batan titanik adlı gemide bulunan bizanyum isimli çok önemli bir elementi ele geçirmek için ruslarla amerikanların taktik savaşını anlatan mükemmel bir macera kitabı.
1898'de gazeteci-yazar Morgan Robinson "Titan" isimli bir kitap yazdı. Kitapta büyük bir yolcu gemisinin okyanusta buzdağına çarpması anlatılıyordu. 14 yıl sonra "Titanic" deniz faciası meydana geldi.
insanların hayatının aşkı peşinden koşmalarını sağlayan gayet duygusal bir o kadarda sanatsal nitelikli bir film. Eşi bulunmaz seneryaso ve gerçekten alınma bir kesitin canlandarılmasıyla pek çok dalda oscar almıştır.
gecenin o karanlığında, o ayazda korkunç bi şekilde sulara gömülen kocaman bi yüzen mekan. en uç noktasından ayaklarının suya değdiği ilk anı hayal edince cidden korkunç oluyo.