oldukca sarp yokuslardan oluşmuş bir merkeze sahip ilçemiz. bünyesinde bir adet çaykurçay fabrikası ve muhtemelen birden fazla findik fabrikasi barindirir.. karadeniz sahil yolu projesi kapsaminda sahili zarar gormus olsa da halen denize girilebilecek guzel yerler mevcuttur.. yine ilce merkezinde bir adet plaj vardir.. kalesi de meşhurdur güya ama pek bi bakımsızdır.. yaz aylarında ciddi bir nüfus artışı gerçekleşir, özellikle ağustos ayında.. sonrasında herkes istanbula döner ve ilçe, özellikle de köyler dedelerimize kalır..
Doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede
karayolu tahribatından şimdilik kurtulan harika plajlar ve doğa harikası yaylalar bulunmaktadır.Herkes tarafından gidipte gorulesi yer.
sahil kasabası olma özelliğini,sahil yolu projesine rağmen koruyabilen(son günlerde tükaka olan çevrecilere ne kadar minnet etsek azdır)doğu karadenizin en güzel sahil kasabalarından biri.
ilk dünya savaşında giresun'a doğru ilerleyen rus ordusunun durdurulduğu ve sahil yolundan gümüşhane-bayburt üzerinden erzurum'a giden bir yolun ayrıldığı ilçe.
hagia mama (ayana) kıyısına yerleşmiş denizci kasabasıdır...
adı yunanca "üç kent" anlamına gelen tripolis' den gelir...
doğu karadeniz sahilinde yaşayan halklardan mossinoikhlerin yerleşim alanıdır.
ancak antik tripolis yerleşiminin asıl kurucusu yunan miletos kenti göçmenleridir.
bir miletos kolonisi olarak doğu karadeniz sahilinin en güzel yerlerinden birine kurulur...
ipekyolunun önemli bir limanı (zefre) haline gelir.
karadeniz tarihinin önemli bir dönemi olan 1204 yılında, komnenonos hanedanının trabzon rum pontus imperatorluğunu kurmasıyla tirebolu bu imperatorluğun bir yerleşim merkezi olarak trabzon imperatorlarının yazları geçirdiği yer olarak kullanılmıştır.
trabzon imparatorlarının yazlık beldesi olan şehir, imparator koyunu koruyan iki kalesiyle de ünlüdür...
fatih sultan mehmed han'ın 1461 yılında trabzon'u (trapezos - trapezus) fethettiğinde tirebolu ve çevresi hala trabzon imparatorluğu' nun bir parçasıydı ve halkı trabzon kilisesine bağlı ortodoks rumlardan oluşuyordu.
tirebolu, oldukça geç olarak, ancak trabzon'un fethinin ardından osmanlı devleti topraklarına katıldı.
halkın bir kısmı kendi isteğiyle islamlaştı ve deniz kıyısında yaşayanlar dağlardaki çepni türkmenlerle genellikle karışmadı.
bunda denizcilik bilmeyen çepnilerin yaylalara yerleşmeyi tercih etmesinin ve güvenlik nedeniyle sahile itibar etmemesinin rolü olmalıdı...
evliya çelebi 1640'da tirebolu'yu trabzon'a bağlı bir nahiye olarak yazar, katib çelebi 1730'da yine trabzon'a bağlı bir kaza olarak belirtir...
yakın zamana kadar tirebolu ve çevresinde rum köyleri bulunmaktaydı. ancak tirebolu ve çevresindeki ortodoks rumlar 1924 mübadelesiyle yunanistana göç ettiler. tirebolu merkezinde yaşayan az sayıda ermeni ise 1915 tehcirinde ilçeden ayrıldı...
doğu karadeniz sahil kasabalarının eski evlerinin mimarisi tirebolu'daki eski evlerde görülebilir. genellikle üç katlı ve ahşap olan bu evler, avlulu bir giriş, geniş ve yüksek tavanlı salonlardan oluşur...
güzel memleketimdir.42 nolu çay ünlenmeden öncesi fabrikaya girer çayların içinde koşar,sahilinde yürürken yaz akşamları mısır ve dondurma yemeden dönmezdik.
giresun un en güzel, en şirin ilçesidir. kafa dinlemelik, huzur dolu, sakin bir yer. yaz tatilleri için de idealdir, plajı mevcuttur. gidip görmek gerek.
Acab nasıl bir yer diye düşünerek zaman kaybetmeyin. En kısa sürede gidin ve görün. Yeşil ve denizin iç içe olduğu ender yerlerden. Pek bilinmese de bir çok ünlünün memleketidir aynı zamanda.
gümüşhane kürtün ilçe devlet hastanesi'nde drluk yapmakta iken gidiş geliş yapmayı düşündüğüm giresun ilçesi. ev kirası, kürtün ile ulaşımı nasıldır bilen var mı acaba.
2014 yılında gittiğim, 100 araba varsa 65'i tofaş olan, kalesinin orada balık tuttuğum, okey oynamayı öğrendiğim, plajında yüzdüğüm, dar sokaklarında hoş bir şekilde yürüdüğüm bir giresun ilçesi.