gerçekte bulunmayan daha doğru tabirle, düşündüğüm zaman olabilmesi mümkün olmayan alakadır.
bir insan düşünün ki sırf suratında erkek oluşundan ötürü(köseler küme dışı kalsın) çıkan kılları kestiği için, medeniyetin 'düzgün olmak' kalıbına uymak için tıraşlı gezdiği için daha delikanlı olsun. ki bu delikanlılık kavramı zaten muammadır ama diyelim gerçekten böyle delikanlılık dediğimiz bir vaziyet olsun yahu bunun tıraş olmakla ilgisi ne?
hadi delikanlılık-tıraş ilişkisini geçtik ya milliyetçilik? yahu bir adam her sabah soğuk su eşliğinde insanlığın en büyük işkencesini* yaptığı için neden milliyetçi olsun? neden elinde bayrakla gezip mahalle ağzıyla racon(!) kessin...
bir de bu durumun benzeri mevcut. bu kez tıraş olmak kaslı ve pompacı olmakla özdeş oluyor.
ki bunu daha çok yabancı firmaların reklamlarında (bkz: gilette) görüyoruz. zaten sakalı çıkmamış yani hali hazırda tıraşlı olan steroidle vücudu şişirilmiş(gerçek bodye lafımız olmaz, candır o) ben affleck tipli, mutlaka erkek gömleği giyen sarışın bir manitası olan adam alınır. aynanın karşısında üstü çıplak vaziyette gayet eğlenceli iken tıraş olur... mutlu son, jilet kullan pompacı ol.
bence tıraş reklamı söyle olmalı, sabahın köründe uyanmak zorunda kaldığı için hiç de mutlu olmayan ve büyük ihtimalle manitası da olmadığı için uzun saçlı pis kokan ev arkadaşı tarafından uyandırılan bir adam alınır. aynanın karşısında buz gibi suyla tatlı uyku mahmurluğu delinir. suratını kanata kanata, favorilerini yamuk keserek işine/okuluna gider....