insan doğası gerreği birini seçerkene "beni bir şey çekiyor" der. Heh işte o çeken şeyin kafasında imgelediğine uyması, teorisi vardır. Bunu ele alalım:
Bu teorideki imgeyi oluştururken geçmişindeki bir ya da birkaç kişi/lerden yararlanmıştır ve onların iz bırakmasını sağlayan şey, karakterleridir.
Uydu, seçti. Neden ilerlemiyor? Eh çünkü o karakteri (yani kendisine uyumladığını) karşılamıyor.
Sonra dış görüntüsü uymayan biriyle hoşlanmak aklından geçmezkene bile şans eseri muhabbet ediyor ki a-a! Bir baksın ki ne görsün! Ayrılırken yanından eksik bulsun kendini ama görüntüye kavuşamadığından bir türlü kabullendiremesin varlığına.
Heh işte bu oluşum kişişi kendini ve olayları analiz edebilmeye başlama yetisine eriştiyse "Mahmut sen esmer severdin noldu sana beb?" ya da "hatun sen sakalsız sevmiyor muydun?" lara gülümseyerekten karşılık verir.
Ve bir haber. Tüm bunları boşuna yazdım:
Tip önemli değildir. O insan geldiğinde bakacaklarınız arasında tipten daha niceli olacak .
Hoş kalın.
gerçek olan şu ki, insanların iç güzelliğinizi farkedip sizi sevmesi için bile ilk olarak dışınızın güzel olması gerekiyor. dışı güzel olan kişiye karşı otomatikmen olumlu bakılıp içindede güzellikler aranır, artı yönlere dikkat edilir, ancak dış kötü olunca istersen iyilik meleği ol, cennetten gelmiş ol, pek kimse merak edip iç özelliklerinizi sorgulamayacaktır.
Yakışıklı veya güzel diye Ardından ayrılamadığımız insan bi Bi trafik kazası geçirebilir , o hayran olduğun suratından eser kalmaz . Fiziğini beğendiğin insan bir hastalık geçirebilir ve o gördüğünden bambaşka insana döşünebilir . Saçlarına hayran olursun birinin Bi anda yok olmaya başlar . Herşey değişebilir , değişir de .. O yüzden insanları dış görünüşü ile yargılamayı değil , içindeki güzellikleri d görmeye bakın .
insanoğlu dış güzellik olarak kendine en uzak olanı (renkli göz, sarı saç, uzun boy), içsel olarakta kendine en yakın olanı ( kafa dengi olanı, beraber mutlu olunabileni) arar iç güdüsel olarak. Ayriyeten yine içgüdüsel olarak güce sahip olma (para, şöhret) isteği de eş seçerken önemlidir.
Tip önemlidir ama bakılması gereken en son şeylerden biridir. Önceliği her zaman zeka, karakter ve kabiliyet almalı. Sonrasında görünüş. Yoksa Allah vergisi yakışıklılığa neden değer vermesin kişi?
Tabi bu sistemde öncelikle para pirim yapıyor. Adamda karakter yok, zeka yok, yetenek sıfır, tip de yok. Ama aileden kalma dünya parası var. Bunlar rahat evleniyor. Şimdi bu adam çocuğunu nasıl yetiştirecek? Kendi gibi vasıfsız çocuklar yetiştirecek. (Çocukların doğuştan kabiliyetli olması durumu istisna.)
ikinci olarak da görünüş maalesef bu sistemde. Yaşlanınca, hastalanınca güzellik, yakışıklılık kayboluyor. işte O Zaman kişiliksiz ve aptal biriyle evlenmenin ne kadar baş belası bir şey olduğu gerçeği tokat gibi iniyor. Ayrıca yine vasıfsız çocuk yetiştirme problemi bu durumda da karşımıza çıkıyor.
Benim için dış görünüş önemli değil, iç güzellik önemli diyen kişi yalancıdır. insan yapısı gereği üremek ister. Bakar etrafına ve en güzel geni bulmaya çalışır. insanın doğası bu yani yalan söylemeye gerek yok.
Bunu diyen herkes bu düşünceyi tamamen benimsemiş kişiler olmayabiliyor. Önem vermem deyip çevresindekini reddeden çok kişiye şahit oldum. Hani önem vermiyordun sorun ne? Deyince kem küm ederler. Ama gerçekten bunu benimsemiş insanlar da var buna da şahit oldum bizzat da yaşıyorum. Yani birkaç çürük elma yüzünden tüm elmalara çürük demek yanlıştır.
-çürük elma sadece benzetmedir.
Tanıdktan sonra cidden tipin önemi kalmıyor o kişinin mimikleri bile çekici gelmeye başlıyor ama bizim sorunumuz tipini beğenmediğimiz kimseyi tanımaya çalışmamak. O yuzden heba oluyo nice insanlar.
Yalan başlıktır.Ulan dünya sekilciligin tavan yaptığı bi gezegen.yakisikliysaniz yada guzelseniz bırakın karşı cinsi hemcinsleriniz tarafından bile saygı gorustunuz, sanki bi bok başarmış gibi, doğuştan gelen gelen şanslı genetiklerinizle dünyaya bi 10-0 önden başlarsınız.Bizim gibi hastalıklı çirkinlerse tam tersi geriden başlar.
