ofis arkadaşları vardır, onlarla beraber günde 100, haftada 700 kez yarılırlar*, yerlerde sürünürler, günde 3 öğün, 120 kaşık nutella yerler, hepsinin birer kedisi vardır, babası ve annesi akademisyendir, üniversite'de doktora esnasında tanışmıştır, birçoğu 12 dil bilir, türk kanallarını izlemezler, hele hele türk dizisi hiç izlemezler, ama ne hikmetse her saniyesini özetlerler, ( anneleriyle laflarken, 5 dakika denk gelmiştir, yoksa başka bir şey değil) esaretin bedelini 100, eternal sunshine'ı 200 kere izlemişlerdir, bira içmezler, şarap severler, apartman kapıcısına bile liboş demek için açığını ararlar. başlı başına bir ırk amk, hatta ve hatta ırklar ötesi.
hepsi müzmin aktivisttir bunların. sabah, öğle ve akşam olmak üzere 230 tane eyleme katılırlar, camında türk bayrağı olan mahalle bakklalına bile, ''ulusalcı pislik, mahallemizden defol'' derler. hatta ve hatta badilerini çağırıp oturma eylemi yaparlar bakkalın önünde. akşamlarıda sanat sergilerine katılmaktan geri kalmazlar. öyle değişik bir topluluk. diyorum ya; ''ırk. ırklar üstü''.
ya ben simdi hep okurum eksiyi. ulu da iyi ama ekside gercekten kaliteli, bilgili yazarlar var. yigidi öldür yogurdunu yeme. en cok sinema film elestirilerini okurdum. bi filmi izlemeden önce eksiden yorum okur begenirsem izlerdim. ve genelde de begenirdim bu filmleri. ya mesela simdi esaretin bedeli, the godfather, bravehearth gibi filmleri demiyorum. ne bilim cahilligime verin örnegin; city of god, memento, the prestige filan hatta a clockwork orange yi bile bilmezdim ben. bide güzel yorumluyorlardi elemanlar.
gel görki 2-3 yildir tat vermiyor artik bunlar. ulan benim film zevkim mi degisti 2 yilda? yook ben ayni ben. ama karsimdaki kitle degismis haberim yok. entel müsvetteleri dolmus ortama. ya en basit filme bile okadar bok atmiski adamlar.
yok su karakter derin islenmemis, bu vasatin altinda, konu toparlanamamis. vay arkadas ya.. ne cok biliyonuz amina koyim. ulan herkesin lost dizisinde oldugu gibi 100 bilmem kac bölüm yayin hakkimi var herkesi jack gibi sawyer gibi derin derin islesinler. Bunlarin bok attigi birkac film izledim özellikle. abi iyi film yani gideri var. sanki heriflerin evlerinde aksamlari oscar töreni yapiliyor, hep en kaliteli filmleri izliyorlar.
kisacasi benim abim. hic prim vermeyin bunlara. acin adam gibi bi yerden yorum okuyun. öyle karar verin bir filmi izleyip izlemeyeceginize.
ulu mu? yok be abi oda olmaz. burdada eksidekilere özenen bide yasi cok genc bir kitle var sanki.
başka sözlüklerin yazarlarından farklı değillerdir aslında. sadece ekşi'nin ilk sözlük oluşunu kullanırlar. millete bok atarlar, diğer sözlükler çakma derler. ilk çıkan gazeteden sonraki gazeteler çakma mı?
ingilizce bildiğini 10 entrynin 9 tanesinde belli eder.
örnek;
--spoiler--
"microsoft wanted to keep the barriers to entry very high. the idea was to keep raising the bar, putting in more layers of software and apis, which developers would then have to support. microsoft wanted to make it so gnarly that anybody who couldn't devote a team of one hundred programmers to every windows application would be out of the game."
--spoiler--
kibirli olduklarını düşünüyorum pek çoğunun.
bir filmi izler, çok beğenir. ama o film herkes tarafından izlenip beğenildiyse,
ekşi beyin mekanizması hemen o filme saldırıya geçer. çünkü farklı olma içgüdüsüdür ekşi yazarı olmak.
öyle olmadan sözlükte tutunamaz.
örneğin; inception. şimdi bu film "kötü" değildir.
beğenirsin veya beğenmezsin. ama bu film tarzına göre gerçekten iyi bir filmdir.
son teknolojinin kullanılmış ve öküz gibi para harcanmıştır.
hadi "idare eder" deyin bari ya. "çok kötü, berbat" demeleri gerçekten ağırıma gidiyor.
bu film ilk çıktığında girilmiş entrylerden biri:
--spoiler--
oldukca guzel ve izlemesine doyum olmayan bir film. filmin uzerine kurgulandigi fikir muhtesem; kurgusu ise biraz kafa karistirici olabilir fakat tek kelimeyle inanilmaz. nolan yine mantiksal olarak bir iki cok ufak ayrinti disinda hemen hemen hicbir seyi acikta birakmamayi becermis. sadece sunu soyleyecegim, senaryo biraz daha derinlestirilmis olsa daha iyi olabilirdi fakat o zaman da filmi kac kisi gercekten takip edebilir ve anlayabilirdi bilmiyorum. bu haliyle dahi cogu insana karisik gelecegine eminim. butun planlar, butun mekanlar cok cok iyi tasarlanmis ve planlanmis. dis plan cekimlerini izlemek bile ayri bir zevk veriyor. son olarak cok ust duzey kalitede bir filmden ne beklenirse hepsini karsilayan bir bas yapit olmus. gozu kayanlardan kufur yememek icin spoiler vermeyecegim ama gidin sinemada izleyin bu filmi.
--spoiler--
bu da film hakkında son girilen entrylerden biri:
--spoiler--
bunu acayip begendim, izledigim en super film diyen adamdan bir daha sinema konusunda gram tavsiye almam. o kadar da netim. existenz denen film nasil ki balon bir filmdir, bu da ondan farkli degildir. zaten baslik icerisinde de ikisinin benzerliklerini farkeden bir suru insan var. ama sorun sadece benzemeleri degil, sorun ikisinin de yetersiz birer film olmakta benzemesi.
yoksa konuyu aynen alip mukemmel bir film de cikabilir. sorun o degil ki. ama bu filme bakiyorum ne oyunculuklarda matah bir durum var, ne de guzel numaralar hileler var. bu durum boyleyken dunyanin en fantastik filmi ayagi cekilmesi bence buyuk haksizlik.
anlasilmamismis. peeeh. sanirsin eraserhead'den bahsediyo amcam. kendi halinde bir filmdir. begenen begenir ayri konu ama opup basina koyandan kacarim ben haci.
--spoiler--
entel piç! adama sormazlar mı; "en fantastik film bazında, inception ilk üçe bile giremez mi?" diye.
sıkıcı, saçma, kimsenin bilmediği filmleri izlemekten film izlemeyi unutmuşsunuz siz.
kusura bakmayın.
kıçımın kenarlarıdır. her güzel işten kendilerine pay çıkarmaya bayılırlar. mesela geniş aile dizi mi beğenilmekte hemen döşerler entrylerini: senaryo grubunda kesin ekşi yazarı var.
sürekli onları okuyan , onları eleştiren insanlar yüzünden değişmişlerdir aslında. biraz kendi başlarına kalsalar sıkılıp bırakacaklar. başında hepsi insandı. 9 moderatörlük insanlara verilince ssg nin yönetim gücünün peşine düştüler. yok lan bi dakka bu başka bir hikayeydi...