biraz kapalı kutu olmak. merak uyandırır, ilgi çeker, tanımak ister. eğer potansiyeliniz varsa, derinliğinize indikçe sever... mesela sizi tanımak için sosyal medya hesaplarınızda 5 dk göz gezdirmesi yerine sadece sizinle konuşursa ulaşabileceği şeyleriniz olsun.
Kadın, açık denizde yelkenlere dolan rüzgar gibidir. Nerden ne zaman nasıl ne şekilde eseceği pek belli olmaz. Hayatın tüm kaidelerini ezberleseniz bile çözemezsiniz. Davranışları Belli bir kalıba oturmaz.
Ayrıca kadınlar öyle kolay kolay aşık filan da olmazlar. Önce kafanızdaki bu düşünceyi bir kenara bırakın. Ya Beğenir, çok beğenir, hoşlanır, hoşuna gider veya belki birazcık sever gibi olurlar hepsi bu.
ikili ilişkilerde Genel geçer kaide ve kuralların dışında her zaman imkanlar, şartlar ve karşılıklı menfaatler konuşur.
Fiziki, duygusal, mali, maddi ve manevi durumlar hep değişime uğradığında, kadın, bu değişen şartlara ayak uydurabilecek donanıma sahip özelliktedir ve bunu yapar sadece.
Siz gerçekte ne iseniz onu gösterin karşı tarafa. mevlanın bizden istediği hayatı yaşama çabası ve gayreti içerisinde Eksikliklerimizi hatalarımızı kusur ve yanlışlıklarımızı kabul edip tabiki de düzelteceğiz varsa. gerekiyorsa şayet Elbetteki kendimizi yenileyip geliştireceğiz. hergün yeniden başlayacağız sanki hayata.
Ama asla bir elmadan, armut olmasını istemeyin, olmaz. Eğer hayatta mutlu olmayı istiyorsanız sadece kendiniz olun yeter. Üstelik biz bu hayatı sadece kadınların ve erkeklerin odak merkezi olarak yaşamadığımızı da unutmadan.
Etkileyici konuşmak, anlattıklarına inandırmak. Bu dediklerim de özgüvene dayanıyor. Kendinden emin, güzel konuşan erkekler sadece kadınları değil koca toplulukları da kendine aşık edebilir.
tipe zaten hiç gerek olmuyo ki. kadın dediğin kulağı ile sever. ayrıca kendilerinin yapamayacağı şeylere ayrıca sempati duyarlar. enstruman çalmak,dil bilmek, felsefe yapmak.birde hijen olayı var tabi. çok temiz ve bakımlı olmayı da listeye alalım
bunlar benim çevremdeki bayanlarda test edip onayladığım şeyler. denemesi bedava.
Kadınların tipe baktığını zanneden dangalakların aradığı kriterlerdir. Kadınların zaten tipe falan baktığı yok. Eğer Brad Pitt falan değilseniz üç aşağı beş yukarı hepimiz aynı tipteyiz. Yani bir hatun bir kafede otururken 3/10 luk bir adam gidip tanışalım mı derse kabuk etmeyen kız 5/10 luk adamı da kabul etmez. Ya da ederse her ikisini de kabul eder.
Bu konuda atalarımız ne demişler; güzellik on'dur, dokuzu don'dur. Donu da parayla aldığın için asıl mesele paraya sahip olmaktır. Zaten parası olan çirkin olmaması da bu duruma örnektir.
O yüzden entrymi bir veciz ile kapatmak istiyorum;
Para yazanlar var; sonradan görme bi parasallık varsa çekilmez.
Zeka yazanlar var; her konuda konuşan, sürekli karşındakinin ilgi alanı haricinde konulardan, bilimden bahseden!! Çekilmez.
Çalışkanlık yazanlar var; insanın tembelliğede ihtiyacı vardır. Çalışmaktan başka birşey düşünmeyen insan!! Çekilmez. (iş yerinde, okulda böyle tipler yok mu var elbette. siz sadece uzaktan gördüğünüz için çekici gelebilir. Ama bununla zaman geçiricen be sen)
Yani; yerine göre zeka, yerine göre para (param var diye bim'i küçümsemicek) yerine göre çalışkanlık. işin sonu herşeyde dengeye çıkıyor. Hani bi söz varya; espiri anlıktır diye. Heh iş onun gibi. Espiriyi uzatınca boku çıkıyor ya. Bu özellikleride uzatınca işte o yukarda dediğim oluyor.
Burada yazılan zeka dış görünüş gibi şeyler asla bir kadını aşık ettirebilecek parametreler değildir. Belki kendi görünüşünü beğenmediğin için kızların sana aşık olmadığını düşünüyorsun ya da paran olmadığı için aşık değiller. Bunlardan dolayı bir kıza yaklaşamadığın için aşık değiller. Halbuki bir kere yaklaşabilsen durum böyle değil göreceksin.
Bir insanın çevresinde çok güzel kızlar yakışıklı erkekler zenginler zeka küpleri vardır. Hepsine aşık mıdır peki?
Hiç hayatınızda bir kıza güzel şeyler hissettirdiniz mi? Ya da onun için özel biri olmak adına çabaladınız mı? Beraber hayaller kurdunuz mu? Onu hayatınızda atlamanız gereken bir level olarak görmeyi değil de hayata karşı onunla omuz omuza verip savaşmayı denediniz mi? işte insan inanın böyle aşık oluyor. Hayatın sıradanlığına karşı özel hissetiren birine, kalbine dokunabilen birine aşık oluyor. Gözü hiçbir şey görmüyor çünkü aşk mantıklı bütün değişkenleri sıfırla çarpar. Zaten bunların olmadığı ilişkilerde aşk olması mümkün değil. Birbirine aşkım diyen bütün çiftlerin gerçekten aşık olduğuna mı inanıyorsunuz?
Siz istiyorsunuz ki kız ben isteyince gelsin sevişsin, gitmesini isteyince gitsin, güzel yemek yapsın, anneme iyi bir gelin adayı olsun, daha önce hiç sevişmemiş olsun vs. Resmen robot arıyorsunuz. Ee böyle olunca da kızlar diyor ki madem hiçbirine aşık değilim o zaman neden paralısını tercih etmeyeyim ki, ya da tipsiziyle yakışıklısı aynı bokun lacivertiyse neden tipsizi seçeyim diyor.
Teomanın dediği gibi sevmeye yeteneksiziz. Ama sevilmeye gelince savaş kazanmış galip devlet kadar şart koyuyoruz.